
Oyuncu Semra Dinçer, 56 yaşında akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi. Kuzey Güney dizisindeki anne rolüyle hafızalara kazınan oyuncunun ölüm haberini sosyal medya hesabından Haluk Levent paylaştı.
Haluk Levent, “Akciğer kanseriydi. 2 yıl öncesinden itibaren Ahbaplar ilgilendi. İsmini vermedik. Sadece S.D olarak yazmıştık. Hayırseverler tarafından 2 kez ev tutuldu sayısız operasyon yaptırıldı. Ama olmadı. Oyuncu Semra Dinçer ablamızı az önce kaybettik. Sevenlerinin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.
Semra Dinçer Kimdir?
Semra Dinçer, 1965 Ankara doğumlu. Oyunculuk eğitimi almayan Semra Dinçer “alaylı” diye tabir edilen işin mutfağında yetişmiş, birçok dizi ve sinema filminde roller almış, başarılı bir performans sergilemiştir. Kuzey Güney dizisinde Handan Tekinoğlu karakterini canlandırmıştır.
Kameralar karşısına ilk kez 1984 yılında ‘Köşe Dönücü’ adlı dizi ile geçen güzel oyuncu, Kaybolan Yıllar, Martılar ve İstanbul, Cinayet Masası, Yolun Sonu, Geniş Zamanlar, Kavak Yelleri, İstanbullu Gelin gibi pek çok yapımda da yer almıştır.
Başarılı oyuncu son olarak ise TV 8 ekranlarında yayınlanmakta olan ‘Kırmızı Oda’ adlı dizide Hediye’nin biyolojik annesi Hikmet karakterine hayat verdi.
“Ev kiramı veremediğim oldu”
Semra Dinçer daha önce bir röportajında mesleği ile ilgili şunları söylemişti:
Oğlum oyuncu olmak isteyince ‘Evlatlıktan reddederim’ dedim. “Görmedin mi neler yaşadık neler çektik? Nasıl kendine böyle bir hayat çizersin? Başka bir işin olsun, bunu zevk için yap. Düzenli bir gelirin olsun. Çok inişli çıkışlı bir hayat” dedim. Ee iş var, yok. Bir insanın en temel ihtiyacı barınma, korunma ve yemektir. Bunları yapamıyor hale geliyorsunuz. Ev kiramı veremediğim oldu. Ay sonunu nasıl getireceğim diye kara kara düşündüğüm de çok oldu. Ben oğlumu turnelerde otobüslerde büyüttüm. 21 yaşındaydım oğlumu doğurduğumda Biz daha şanslıydık, oyuncu sayısı daha azdı, bu kadar okul yoktu. İşin gerçekten niteliği, niceliği vardı. Zorluk yaşasın istemedim”