DÜZCE (AA) – Düzce'de sanayide tamir ettiği araçlardan çıkan atık parçaları hayal ürünü metal heykel ve çeşitli objelere dönüştüren motor ustası Murat Çetin, eserlerini sergileyeceği bir müze kurmayı ve Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeyi hedefliyor.
Motor mekanik ustası arkadaşı Yavuz Şenol'un sanayi sitesindeki dükkanında çalışan 50 yaşındaki Çetin, 7 yıldır boyutları 2,5 metre, ağırlıkları ise 250-300 kilograma ulaşan ve 1250 ila 2 bin parçadan oluşan 15 ürün ortaya çıkardı.
Sıfır atık projesine katkısı dolayısıyla Türkiye'deki sergilere çağrılan ve yurt dışından da teklifler alan Çetin, "Sanayi Sıfır Atık Müzesi" oluşturmak ve heykellerinin büyüklük, kilo ve malzeme sayısı için başvuru yaparak Guinness Rekorlar Kitabı'na girmek istiyor.
Makine teknikeri olan ve uzun yıllar ilaç sektöründe çalışan Çetin, AA muhabirine, 2017'de çırak olarak başladığı sanayide kaynak öğrenmeye çalıştığı sırada hayal gücü ve becerisini fark ettiğini dile getirdi.
Çetin, faydalı olmak amacıyla araçlardan çıkan parçaları büyük görsel oluşturmak için planladığını belirterek, "Parçaları birleştirip üzerine binlerce kaynak yapıyorum. Görselleri ortaya çıkarıyoruz. Sıfır atık projesi kapsamında çıkan parçaları mümkün olduğunca değerlendiremeye çalışıyorum ve sanata çeviriyorum." diye konuştu.
– "Büyük emek, zaman, fedakarlık gerekiyor"
Büyükşehir belediyeleri ile turizm il müdürlüklerinin il tanıtımlarında veya fabrikaların fuar organizasyonlarında kullanmak üzere eserlerinin talep edildiğini anlatan Çetin, yurt dışından da davetler aldığını aktardı.
Çetin, eserlerinin sergilenmesinin en büyük isteği olduğunu ve ilgili bakanlıkların desteğiyle "Sanayi Sıfır Atık Müzesi" kurmayı istediğine değinerek, "Bu hedefle üretimlerimize devam ediyoruz. Eserlerimizin teknik özellikleriyle ilgili Guinness Rekorlar Kitabı'na başvurumuz olacak. Bunun için büyük emek, zaman, fedakarlık gerekiyor. Severek yapıyorum." şeklinde konuştu.
Son olarak dünya klasiği "Pinokyo"yu atık araç parçalarıyla yaptığını anlatan Çetin, parçaların boyutlarının, yapacağı eserlerin boyutunu da belirlediğini, parçaları bozmak istemediği için bütün halinde kullandığını sözlerine ekledi.