![TBMM Başkanı Kurtulmuş, Eğitim-Bir-Sen 19. Türkiye Buluşmaları programında konuştu: (1)](https://www.haber1.com/wp-content/uploads/2025/02/tbmm-baskani-kurtulmus-egitim-bir-sen-19-turkiye-bulusmalari-programina-katildi_966b734.jpg)
ANTALYA (AA) – TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Müslüman Filistinlilerin toprakları, Hristiyan Filistinlilerin toprakları, Trump ve şirketlerine satılık kupon araziler değildir, Filistin halkının malıdır, Filistin halkının vatanıdır." dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Eğitim-Bir-Sen tarafından Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde Eğitim-Bir-Sen 19. Türkiye Buluşması kapsamında düzenlenen "7. Eğitimden Bir Kare Fotoğraf" ve "8. Uluslararası Eğitim Temalı Kısa Film Yarışması"nın ödül törenine katıldı.
Kurtulmuş, programda yaptığı konuşmada, 19’uncusu gerçekleştirilen "Türkiye Buluşmaları"nın sendika üyeleri arasındaki istişarelere, Türkiye’nin bugününü değerlendirme ve yarınına çözümler üretme bakımından verimli geçmesini temenni etti.
Kuruluşundan itibaren yakından takip ettiği Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen’in çalışmalarını her geçen gün artan bir kaliteyle devam ettirdiğini görmekten memnuniyet duyduğunu dile getiren Kurtulmuş, Türkiye’deki fikri-siyasi mücadelenin önemli şahsiyetlerinden olan Memur-Sen'in kurucusu Mehmet Akif İnan’ı da rahmet ve minnetle yad etti.
Türkiye’deki en temel mücadelenin, demokrasinin gücünü artırmak, demokrasinin yerleşmesini temin etmek, bunun için de eldeki her türlü imkanı sonuna kadar kullanmak olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Hem Türkiye’de hem dünyada en temel sorunlardan birisinin geniş kitlelerin yönetimde söz ve karar sahibi olmasını önleyecek birtakım iç ve dış vesayet odaklarının devreye girerek, sözde görünürde var olmakla birlikte demokrasinin niteliğini, demokrasinin gücünü ve demokrasinin kapsayıcılığını azaltma çabalarıdır. Hatta diyebiliriz ki önümüzdeki dönemin, dünya ölçeğindeki en önemli çatışma alanlarından birisi, tam manasıyla demokrasi ile otokrasi arasındaki farklılık ve mücadele olacaktır. Bunun için Türkiye, geldiği nokta itibarıyla iç vesayet odaklarını geride bırakmış ve bugün sahip olduğu demokrasiyi çok ağır bedellerle kazanmış bir ülke olarak bu demokratik yürüyüşünü çok daha güçlendirerek devam etmek mecburiyetindedir. Bu çerçevede Türkiye, başta çevre ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok yerinde demokratik rehberlik vazifesini yerine getirmek zorunda olan bir ülkedir. Bunun için bütün bu çabalarınız bir sendikal faaliyet olarak görülse de aslında demokrasinin tahkim edilmesine yönelik önemli bir adımdır."
Kurtulmuş, demokrasiyle ilgili önemli dört konuya da dikkati çekmek istediğini söyleyerek, bunlardan birisinin "adalet" olduğunu belirtti.
“Adaletin olmadığı yerde demokrasi olmaz." diyen Kurtulmuş, adaletin en önemli tariflerinden birisinin, “İnsanın, kendi aleyhine olsa bile doğruyu, hakkı tespit etmesi ve onu tahkim etmesi." olduğunu aktardı.
Küresel sistemin de en önemli sorunun "adaletsizlik" olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Yeryüzünde 8 milyar insanın huzuru ve refahını sağlamak azmi ve gayreti içerisinde olan bizlerin en önemli meselelerimizden birisinin de küresel ölçekte adaleti sağlamak olduğunu ifade etmek isterim. Kendi içimizde adaleti en güçlü şekilde tesis etmenin birinci toplumsal vazifemiz olduğunun altını çizmek isterim." dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, iyiliği, hakkaniyeti ve adaleti bütün insanlık için istemenin, bütün dünyada adalet için gayret etmenin Türk milletinin en temel vazifelerinden olduğunun altını çizdi.
Bugün dünyadaki adaletin temin edilmesiyle ilgili uluslararası kurumlara ve yaklaşımlara bakıldığında kağıt üzerinde bir sorun olmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, "Bütün uluslararası metinleri biliyoruz. Teorik olarak konuştuğumuz her şey metinlerde yazıyor. Metinlerde problem yok. Problem, metinlerin uygulanmasında. Bu çerçevede yeryüzünde bütün insanların yaratılışta eşit olduğunu kabul eden, bütün devletlerin de egemenlikte eşit olduğunu kabul eden yeni bir anlayışa ihtiyaç vardır. Her gün pratik olarak örneklerini gördüğümüz ve her gördüğümüz örnekte insanlık adına utanç duyduğumuz birçok gelişmeyi ne yazık ki yaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası Adalet Divanının, İsrail’in saldırgan başbakanı ve genelkurmay başkanı, Netanyahu ve çetesi aleyhine verdiği kararın, insanlık için yeni bir gelişme ve evre olduğunu belirten Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şimdi ne yazık ki Uluslararası Ceza Mahkemesine, Uluslararası Adalet Divanına her türlü baskıyı yapanların, her türlü tehditte bulunanların, şimdi aldığı kararları tanımaz tutumları, bu kararların geçerliliğini sorgulayan tavırları aslında kendileri için önemli bir utanç vesilesidir. Ümit ediyorum ki hem Uluslararası Adalet Divanının hem Uluslararası Ceza Mahkemesinin verdiği ilk kararlar, insanlık cephesinin yeryüzündeki kazanımlarıdır ve eninde sonunda Netanyahu ve çetesi uluslararası mahkemelerde hesap verecek ve karşılığını alacaklardır."
– "İman, her şeyin üstünde olan bir imkandır"
Gazze’de 1,5 yıldır süren direnişin karşısında dünyanın en büyük silahlarını, en ölümcül makinelerini elinde bulunduran bir ordunun, birkaç günde bitireceğini zannettiği işgal planını, 1,5 yılda gerçekleştiremediğini ifade eden Kurtulmuş, "İman, her şeyin üstünde olan bir imkandır. Dünyanın en büyük orduları, en kuvvetli, muktedir silahları gönderse de eğer imanla vatanlarını savunanlar varsa onların karşısında bunların çaresiz kalacağı aşikardır. 1,5 yıl sonra özellikle esir takaslarıyla uluslararası kamuoyunda da mahcup duruma düşen Netanyahu ve avanesini kurtarmak için yeni bir planı ortaya koymaya çalışıyorlar." dedi.
Kurtulmuş, Gazze ve Orta Doğu'nun dünyanın en güzel yeri olduğunu vurgulayarak, emperyalistlerin niye Orta Doğu ile bu kadar çok ilgilendiklerini çok iyi bildiklerini söyledi.
Gazze'nin Gazzelilerin olduğunu ve kıyamete kadar Gazzelilerin olmaya devam edeceğine işaret eden Kurtulmuş, "‘Burayı bize devrederseniz, güzel bir sayfiye yaparız’ manasına gelen laflar söylüyorlar. Şunu çok açık söylemek isterim. Müslüman Filistinlilerin toprakları, Hristiyan Filistinlilerin toprakları, Trump ve şirketlerine satılık kupon araziler değildir, Filistin halkının malıdır, Filistin halkının vatanıdır." diye konuştu.
(Sürecek)