CHP Genel Başkanı Özel, Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan'ı ziyaret etti - Haber 1Haber 1

CHP Genel Başkanı Özel, Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan'ı ziyaret etti

CHP Genel Başkanı Özel, Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan'ı ziyaret etti

14 Şubat 2025 - 21:02

ABONE OL

ANKARA (AA) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında soruşturma başlatılmasıyla ilgili, "Bugün TÜSİAD'a açılan soruşturma, dün TÜSİAD Başkanı'nın yaptığı açıklamayı doğrulamıştır." dedi.

Özel, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan'ı genel merkezde ziyaret etti.

Görüşmenin ardından ortak basın toplantısında Özel, Arıkan'a başarılı kurultay sürecinden dolayı kutlama ziyaretinde bulunduklarını, üstlendikleri bu önemli görevde başarı dilediklerini söyledi.

Özgür Özel, Arıkan ile iletişim halinde olmaya, siyasi şartları birlikte değerlendirmeye karar verdiklerini aktardı.

Özel, Aras hakkında soruşturma başlatılmasına ilişkin soru üzerine, TÜSİAD'ın yeni bir şey söylemediğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bunu ilk kez TÜSİAD da söylemiyor. Hepimiz söylüyoruz. Sendikalar söylüyor, işçilerin örgütü söylüyor. Şimdi de patronların örgütü söyledi, işveren örgütü söyledi. 'Bunlar yaşanıyor' dedikleri hangisi yaşanmadı Türkiye'de? Yaşam hakkıyla ilgili, insanların konakladıkları bir otelde bir yangın çıkıp da bu kadar kişinin hayatını kaybetmesinden tutun da yaşam hakkına dair söylediklerinden, yargı bağımsızlığına, soruşturmalara dair söylediklerine kadar TÜSİAD nerede haksız?

Bugün TÜSİAD'a açılan soruşturma, dün TÜSİAD Başkanı'nın yaptığı açıklamayı doğrulamıştır. Böyle bir açıklama dünyanın hangi ülkesinde soruşturmayla sonuçlanır? Almanya'da TÜSİAD'ın muadili kurum bu açıklamayı yapsa, hükümeti eleştirse, adalet sistemini eleştirse böyle bir soruşturma açılıyor mu? İngiltere'de açılıyor mu, Fransa'da açılıyor mu, gelişmiş demokrasilerde açılıyor mu? Peki açılmayan bu ülkelerin milli geliri kaç para? Böyle ifadeler kullanıldığında kimi derdest ederler? Hangi ülkelerde bu olur bir bakın. Hangi ülkelerde oluyorsa, onların milli gelirleri, o soruşturmaların açılmadığı, herkesin özgürce konuştuğu ülkelerin 10'da biri. Orada yönetenler mütevazi, halk zengin, burada yönetenler saraylarda oturuyor, halk korkuyor ve fakir."

– "Böyle soruşturmalar açamazsınız"

Demokrasinin zenginlik demek olduğunu dile getiren Özel, baskının Türkiye'de kimseye fayda etmediğini söyledi.

Özel, hukuk devletiyle ilgili talebi, en çok da iş dünyasının isteyeceğini belirterek, "Türkiye'ye yabancı yatırımcı gelmesinden tutun, Türkiye'ye borç verilirken faizin oranına kadar. Demokrasi endeksinde neredeyseniz, sonuç buna etki ediyor. O yüzden adalet isteyenlere 'sen bu işlere karışma' diyemezsiniz, hele hele böyle soruşturmalar açamazsınız." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "erken seçim yok" açıklamasının sorulması üzerine Özel, "Sayın Erdoğan, 'ülkenin böyle bir talebi, sorunu yok ki' demiş, herhalde geldiği ülkeleri kastediyor. Malezya'da falan yok herhalde. Bizim burada var." dedi.

CHP'nin cumhurbaşkanı adaylığı süreci ve toplumsal muhalefeti birleştirme adımları hakkındaki soru üzerine Özel, partilerin kendi içlerinde, kamuoyunu ilgilendiren ve ileride ülke açısından sonuç doğurabilecek süreçleri yaşıyorlarsa, bundan birbirlerini haberdar etmelerinin doğru olduğu anlayışına sahip olduklarını anlattı.

Özel, daha önce de bunun örneklerinin yaşandığına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz de cumhurbaşkanı adayımızı belirlerken, bir siyasi partinin genel başkanı doğal adaydır. Ama ben aday olmadığım için yerime bir aday belirlenirken bir süreç takip ediyoruz. Biz geçen seçimde, adayı çok geç belirlerken hata yaptık. Ama sürekli ittifak konuşarak çok erkenden de hata yaptık. İttifak meselesi bazen siyasi partileri, kendi kanaatimi ifade ediyorum, kendi özgün, bağımsız yapılarını milletimize arz etme noktasında, ittifak yapan partiler çok erkenden bu ittifakı konuşmaya başladıklarında sıkıntı çekebiliyorlar.

İttifak ihtiyaç olursa günü geldiğinde bunlar mutlaka değerlendirilir. Şimdi yürüyen süreç Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendi cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecidir. Buradan 'toplumsal muhalefetin adayını biz belirliyoruz, böyle olacaktır' falan gibi bir yaklaşımımız da yok. Ama bütün muhalefet partilerini çok önemsiyoruz. Toplumsal muhalefeti bir arada tutmak ve onlarla bir arada olmak için, hep birlikte olmamız için bir patronaj talebimiz yok. Ama bu bütün bir parçası olarak, bütün muhalefetle birlikte emek vermeye, mücadele etmeye hazırız."

– "Siyasi görevle İstanbul'a başsavcı olarak yollandı"

Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "CHP'li belediye başkanları kendi aralarında çatışıyorlar," sözlerinin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:

"Akın Gürlek'i İstanbul'a ben atamadım. Akın Gürlek İstanbul'da çok mahkeme değiştirerek ve özellikle belki dünya yargı tarihinin en mobilize hakimi olarak adaleti katletti. Sonra da ödülünü aldı, siyasi bir makam olarak Erdoğan'ın nitelendirdiği bakan yardımcılığı görevine geldi. 'Eskiden bakanlar siyasi, müsteşarlar teknik, şimdi bakanlar teknik, yardımcıları siyasi' diyen ben değilim. Eğer bir hakim ya da savcı siyasete atılmak için istifa ederse, görevine geri dönemez. Ama kanun yazılırken bakan yardımcılığı yok diye şimdi bundan istifade ederek, siyasi görevle İstanbul'a başsavcı olarak yolladı. Şimdi o başsavcı gitti. Gidene kadar bir şey yokken, gittikten beri kimseye huzur yok. En son TÜSİAD'a geldi. Yarın herhangi bir dernek açıklama yapsa biliyor ki TÜSİAD'ın başına gelen, misliyle benim de başıma gelecek."

İstanbul'u sindirmeye, susturmaya çalışan, Türkiye'ye korku salan bir siyasi operasyon gerçekleştirildiğini öne süren Özel, "Bir partinin Genel Başkanı, Antalya'da işlediği iddia edilen bir suçtan dolayı ya kendi ikametinin olduğu yerde ya o şehirde olur, İstanbul'dan, Ankara'dan gözaltına alıp getiriliyor, olacak iş değil. Sonra da bu iddia terk edilip, Kayseri'de işlediği iddia edilen bir suçtan tutuklanıyor. Sayın Ümit Özdağ. Bunların hepsi bir yerde yapılıyor. Erdoğan'ın siyasi rakipleri tek tek ayıklanıyor." dedi.

Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"En sonunda siyasi rakibi olan siyasi partileri kapatmaya da gelirlerse şaşırmam. Çünkü kendileri kapatma davası ile muhatap olmuşlardı. En sonunda görün, kimi tehlikeli görüyorsa kapatacak. Bu noktaya getirmeye çalışıyor işi. Biz de buna teslim olmamak için çok özel bir sürecin içindeyiz. Onun gündemi buraya sıkıştırmasına karşı, erken seçimin gündemi, bu ülke nasıl zenginleşecek, bu insanların karnı nasıl doyacak, bu açlık, sefalet nasıl bitecek, emekliye zam nasıl verilecek, asgari ücret nerelere gelecek. Gümbür gümbür bunları konuşmaya geliyoruz. Sanmasın ki onun yargı tacizini konuşmaya devam edeceğiz. Onun gereğini yapacağız, yolumuza çıkacağız, önümüze bakacağız. Hodri meydan. Ne yapıyorsa yapsın."

– "Umarız en kısa zamanda bu sıkıntılardan arınırız"

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan da "hayırlı olsun" ziyaretlerinden dolayı Özel ve heyetine teşekkür etti.

Siyasi partilerin bir araya gelmesi, güncel konuları değerlendirmesi, ülkenin gidişatıyla alakalı müzakere yapmalarının önemli olduğunu belirten Arıkan, ilerleyen süreçte de bu görüşmelerin devam edeceğini bildirdi.

Arıkan, "Kanaat ifade eden gelişmelerle alakalı kaygılarını ifade eden bir kurumla alakalı soruşturma açılmasını üzüntüyle ve kaygıyla takip ediyoruz. Türkiye'de bir özgürlük problemi her geçen gün artmakta. Adalet mekanizması da özgürleştirmemiz gereken yerlerden bir tanesi. Kurumlar çok rahat bir şekilde kanaat ifade edebilmeli, eleştirilerini yapabilmeli. 2025 Türkiye'sinde insanların ifade hürriyetinin olmaması, değerlendirme yapma noktasında tedirgin olmalarını kaygıyla takip ediyoruz. Umarız en kısa zamanda bu sıkıntılardan arınırız." ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın yarın saat 12.00'de Gazze'yi bombalayacağı beyanını hatırlatan Arıkan, yarın saat 12.00'de İstanbul Beyazıt Meydanı'nda hem Trump'ın karşısında durmak hem de insanlığın yanında olabilmek için tüm vatandaşları toplanmaya davet etti.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.