Oyuncu Ozan Güven’in, eski sevgilisi Deniz Bulutsuz’u darp ettiği iddiasına yönelik yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya katılan tanıkların ifadeleri birbirleriyle çelişti.
İSTANBUL (AA) – Oyuncu Ozan Güven ve eski sevgilisi Deniz Bulutsuz’un, “basit yaralama” ile diğer suçlardan “sanık-müşteki” olarak karşılıklı yargılandıkları davada, tanıklar dinlenildi.
İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanık-müşteki Deniz Bulutsuz, avukatlarıyla katıldı. Duruşmaya gelmeyen diğer sanık-müşteki Ozan Güven’i de avukatı temsil etti. Duruşmada, tanık olarak dinlenilmesine karar verilen 3 kişinin bilgisine başvuruldu.
Tanık Bulutsuz’un iş ortağı E.L.O., olay gecesi Bulutsuz ile aldıkları bir işi kutlamak için yemek yediklerini söyleyerek, “Çok keyifli bir geceydi. Sadece Ozan Bey’in, Deniz Hanım’ın bir arkadaşı için ‘O adamı avucumun içiyle tokatlamak istiyorum.’ dediğini duydum. Bir şekilde sürekli ona takmıştı.” dedi.
Yemekten sonra evine gittiğini ve saat 04.00 gibi Bulutsuz’un kendisini aradığını anlatan tanık E.L.O., “Ozan’la kavga ettiklerini ve bana gelmek istediğini söyledi. Yaklaşık 20 dakika sonra geldiğinde Ozan Bey’in şoförü Hasan Bey’in koluna girmişti. Yalın ayak bir vaziyetteydi. Üzerindeki kıyafeti yakasından göğsüne kadar kan içindeydi. Gözüne kan oturmuştu. Gözünün yanı şişti. Çenesinde de yarık vardı. Evde sürekli, ‘Ozan beni öldürecek.’ diyordu.” ifadelerini kullandı.
Ozan Güven’in arkadaşlarından biri olan tanık R.Ç., olay günü saat 11.30 gibi Güven’in kendisini arayarak çay içmeye geleceklerini söylediğini, bir süre sonra Deniz Bulutsuz ve şoförü ile geldiğini anlatarak, “Biraz sohbet ettik. Sohbet sırasında Deniz Hanım eski sevgilisini anlatmaya başladı. Eski sevgilisinden o kadar övgü dolu sözlerle bahsetti ki Ozan da ‘Nasıl seviştiğinizi de anlat bari Ramazan’a.’ dedi. Herhangi bir gerginlik olmadı. Deniz Hanım’ın üzerinde bir elbise vardı. Dizlerinde morluklar vardı. Ancak ayıp olur diye sebebini sormadım.” diye konuştu.
Tanık M.C., Ozan Güven’in evinin güvenlik görevlisi olduğunu belirterek, olay gecesi evde herhangi bir ses ya da gürültü duymadığını dile getirdi. Ozan Güven’in saat 03.00 gibi kendisini arayarak şoförünü çağırmasını istediğini söyleyen M.C., “Hasan’ı çağır Deniz Hanım’ı alsın.’ dedi. İçeri girerken kapıyı açık bıraktı. Bu sırada Deniz Hanım evden çıkarak üst sokağa gitti. Ozan Bey bana, nereye gittiğini sordu. ‘Üst sokakta bekliyor.’ deyince de, ‘Göz kulak ol.’ dedi. Sonra zaten Hasan Bey gelip Deniz Hanım’ı aldı.” ifadesini kullandı.
“Sürekli camlara koşup sesimi duyurmaya çalıştım”
Beyanlara karşı diyeceği sorulan sanık-müşteki Deniz Bulutsuz, “Ben o akşam defalarca camları açıp bağırdım. Benim sesimi duymaması imkansız. Değil güvenlik kulübesinden duymamak sokaktan bile duymamak imkansızdır.” dedi.
Bu ifade üzerine söz alan Ozan Güven’in avukatı, “Deniz Hanım’ın ifadeleri arasında çelişki var. Verdiği ilk ifadede, ‘camları açamadığını, Ozan Bey’in camları açmasına izin vermediğini’ söylemişti. Şu an ise, ‘camı açıp bağırdığını’ söylüyor.” diye itiraz etti.
Bulutsuz da “Sürekli camlara koşup sesimi duyurmaya çalıştım. Bahçeye bakan bir camı biraz açabilmeyi başardım.” diye konuştu.
Ara kararını açıklayan mahkeme, çenesindeki yaranın kalıcı olup olmadığının tespiti için Bulutsuz’un Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesine ve tanık olarak dinlenilmesi için Ozan Güven’in şoförüne tebligat çıkarılmasına yönelik karar aldı.
Duruşma ertelendi.
Olayın geçmişi
Yaşanan şiddet olayıyla ilgili Deniz Bulutsuz’un şikayeti üzerine Ozan Güven hakkında, Ozan Güven’in şikayeti üzerine de Deniz Bulutsuz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmıştı.
Ozan Güven aleyhine yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, Güven’in, “hakaret, cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama” suçlarından 13 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Deniz Bulutsuz aleyhine yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede ise Bulutsuz’un, “basit yaralama” suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
İddianamelerin sunulduğu İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi, her iki iddianameyi birleştirerek, iki tarafın da müşteki-sanık olarak karşılıkla yargılanmasına karar vermişti.