Türkiye, 15 Temmuz’da Cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe girişimine sahne olduktan sonra, korkunç olayları yaşadı.
Terör tırmanışa geçti, onlarca askerimiz/polisimiz şehit oldu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan suikast girişiminde bulunuldu. Ve nihayet Suriye’nin kuzeyinde ordumuz, operasyon başlattı. Bu olayların sadece biri başka ülkelerde yaşansaydı muhtemelen “kaos” olurdu, büyük bir kriz olurdu.
Türkiye ise, bu büyük belaları çok şükür daha küçük boyutlarda sarsıntılarla atlattı, atlatmaya çalışıyor. Tehlike henüz geçmiş değil. Türkiye, muhtemelen terör saldırılarına uğrayabilir, devletimiz içindeki terörist yapılanma, kaotik eylemler/olaylarla huzurumuzu bozmaya çalışabilir.
Peki Türkiye’nin terör belasını atlatması için ne yapmalı? Devletin bir başka cemaat/grup tarafından kemirilmemesi, yeni bir FETÖ olayı yaşanmaması için nasıl bir yol izlenmeli? Cevabı aranması gereken soru budur.
Bu konuda yapılması gerekenleri, atılması gereken adımları şöyle sıralamak mümkün:
Birincisi, 15 Temmuz gecesinde oluşan “birlik” ve beraberlik” ruhuna sahip çıkılmalı, bu anlayış sözlerle, davranışlarla devam ettirilmeli.
İkincisi, ordumuz ve polisimiz yeniden yapılandırılırken mutlaka ama mutlaka, “liyakat” ve “ehliyet” esas alınmalı. Etnik, dini, mezhebi ve siyasi görüş ayırımı yapılmadan, teröre, şiddete bulaşmamış tüm vatanseverlere kapı açılmalı. Etnik kökeni, dini, mezhebi, siyasi görüşü ne olursa olsun, bilgisi, donanımı yeterli olan insanlarımıza ayırım yapılmadan polislik, askerlik görevi verilmeli.
Vali, kaymakam, bürokrat atamalarında, görevlendirmelerinde de ” ehliyet” ve “liyakat” ilkesi esas alınmalı. İnsanlarımız işe alınmayacaksa, ataması yapılmayacaksa dininden, mezhebinden, etnik kökeninden, siyasi görüşünden dolayı değil, yetersizliklerinden dolayı alınmamalı. Devlet, bu ilkeye sadık olmalı, titiz bir şekilde uygulamalı ki vatandaşlar da inansın.
Üçüncüsü, devletin temel ilkelerine, demokrasiye, hukuka, adalete, yargı bağımsızlığına, laikliğe, sosyal devlet ilkesine muhakkak surette ve sonuna kadar sahip çıkılmalı.
Dördüncüsü, tarikatların, cemaatlerin devlet içine sızmaları, siyasete bulaşmaları önlenmeli. Paralel polis, paralel ordu, paralel bürokrasi belasına izin verilmemeli.
Beşincisi, iktidar alacağı kararlarda, çıkaracağı yasalarda, atacağı adımlarda muhakkak surette muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları ile istişare etmeli, farklı görüşleri/önerileri dikkate almalı. Muhalefet de yapıcı eleştirileri ve önerileri ile bu sürece katkıda bulunmalı.
Özetle, Türkiye’nin bu kaotik durumdan tek bir çıkış yolu var: Toplumsal uzlaşma. Eğer içeride tüm kesimler, hoşgörü ve uzlaşı içinde hareket ederse bu belayı, büyük bir fırsata dönüştürebiliriz. Türkiye’mizi yeniden şahlandırabilir, insanlarımızı rahat ettirebilir, mutlu edebiliriz. Toplumsal uzlaşmayı sağlar, iç barışımızı tesis edersek yeni bir yatırım hamlesi ile uçuşa geçebilir, yeni bir ihracat seferberliği ile daha büyük sıçramalar gerçekleştirebiliriz.
Yolumuz açık olsun…
DOÇ. DR. ÖMER BOLAT’TAN ÇARPICI DEĞERLENDİRMELER…
Turcomoney CEO Sohbetleri’nin son konuğu Albayrak Holding CEO’su Doç. Dr. Ömer Bolat’tı. Yazarlarımız sordu, Bolat çok ilginç cevaplar verdi. “Türkiye nereye gidiyor? diye merak edenler, bir Türk firmasının yabancı ülkelerdeki yatırımlarını öğrenmek isteyenler, bu söyleşiyi okuyun diyoruz…
İddialı bir üniversite…
İstanbul Aydın Üniversitesi, Türkiye’nin en geç üniversitelerinden biri. Fakat kısa sürede müthiş işler başardı, uygulamaları ve bilimsel çalışmaları ile adından söz ettirdi. Nitekim Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın’ın dile getirdiği hedef, bizi heyecanlandırdı. Yazı İşleri Müdürü’müz Hayreddin Turan’ın gerçekleştirdiği bu ilginç söyleşiyi okumanızda fayda var…
Vergi affı ve varlık barışı ne getiriyor?
Hükümet, ekonomiyi düzlüğe çıkarmak, vergi ve sigorta borçlarıyla bunalan iş dünyasına rahat bir nefes aldırmak için bir dizi önlem aldı, adım attı. Bunlardan biri de vergi ve sigorta affı ve varlık barışı… Peki vergi affı ve varlık barışı ne getiriyor? Deloitte Türkiye Vergi Hizmetleri Lideri Ahmet Cangöz, Turcomoney yazarları için çok çarpıcı bir dosya hazırladı.
Bu düşüncelerle hepinizin Kurban Bayramı’nı kutluyor, sağlıklı, mutlu ve bol kazançlı bir ay diliyorum…