7 Haziran seçimleri, Türkiye’de dengeleri değiştirdi, yeni bir yapıyı zorunlu kıldı. Bu sonuçlarla 13 yıla yakın süredir iktidarda olan Ak parti dahil hiçbir parti tek başına hükümeti kuramıyor. Muhalefet partileri biraraya gelemiyor. Bu durumda AKP-MHP veya AKP-CHP koalisyonu kurulma ihtimali yüksek. Bu koalisyon hükümetlerinden biri de kurulamazsa erken seçime gidilecek.
İşte tam bu noktada iş dünyası, tüm partilere çağrıda bulunuyor ve “Erken seçime gitmeyin, biraraya gelin, koalisyon hükümetini kurun” diyor. Turcomoney tam da bu noktada, iş dünyasının nabzını tuttu, önde gelen isimlerin görüşlerini aldı. Peki iş dünyası, yeni hükümetten ne istiyor, ne bekliyor? İşte bu soruların cevabını hazırladığımız dosyada bulacaksınız.
Bu noktada önemli bir hususu belirtmek isterim. Şu anda koalisyon zorunluluğu nedeniyle siyasi ortamda ve iş çevrelerinde bir belirsizlik, bir gerginlik var. Kimileri buna,“hükümet kurulamama krizi” de diyebilir. Varsayalım ki bir kriz durumu sözkonusu. O halde bu krizi niye fırsata çevirmeyelim? Bu koalisyon hükümeti ile Türkiye’de kutuplaşmalar azaltılabilir, yükselen tansiyon düşürülebilir, çoktandır unuttuğumuz toplumsal uzlaşma sağlanabilir, sağlam bir hukuki ve demokratik yapı kurulabilir, güvenilir bir yargı sistemi oluşturulabilir, çağdaş, demokratik bir anayasa yapılabilir. Seçim barajı yüzde 5’e veya yüzde 3’e indirilerek toplumun tüm kesimlerinin Meclis’te temsil edilmesi sağlanabilir. Yolsuzlukların önünü kapatacak düzenlemelerle temiz bir siyaset tesis edilebilir. Seçimlerde vaat edilen projeler hayata geçirilerek gelir dağılımı önemli ölçüde düzeltilebilir. Yani kriz gibi görünen bu belirsizlik ortamı, büyük bir fırsata çevrilebilir.
Olabilir mi?
Zor, ama imkansız değil. Umarız partiler ve liderleri, bu adımı atar, Türkiye ve Türk halkı rahat bir nefes alır.