Türkiye’nin gelişmesi, kalkınması için tek yol yatırım yapmak, üretmek, ihraç etmek. Ama yatırım için, üretim için kaynak gerekiyor. Türk insanına iş yaratmak gerekiyor… Ne varki Türkiye’nin kaynakları kıt…
Türkiye’nin nüfusuna her yıl yaklaşık bir milyon insan ekleniyor. Türkiye’nin işsizleri ordusu hergeçen yıl artıyor. Bu tehlikeli bomba demek. Bu hırsızlık demek, gasp demek, cinayet demek, terör demek. Yani bela demek.
Tek çözüm yatırım yapmak, üretmek, ihraç etmek, daha çok insanı istihdam etmek… Ama bu yatırımlar için Türkiye’nin sermayesi yetersiz. İşte bu noktada yabancı sermayeye ihtiyaç var. Ama yabancı sermaye kolay kolay gelmiyor. Gelse bile sıfırdan yatırıma girişmiyor, doğrudan yatırımdan kaçınıyor. Hazır yatırımlara, para kazanan şirketlere geliyor. Ya da hazine bonosuna, devlet tahviline, mevduata ve hisse senedine, yani borsaya geliyor. Yani yabancı sermaye hala cazip olan reel faize geliyor. Bu yolla, yani sıcak para yoluyla gelen yabancı sermaye, en küçük bir olayda kaçıyor. Geçtiğimiz dönemlerde kurlarda yaşanan küçük artışlar, sıcak paranın nasıl kaçtığını çok iyi gösterdi bize.
İşte bu yüzden bizim yerli yatırımcılarımızı teşvik etmemiz lazım. Sonuna kadar desteklememiz, önündeki engelleri kaldırmamız lazım.
Peki biz yatırım yapacak, üretecek, ihraç edecek, daha çok insanımıza iş ve aş verecek girişimcilerimize yeterince sahip çıkıyor muyuz? Onları destekliyor muyuz? Önündeki engelleri kaldırıyor muyuz?
Bu soruya verilecek cevap ne yazıkki “hayır”dır.
İşte size çarpıcı bir örnek…
Adil Üstündağ… Bir cesur işadamı… Greenpark markasıyla Türkiye’nin dört bir tarafında turistik tesisler, oteller açıp işleten başarılı bir turizmci… Üstündağ’ın İstanbul Merter’de, Taksim’de, Bostancı’da, Kartepe’de, Diyarbakır’da otelleri var. Üstündağ, son olarak geçen yılın Nisan ayında Pendik’te Türkiye’nin en büyük kongre merkezi konumundaki otelini de hizmete açtı.
Türkiye’nin en önemli gelir kapısı turizmde böylesine atak davranan, çok büyük yatırımlara imza atan Adil Üstündağ’ı dinleyince içim cız etti. Geçen hafta sonunda bizim Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin geleneksel Kartepe Zirvesi’nde düzenlediği toplantıda bir ara kürsüye çıkan Üstündağ, adeta isyan etti, medyanın bu sorunu gündeme getirmesini istedi…
Üstündağ’ın isyan ettiği konu, bizim bitti sandığımız, ama anlattığına göre hala tüm şiddetiyle devam eden bürokratik oligarşi sistemiydi. Üstündağ’ın anlattığına göre, Pendik’teki oteli açması tam 5 yıl sürmüş. Ankara Çankaya’da otel açmak için tam 5 yıldır bekliyor. İstanbul Eyüp’te oteli açmak için de tam 5 yıldır mücadele ediyor… Üstündağ, bıkmadan usanmadan, gece gündüz demeden belediye başkanlarının, bürokratların kapısını aşındırmış olmamış, bütün yolları denemiş olmamış, olmamış…
Adil Üstündağ işte bu yüzden haklı olarak isyan ediyor… Bugün otellerinde 4 binin üzerinde insanımız istihdam ediliyor. Üstündağ daha çok otel açmak, daha çok turist çekmek, daha çok döviz girdisi sağlamak, daha çok insanımıza iş vemek istiyor… Ama destek görmüyor, teşvik edilmiyor… Bunlar yapılmadığı gibi bir de engelleniyor…
Üstündağ, İstanbul’da en çok vergi veren 9.ncu kurum olduğunu söylüyor. Adil Üstündağ, “Param var yatırım yapmak istiyorum ama bürokrasi bana izin vermiyor. Ne olur Allah aşkına bana yardım edin” diyor.
Buradan her fırsatta işadamlarını yatırım yapmaya, istihdam yaratmaya çağıran Başbakan Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum:
Lütfen Adil Üstündağ gibi girişimcilerin önündeki bürokratik engelleri kaldırın.
Ben Başbakan’ın Üstündağ gibi madalya verilmesi gereken işadamlarımızın bu sesine kulak vereceğini umuyorum…