En sevdiğim spor dallarından biri olan kayak, dikkat gerektiren bir spor olduğu kadar stresin de panzehiri. Metrelerce yüksekteyken, bir yandan piste konsantre olup, diğer yandan nasıl bu kadar rahat ve özgür hissettirebildiğini senelerdir anlamış değilim. Muhteşem bir heyecan.
Kayak sporu icin cok cesitli yerler olsa da yurt icinde Kartalkaya favorilerim arasinda. Her sene muhtesem tesisler acilmaya devam ediyor ve pistleri oldukca rahat.
Türkiye’nin en gözde kayak merkezlerinden biri olan Kartalkaya Batı Karadeniz bölgesinde, Bolu ilinin güneydoğusunda, Köroğlu dağları üzerinde yer almakta. Kartalkaya, Alp disiplini kayak ve tur kayağı için çok uygun koşullara sahip.
Kartalkaya’ nin kayılabilen alanı 1850 – 2200 metre yükseklik kuşağı üzerinde yer almakta. Cevresi çam ormanlarıyla kaplı oldugu icin kayarken inanilmaz manzaralar seni bekliyor olacak.
Türkiye’de kayak denince akla ilk gelen yer olan Kartalkaya Kayak Merkezinde Aralık ayı başlarından mart ayı sonlarına kadar kayak yapabilirsin.
Bir diger favorim ise bu kis ziyaret edecegim ve yeniden kesfedecegim PALANDOKEN.
Dünyanın en uzun ve en dik pistlerinin yer aldığı Palandöken Kayak Merkezi toplam olarak 28 Km’lik uzunluğu ile acemi kayakçılardan profesyonel kayakçılara kadar birçok kesime hitap etmekte.
Kayak Merkezinin en uzun pisti ise, kesintisiz olarak 12 Km’ye kadar uzanmakta.
2200, hatta 3160 M. yükseklikteki kayak alanının başlangıç noktası ile bitiş noktası arasındaki yükseklik farkı yaklaşık olarak 1000 metre.
Merkezin Ejder ve Kapıkaya isimli pistleri, Slalom ve Büyük Slalom yarışmaları için tescilli pistler. Bu pistlerde yoğun olarak Slalom ve Büyük Slalom yarışmaları yapıldığı için, kayak merkezleri arasından sık olarak tercih edilen pistler arasında yer almaktalar.
Yoğun kar oldugu icin snowboarda da çok elverişli bir bölgede yer alan Palandöken Kayak Merkezi, her seviyedeki pisti ile birçok snowboardçı ve kayakçıyı agirliyor.
Palandöken Kayak Merkezinin saatte 4500 kişi kapasiteli 5 adet telesiyeji, saatte 300 kişi kapasiteli 1 adet teleski’i, toplam 1800 kişi kapasiteli 2 adet baby lifti ve saatte 1500 kişi kapasiteli 1 adet gondol lifti bulunmakta.
Sen de bir kayak sever ya da kayak meraklısıysan, Erzurum şehir merkezine çok yakın ve ulaşımı kolay olan Palandöken Kayak Merkezine gitmeni tavsiye ederim.
Kayak yapabilmenin belli bir yaşı olmasa da, her spor dalında olduğu gibi erken yaşlarda öğrenilmesi en doğrusu. Peki, nereden çıkmış bu kayak sporu?
Kayağın tarihi çok eskilere dayanıyor. Tarih öncesi çağlarda insanlar, kara batmamak için ağaçlardan parçalar alıp şekillendirip ayaklarına geçirirlermiş, daha sonraları bu parçalar deriyle kaplanmaya başlanmış. Norveç, İsveç gibi yerlerde kayalara oyulmuş halde bulunan resimler olduğu gibi, ilk çıktığı bölgeler Altaylar, Sibirya, Moğolistan olarak bilinir.
Kayak, askeri olarak savaşlarda da kullanılmış. Spor olarak kullanılmaya ise, 19. Yüz yıl ortalarında başlanmış.
Nelere mi iyi geliyor….?
Dengeyi geliştiriyor, çeviklik kazandırıyor, kardiyovasküler gelişimi sağlıyor. Kemikleri güçlendiriyor. Tertemiz havada, oksijen almak cildi yeniliyor.
Bunların yanısıra, özgür hissettiriyor ve özgüvenin tavan yapıyor. Tüm kasların çalıştığı için gün sonunda enerjin en üst seviyede oluyor.
Hele de, seninle birlikte kayak yapan sevdiklerin de varsa bu harika bir keyfe dönüşüyor, sosyalleşmeni sağlıyor. Motivasyonun artıyor ve kendini daha iyi hissediyorsun.
Bu güzel özellikleriyle kayak sporu, sağlığın müsaitse mutlaka seçimlerin arasında olmalı.Tabi tehlikesini de gözardı etmemek gerekir lakin mutluluğun kursağında kalabilir.Tam anlamıyla öğrenmeden fazla cesaretli olmamak akıllıca olur..Mutlaka biraz ısındıktan sonra piste çıkmalı. Ne kadar esnek olursan o kadar avantajdır. Isınmadan piste çıkarsan ani hareketlerle kas yırtılması, sakatlanma riski gibi tatsız problemler yaşayabilirsin.
Kayakta profesyonel olmak yetmez
Kendini ne kadar geliştirirsen geliştir, pistlerin de düzgün olması ve yeteri kadar kar yağmış olması şart. Aksi takdirde telafisi olmayan kazalar yaşanabilir, tıpkı koyu hayranı olduğum Formula 1’in efsane pilotu Schumacher’in başına gelenler gibi.
Hepimizin bildiği gibi, kendisi kayak yaparken kaza geçirdi. Alman pilot, başından yaralandı ve maalesef durumu eskisi gibi değil. Felç kaldığı için kendisi gibi onu sevenler de çok üzgün…Yani çok profesyonel olmak ,sakatlanmamanın garantisi değil. Tedbirli olmak lazım.
Sakatlanma riski her spor dalında var, önemli olan bilinçli bir şekilde yapmak. Öğrenmenin tabi ki yaşı yok ama özellikle bu tarz sporları çok küçük yaşlarda öğrenmek daha önce de belirttiğim gibi büyük avantaj.
Herkes, kendi zevkine ve sağlığına uygun en az bir spor dalıyla uğraşmalı bunu hobi haline getirmeli. Çalışmak ne kadar önemliyse spor yaparak beden&ruh sağlığını korumak da o kadar önemli.
Hayatın tekrarı yok, keyfini çıkar
Sevgiyle,
PINAR TOK