–Kasım ayında yurtiçi piyasalar için en önemli konulardan biri TCMB’nin faiz indirimlerine devam edip etmeyeceği olacak. Faiz indirimleri için yılsonuna kadar sınırlı bir alan kaldığını ifade eden TCMB, Ekim ayı enflasyonun düşük gelmesi ve TCMB’nin faizleri Kasım toplantısında sabit tutması durumunda, TL son iki aydaki değer kayıplarının bir kısmını geri alarak negatif ayrışmasını sonlandırırken tahvil faizlerinde de bir gerileme görebiliriz.
–BIST hariç diğer TL varlıklarda son iki ayda oluşan negatif ayrışmanın Kasım ayında yavaşlayabilir FED kararı sonrası DXY endeksi ile ABD tahvil faizlerinde ciddi bir yükseliş eğilimi oluşmaması ve global risk alma iştahının güçlü seyrini devam ettirmesi durumunda TL’nin negatif ayrışmasını sonlandırarak kayıplarının bir kısmını geri alması beklenir. Bankacılık hisseleri öncülüğünde BIST’in de yükselişini sürdürmesi beklenir.
–TCMB’nin sürpriz 200 baz puanlık faiz indirimi sonrası Dolar/TL 9.50 direncine ulaşarak rekor kırdı. Siyasi gerginliklerle birlikte 9.84 ile rekor tazeleyen kur, gerginliğin azalması ile 9.50’ye geri çekildi. Türk Lirasındaki zayıflıkla beraber kurdaki yükselişlerde 9.85 ve 10 psikolojik seviyesi direnç olarak takip edilebilir. Geri çekilmelerde ise 9.35 ve 9.10 destek noktaları izlenebilir.
–Kasım ayında pandemiye ilişkin gelişmeler ve ülkelerin yeniden kısıtlamalara başvurup başvurmayacağı takip edilecek. Ancak, ekonomi tarafında Kasım ayında en önemli gündem FED faiz kararı ve varlık alımlarının azaltılması konusunda nasıl bir program açıklayacağı olacaktır. FED’in ılımlı bir azalttım programı açıklaması, global risk alma iştahının güçlü seyrini devam ettirmesine neden olması bekleniyor.
–Piyasaların Kasım ayında takip edeceği diğer konular ise enerji fiyatlarındaki yükseliş ve enerji krizinin yaklaşan kış aylarında devam edip etmeyeceğinin yanında Çin büyümesine ilişkin endişelerin daha da derinleşmesi olacaktır. Bu risklerin yükselmesi global risk iştahını zayıflatarak piyasalarda kar satışına neden olacaktır.
–Her ne kadar FED tarafından faiz artırımlarında aceleci olunmayacağı belirtilse de bunun beklentisi, ons altında satış baskısına neden oluyor. Satışların artması durumunda sarı metalde 1.770 ve 1.720 dolar düzeyleri destek noktaları olarak izlenebilir. Aksi yönde ise 1.830 ve 1.885 dolar satıcıların artabileceği direnç noktaları olarak takip edilmelidir.
–Ekim ayında yurtdışı majör borsalar yüzde 3-6 arasında değişen güçlü yükselişlerle ayı kapatırken, gelişmekte olan ülke (EM) borsaları da majör borsalara paralel performans gösterdi. BIST de Ekim ayında TL varlıklarda yaşanan güçlü negatif ayrışmaya rağmen yurtdışına paralel yükselerek hem TL varlıklar içinde hem de yurtdışına göre pozitif ayrıştı ve Ekim ayında iyi performans gösteren borsalardan biri oldu.
Dünya genelinde Covid-19 pandemisi devam ediyor ve bazı ülkeler artan vaka sayıları nedeniyle tekrardan kısıtlamalara başvurmayı tartışıyor. Ancak, pandeminin piyasalar ve ekonomi üzerindeki etkisi daha sınırlı hale gelirken gündemden yavaş yavaş arka sıralara geriledi.
Tapering endişeleri ve Çinli emlak şirketi Evergrande’ye ilişkin borç krizi nedeniyle Eylül ayında zayıflayan global risk alma iştahı Ekim ayında yeniden güçlendi. ABD’de borçlanma limitinin Aralık ayına kadar uzatılması, Çinli emlak şirketi Evergrande’ye ilişkin endişelerin azalması ve merkez bankalarının sıkılaşma konusunda aceleci olmayacağına ilişkin beklentilerin kuvvetlenmesi, risk alma iştahının tekrardan güçlenmesinde destekleyici oldu.
Borsalar Eylül ayı kayıplarını geri alarak Ekim ayında yeniden yükselişe geçerken, ABD borsaları yeni tarihi zirve seviyelerini test etti. Ekim ayında yurtdışı majör borsalar yüzde 3-6 arasında değişen güçlü yükselişlerle ayı kapatırken, gelişmekte olan ülke (EM) borsaları da majör borsalara paralel performans gösterdi.
BİST EKİM AYINDA İYİ PERFORMANS GÖSTEREN BORSALARDAN BİRİ OLDU
BIST de Ekim ayında TL varlıklarda yaşanan güçlü negatif ayrışmaya rağmen yurtdışına paralel yükselerek, hem TL varlıklar içinde hem de yurtdışına göre pozitif ayrıştı ve Ekim ayında iyi performans gösteren borsalardan biri oldu.
EM para birimleri Ekim ayında Brezilya Reali dışında genel olarak ayı değer kazancıyla kapatırken TL, TCMB’den gelen sürpriz 200 baz puanlık faiz indirimi ve artan jeopolitik riskler sonrası sert değer kaybederek ayı ABD doları karşısında yüzde 7 üzerinde düşüşle kapatmaya hazırlanıyor. TL’nin ABD doları karşısındaki değer kaybı ay içinde yüzde 10 üzerine kadar çıktı. TCMB faiz kararı sonrası yurtiçi tahvil faizlerinde de yükseliş yaşanırken, Hazine’nin 10 yıllık tahvilinin faizi ay içinde yüzde 20,50 üzerini test ederek Mayıs 2019’dan beri en yüksek seviyesini gördü.
FED’in önümüzdeki toplantılardan itibaren varlık alımlarını azaltmaya başlaması beklense de faiz artışı için uzun bir yol olduğunu söylemesi nedeniyle global risk alma iştahı güçlü kalmaya devam ediyor. Ancak, başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerdeki yüksek enflasyon endişeleri emtia ve enerji fiyatlarında yaşanan sert artış sonrası enflasyondaki yükselişin bir süre daha devam edeceğine işaret ediyor. Bu durum, başta FED olmak üzere merkez bankalarının beklenenden erken parasal sıkılaşmaya başlama riskini beraberinde getiriyor.
BIST’İN POZİTİF AYRIŞMASINDA, GÜÇLÜ BİLANÇO BEKLENTİLERİ VE YURTİÇİ YATIRIMCILARIN GETİRİ ARAYIŞLARI ETKİLİ OLDU
BIST-100 Endeksi Ekim ayında 1.371-1.518 arasında geniş bir bantta dalgalandı. Ekim ayına satıcılı başlayan endeks ay sonuna doğru gelen güçlü alımlarla yükselişini kuvvetlendirerek ayı yüzde 7 üzeri yükselişle 1.500 üzerinden kapatmaya hazırlanıyor. Ekim ayında yüzde 10 üzeri yükselişle Sınai Endeks yükselişe öncülük ederken, Bankacılık Endeksi yüzde 5 üzeri yükselişle sınırlı negatif ayrıştı.
Diğer TL varlıklardaki güçlü negatif fiyatlamaya rağmen BIST’in pozitif ayrışmasında, güçlü bilanço beklentileri ve negatif reel faiz ortamı sonrası yurtiçi yatırımcıların getiri arayışları etkili oldu.
TL, TCMB faiz kararı sonrası yüzde 10 üzeri sert değer kaybına maruz kalırken kayıplarının bir kısmını ay sonuna doğru geri alsa da güçlü negatif ayrışmasını devam ettirdi. TL sepetindeki değer kaybı yıllık yüzde 25’leri buldu. Türkiye’nin risk primi olarak takip edilen 5 yıllık CDS’ler yükselişine devam ederek 460’lı seviyeleri test ederken, TL varlıklara yönelik risk algısının yükselmeye devam ettiğine işaret ediyor.
TCMB 200 BAZ PUANLIK SÜRPRİZ FAİZ İNDİRİMİNE GİDEREK POLİTİKA FAİZİNİ YÜZDE 16,00 SEVİYESİNE ÇEKTİ
TCMB Ekim ayı toplantısında ortalama piyasa beklentisi olan 50 baz puanın oldukça üzerinde 200 baz puanlık sürpriz faiz indirimine giderek politika faizini yüzde 16,00 seviyesine düşürdü. TCMB faiz indirimi için önden yüklemeli bir faiz indirimi mesajı verirken, yılsonuna kadar faiz indirimi için sınırlı bir alan kaldığı mesajı verdi. PPK metninde para politikasının enflasyon görünümündeki gelişmelerin geçici olduğu ifade edildi.
PPK metninde küçük değişiklikler yapılırken, önceki metinden farklı olarak cari işlemler dengesinin yılın geri kalanında fazla vereceği şeklindeki vurgu değiştirilerek, iyileşmenin devam edeceği belirtilmiştir. TCMB’nin sürpriz faiz indirimi sonrası TL’deki değer kayıpları ve negatif ayrışma güçlenerek devam etti.
FED’in varlık alımlarını azaltmaya hazırlandığı, birçok merkez bankasından sıkılaşmaya yönelik sinyallerin geldiği ve birçok gelişmekte olan ülke merkez bankasının faiz artırımlarına başladığı bir ortamda TCMB’den gelen faiz indirimleri TL’yi dış şoklara karşı daha kırılgan hale getirirken, TL varlıklardaki negatif ayrışma güçlenerek devam etti.
Eylül ayı FED toplantı tutanakları FED’in varlık alımlarını Kasım toplantısıyla birlikte azaltmaya başlayacağına işaret etti. Tutanaklarda varlık alımlarında azaltılmaya başlanmasının faiz artışları için doğrudan bir sinyal olmadığı vurgulanırken, henüz faiz artışı için gerekli koşulların oluşmadığı ifade edildi.
Tutanaklarda, varlık alımlarının azaltılmasına Kasım veya Aralık ayı ortasında başlanabileceğine işaret edilirken, varlık alımlarının kademeli azaltılmasının 2022 yılı ortalarında bitmesi gerektiği vurgulandı. Piyasalar için Kasım ayı FED toplantısı, varlık alımlarının azaltılmaya başlanması ve hızı konusunda piyasaların ana gündemini olacak.
Ekim ayında, önceki aylara göre daha sakin seyreden EUR/USD paritesi, geçen ay belirttiğimiz 1.15 desteğinden döndü ve 1.1660 seviyesi arasında sıkıştı. Mayıs ayından beri düşen kanal içerisinde seyreden paritede, 1.1675 kuvvetli direnç seviyesi olacak. Bu direnç kırılırsa 1.1758 bir sonraki hedef seviyesi olarak takip edilebilir. Düşüşün devam etmesi durumunda ise 1.1560 ve 1.1420 destek noktaları hedeflenebilir.
Geçtiğimiz ay TCMB’nin sürpriz 200 baz puanlık faiz indirimi sonrası Dolar/TL 9.50 direncine ulaşarak rekor kırdı. Siyasi gerginliklerle birlikte 9.84 ile rekor tazeleyen kur, gerginliğin azalması ile 9.50’ye geri çekildi. Türk Lirasındaki zayıflıkla beraber kurdaki yükselişlerde 9.85 ve 10 psikolojik seviyesi direnç olarak takip edilebilir. Geri çekilmelerde ise 9.35 ve 9.10 destek noktaları izlenebilir.
ALTINDA 1.830 VE 1.885 DOLAR SATICILARIN ARTABİLECEĞİ DİRENÇ NOKTALARI OLARAK TAKİP EDİLMELİ
FED’in varlık alımlarının azaltılmasına (tapering) Kasım ayında başlayacağını açıklaması, enflasyondaki artışa rağmen altındaki yükselişlerin sınırlı kalmasına sebep oluyor. Her ne kadar faiz artırımlarında aceleci olunmayacağı belirtilse de bunun beklentisi, ons altında satış baskısına neden oluyor. Satışların artması durumunda sarı metalde 1.770 ve 1.720 dolar düzeyleri destek noktaları olarak izlenebilir. Aksi yönde ise 1.830 ve 1.885 dolar satıcıların artabileceği direnç noktaları olarak takip edilmelidir.
EN ÖNEMLİ GÜNDEM FED FAİZ KARARI VE VARLIK ALIMLARININ AZALTILMASI KONUSUNDA PROGRAM OLACAK
Kasım ayında Covid-19 andemisine ilişkin gelişmeler ve vaka sayılarının bazı ülkelerde yüksek seyretmesi nedeniyle ülkelerin yeniden kısıtlamalara başvurup başvurmayacağı takip edilecek. Ancak, ekonomi tarafında Kasım ayında en önemli gündem FED faiz kararı ve varlık alımlarının azaltılması konusunda nasıl bir program açıklayacağı olacak.
FED’in ılımlı bir azalttım programı açıklaması, global risk alma iştahının güçlü seyrini devam ettirmesine neden olması bekleniyor. Ancak, FED beklenenden daha hızlı şekilde varlık alımlarını azaltmaya başlaması ise piyasalarda risk alma iştahını zayıflatarak kar satışlarını tetikleyebilir.
Piyasaların Kasım ayında takip edeceği diğer konular ise enerji fiyatlarındaki yükseliş ve enerji krizinin yaklaşan kış aylarında devam edip etmeyeceğinin yanında Çin büyümesine ilişkin endişelerin daha da derinleşmesi olacak. Bu risklerin yükselmesi global risk iştahını zayıflatarak piyasalarda kar satışına neden olacak.
RİSKLERİN ZAYIFLAMASI DURUMUNDA YÜKSELİŞLERİN SÜRMESİ BEKLENİYOR
Risklerin zayıflaması durumunda ise yükselişlerin devam etmesi bekleniyor VIX endeksi 16 seviyelerinde seyrederken ABD piyasalarında risk alma iştahının güçlü kalmaya devam edeceğine işaret ediyor. FED’in varlık alımlarını ılımlı şekilde gerçekleştirmesi ve DXY dolar endeksinin tekrar zayıflamaya başlamasıyla Ekim ayında gelişmiş ülke piyasalarına paralel güçlü performans gösteren gelişmekte olan ülke (EM) piyasaları da bu seyrine devam edecek.
Kasım ayında yurtiçi piyasalar için en önemli konulardan biri TCMB’nin faiz indirimlerine devam edip etmeyeceği olacak. Faiz indirimleri için yılsonuna kadar sınırlı bir alan kaldığını ifade eden TCMB, Ekim ayı enflasyonun düşük gelmesi ve TCMB’nin faizleri Kasım toplantısında sabit tutması durumunda, TL son iki aydaki değer kayıplarının bir kısmını geri alarak negatif ayrışmasını sonlandırırken tahvil faizlerinde de bir gerileme görebiliriz.
TL varlıklardaki toparlanmayla birlikte BIST global risk alma iştahına da bağlı olarak Ekim ayındaki güçlü performansın Kasım ayında da bankacılık endeksindeki güçlenme ile devam etmesi beklenir.
Yurtiçi piyasaların takip edeceği bir diğer önemli konu ise ABD başkanı Biden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında yapılacak görüşme olacaktır. Görüşmenin olumlu geçmesi ve pozitif açıklamalar gelmesi durumunda, TL varlıklarda pozitif fiyatlamanın oluşması beklenir. Aksine görüşme sonrası negatif açıklamalar olması durumunda TL varlıklarda negatif fiyatlamaların devamı beklenir.
Yurtiçi piyasalar için Kasım ayındaki önemli risklerden bir diğeri ise TSK’nın Suriye’de yeni bir askeri operasyon yapması ve jeopolitik risklerin tekrar gündeme gelmesi olacak. Bu tür bir riskin Ekim ayında güçlü performans gösteren BIST’te kar satışlarını tetiklemesi beklenir.
TL VARLIKLARDA SON İKİ AYDA OLUŞAN NEGATİF AYRIŞMA KASIM AYINDA YAVAŞLAYABİLİR
Bu beklentiler ışığında BIST hariç diğer TL varlıklarda son iki ayda oluşan negatif ayrışmanın Kasım ayında yavaşlayabileceğini düşünüyoruz. FED kararı sonrası DXY endeksi ile ABD tahvil faizlerinde ciddi bir yükseliş eğilimi oluşmaması ve global risk alma iştahının güçlü seyrini devam ettirmesi durumunda TL’nin negatif ayrışmasını sonlandırarak kayıplarının bir kısmını geri alması beklenir.
Buna paralel, yurtiçi tahvil faizlerinin gevşemesi ile son dönemde negatif ayrışan bankacılık hisseleri öncülüğünde BIST’in yükselişini devam ettirmesi beklenir. Global risk alma iştahının zayıflaması ve borsalarda kar satışları yaşanması durumunda ise son dönemde diğer TL varlıklardan pozitif ayrışan BIST’te kar satışları yaşanması beklenir.
Geçmiş dört yıla bakıldığında BIST’in Kasım ayında genel olarak güçlü performans gösterdiğini görüyor. Bu beklentiler ışığında BIST-100 endeksinin Kasım ayında 1.460-1.580 aralığında dalgalanabileceğini düşünüyoruz. Ay içinde 1.475 ve altına gerilemelerin alım fırsatı olacağını, 1.575 ve üzerine yükselişlerin ise satış fırsatı olabileceğini düşünüyoruz.
Osman Göktan
Şeker Yatırım Genel Müdürü
goktan@turcomoney.com