Mayıs ayında beklentilerimize paralel olarak global piyasalarda oldukça dalgalı seyirler izlendi. Başta ABD olmak üzere Avrupa borsalarında yeni rekorlar test edilirken, bu rekor seviyelerin görülmesi sonrasında hisse senedi piyasalarında satış baskılarının arttığını gözledik. Hem yurt içi, hem de yurt dışı piyasalarda açıklanan şirketlerin ilk çeyrek mali verileri öncesinde ve sonrasında yaşanan bu dalgalı harekette, Ukrayna-Rusya arasında tırmanan gerilimin yarattığı belirsizlik, ABD ekonomi verilerinin yanı sıra Çin’den gelen verilerin rol oynadığı gözlemlendi. FED’in düşük faiz ortamını devam ettireceği, Avrupa Merkez Bankası’nın da varlık alımına gideceği beklentilerinin yanısıra Ukrayna-Rusya arasındaki gerilimin ise ikinci plana gerilemesi kar satışlarının sınırlı kalmasında rol oynadı. Mayıs ayında FED toplantısı olmaması nedeniyle global piyasaların, FED’in 30 Nisan’daki toplantısına ilişkin toplantı tutanaklarını takip ettiğini izledik. 21 Mayıs’ta açıklanan tutanaklarda, katılımcıların para politikasının sıkılaştırılmasına ilişkin görüşlerini paylaştıkları ancak, buna yönelik hangi araçların kullanılacağına dair karar alınmadığı gözlendi. Global piyasalarda FED tutanaklarının ardından da iyimser havanın devam ettiği görüldü.
Mayıs ayına, TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın, “Enflasyon Raporu” sunumu ardından yaptığı konuşmasında faiz indirimine gidilebileceği sinyali vermesinin etkisiyle 75,000 seviyelerine yönelerek başlayan Borsa İstanbul, ayın devamında ise global piyasalardaki dalgalanmaya ayak uydurdu. Yurt içinde Borsa İstanbul şirketlerinin ilk çeyrek mali verilerine bağlı olarak hisse bazlı hareketler gözlenirken, kur ve faiz tarafındaki hareketler izlendi. TCMB’nin ay sonuna doğru gerçekleştirdiği toplantıda faiz indirimine gidebileceği beklentisiyle Borsa İstanbul tarafında 77,000 seviyelerine ulaşıldı. TCMB Para Kurulu ise 22 Mayıs’ta gerçekleştirdiği toplantıda 50 baz puanlık faiz indirimi ile politika faizini 9,50 seviyesine çekti. TCMB kararın gerekçesi olarak, azalan belirsizlikler ve risk primi göstergelerindeki iyileşmeler olarak belirtti. Bu karar sonrasında Borsa İstanbul’da 78,000 seviyeleri test edildi.
Altın, Mayıs içerisinde nispeten yatay seyretti. Ons bazında yaklaşık 40-45 dolarlık bant içinde hareket eden altın, ABD’de işsizlik oranının %6.3’e gerilemesiyle birlikte 1270’e indi. Bu noktalardan destek bulan altında, Ukrayna-Rusya geriliminin zaman zaman alevlenmesi de etkili oldu.
Mayıs ayında en yüksek 1315’in görüldüğü altında, ABD’den gelen olumlu veriler yükselişe engel oluyor. Veriler doları desteklerken altında da satış baskısı yaratıyor.
EURUSD paritesinde ise Mayıs ayında sert düşüş yaşandı. Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin açıklamaları çokça takip edilirken euro üzerindeki baskının arttığı görüldü. Draghi’nin açıklamaları euro’nun değer kaybını tetiklerken, 1.40’a dayanan parite 1.36’ya kadar geriledi. Piyasada Avrupa Merkez Bankasından parasal genişleme hamlesi beklenirken, Draghi Haziran ayında harekete geçebileceklerinin sinyalini verdi. Önümüzdeki ay da paritedeki düşüşün devam etme olasılığı yüksek gözüküyor. Bu durumda 1.34 ve 1.32 seviyeleri izlenebilir.
Yurtiçine bakacak olursak dolar kurunun düşüşünü sürdürdüğünü görüyoruz. Nisan ayındaki düşüşünü devam ettiren kurda satış baskısı ay ortasına kadar devam etti. En düşük 2.06’yı gören dolar kuru daha sonrasında tepki alımlarıyla birlikte 2.12’ye kadar yükseldi. Alımların zayıf kaldığı dolar kurunda 2.10 noktasının altı ön plana çıkarken, düşük dolar kuru da TCMB’nin elini güçlendiriyor. Bilindiği gibi faizleri 3 puan artıran TCMB, kademeli olarak bu hamlesini geri almayı planlıyor. Önemli düşüşlerde TCMB’den faiz indirimi hamlesi gelebilir. Bu sebeple USDTRY için 2.05 seviyesi önemli destektir. Bu noktalardan maliyetle 2.10 ve 2.15 seviyeleri hedeflenebilir.
Mayıs ayında gerek global piyasalarda gerekse de yurt içinde hisse senedi piyasalarında yıl içinde ulaşılan en yüksek değerlerin test edildiğini görüyoruz. Haziran ayında piyasalara yine merkez bankalarından gelecek açıklamaların yön vermesini bekliyoruz. Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) Haziran başında yapacağı toplantıda genişlemeci adımlar atacağı beklentileri devam ederken FED’den de yine tahvil alım programındaki azaltıma devam kararı bekleniyor. Yurt içinde ise hem ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçim süreci hem de TCMB’nin Mayıs ayında gerçekleştirdiği faiz indiriminin Haziran ayında devam edip edemeyeceği ve bunun kur ve faizler üzerinde yapacağı etkinin takip edileceğini düşünüyoruz. Ayrıca, hem yurt dışından gelecek makro veriler hem de yurt içinde açıklanacak makro veriler yakından takip edilecek.
İçeriden Bakış
Osman Göktan
Şeker Yatırım Genel Müdürü
goktan@turcomoney.com