Dünya ve Türkiye, öyle bir dönemden geçiyor ki, ne akıl ne de kalp dayanmıyor.
Her gün çatışma, her gün cenaze haberi, her gün intikamla bakan gözü yaşlı analar, babalar ve ne yazık ki geleceğimizin temeli olan çocuklar.
Bir nesli, hayata bu deneyimlerle yetiştirirseniz gelecekten ne bekliyorsunuz? Gelecekte siz yoksunuz, evet ! Peki ya çocuklarınız, kuzenleriniz, yeğenleriniz de mi olmayacak? Bu da bıraktığınız en büyük miras olacak. Nesilden nesile utançla anılacaksınız, hem de kendi nesliniz tarafından.
BAŞKASININ HAKKI İÇİN…
Peki ya hergün şikayet edip, kendini masum zannedenler, bir bakın yaşantınıza : Kaç kişi, sevgiyle sarılmanızı hatırladıkça, sevdiklerine sarılıyor ? Kaç dertli gönüle su serpip rahatlattınız? Kaç yüzün tebessüm etmesinin sebebi oldunuz? Kaç kişinin aklına geldikçe hayata şükretmesini sağladınız. Başkasının hakkı için kaç kere siper oldunuz? Kendi çıkarınıza uymasa da kaç haklının yanında insan gibi dimdik onurla durdunuz?
Anlattıklarınız veya yazdıklarınız ile değil duruşunuzla, yaşamınızla kaç kişiye ilham oldunuz?
Yoksa günah işleyene sessiz kalıp, masum maskesi altında günah ortağı mı oldunuz?
Henüz son nefesinizi vermeden insan olmayı deneyimleme şansını kaybetmeden, nesillere yazık etmeden:
Uyan insanlık ! Bozun şeytanın oyununu. Yaşayın insan olmanın gururunu, son nefesi almadan.
Her gün yatırımlarınızın, kur artışlarının ve ekonomik zarar ve kazançlarınızın hesabını tutuyorsunuz.
Peki insanlığınızın hesabını ne kadar zamanda bir yapıyorsunuz ?
Sağlıklı ve sevgi dolu bir ay dilerim.
Selin’den