Bugünlerde yeni Nobel ödülleri açıklanacak. Bu vesileyle, Nobel Ödülü alan ilk Müslüman bilim adamı Muhammed Abdusselam’ı gündeme getirmek ve onu rahmetle yad etmek istedik.
İslam dünyasından ilk Nobel Ödülünü alan fizikçi Abdusselam, 1926 yılında Hindistan’da doğdu. Bugün Pakistan sınırları dışında kalan Jhanga şehrinde dünyaya geldiği halde, Pakistan vatandaşı olarak yaşamayı tercih etti. Abdüsselam, Pencap ve Cambridge Üniversitelerinden matematik ve fizik dallarında birinci olarak mezun oldu. 1951 yılında tamamladığı doktora teziyle kuantum elektrodinamiğine temel oluşturacak bir çığır açtı. Pencap Üniversitesi’nde profesör oldu. 1954 yılında Cambridge Üniversitesi’ne okutman tayin edilince, Pencap Üniversitesi’nden ayrıldı.
1957 yılında Londra Üniversitesi’ndeki Imperal College’e teorik fizik profesörü olarak atandı. Ancak ülkesinde uzakta iken de hep Pakistan ve İslam dünyası için çalışmaya devam etti. Çok sayıda bilim adamının yetişmesine vesile oldu. 1950’li yıllarda Pakistan’da Nükleer Enerji Komisyonu kuruldu. Buraya üye olan Abdusselam’ın gayretleriyle, laboratuvarlar kuruldu ve 600 kadar nükleer fizikçi yetişti. Abdusselam, uzun süre Pakistan Devlet Başkanına üst düzey bilim danışmanlığı yaptı. Nihayet Pakistan, 1972 yılında Nükleer Reaktörü hizmete açtı.
1971-1972 ‘de Birleşmiş Milletler Bilim ve Teknoloji Komitesi’ne başkanlık etti. Kurucusu olduğu Trieste’deki Uluslararası Teorik Fizik Merkezi’nin direktörlüğünü yürüttü. Bu görevi sırasında özellikle Türkiye ve Pakistan’dan pek çok bilim adamının burada yetişmesine imkân hazırladı. 1993’te kurulan merkezin adı, 1997’de Abdusselam Uluslararası Teorik Fizik Merkezi olarak değişti.
Ömrü boyunca 3.Dünyada bilim-teknolojinin gelişmesi için gayret sarf etti. Doktora yaptırdığı 14 kişiden 6’sı İslam dünyasından gelen gençlerdi.
1979 yılında, zayıf ve elektromanyetik kuvvetlerin birleşik alan teorisini geliştirdiği için Nobel Fizik Ödülünü aldı. Bu teori Selam-Weinberg teorisi olarak biliniyor.
Daha sonraları CERN’de başlayan ve halen devam eden Higgs Bozonu deneyleri de temel olarak aslında Abdusselam’ın bu buluşuna dayanıyor. Nobel dışında da çok sayıda önemli ödüller aldı. Bu ödüllerden aldığı paralarla bir fon oluşturdu ve bu fonu Trieste’de çalışma yapmaya gelen Müslüman genç bilim adamları için kullandı. Birkaç defa konferans vermek üzere Türkiye’ye geldi. Yakından izleme imkanı bulduğum bu konferanslarda ve yazdığı tüm makalelerde İslam’ın bilime, teknolojiye ve akla verdiği önemi gündeme getirdi.
1996 yılında İngiltere’de 70 yaşında vefat etti. Bugün CERN’de bir caddenin ismi Abdusselam Caddesi’dir. Kendisini rahmetle anıyor ve bu vesileyle de bilim-teknolojinin ülkemiz ve İslam dünyası gündeminde hak ettiği yeri almasını diliyorum.
Kemal Çiftçi