Geçen ay iktisadi başarının nerede olduğunu sorgulamaya çalışırken büyüme dışında da önemli kriterler olduğunu vurgulamaya çalışmıştım. Bu ay ise büyüme bağlamında Türkiye ekonomisinin yakın gelecekte ortaya koyabileceği performansı ele almayı deneyeceğim. Bilindiği üzere IMF her yıl Nisan ayında World Economic Outlook raporunu ve tabii arka planda yer alan tüm veri setini güncelliyor. Nitekim söz konusu verilerde ülkelerin ekonomik performanslarına dair tahminlere de yer veriliyor. Geçen ay da vurgulandığı üzere Türkiye 2013 yılı itibarıyla dünyanın 18. büyük ekonomisidir. Bu yazıda, bu 18 ülkenin yatırım, tasarruf ve cari açık verileri bağlamında karşılaştırılmasına gayret edeceğim. Seçilen dönemler 2008 krizi ertesinden günümüze (2008-2014) ve önümüzdeki dönem (2015-2020) olarak ayrılmıştır.
Yatırımların milli gelire oranları itibarıyla bakıldığında Türkiye 2008-2014 döneminde yüzde 19,94 ortalamayla 18 ülke arasında 14. sıradadır. Sıralamada geride bıraktığımız ülkelerin (Almanya, İtalya, ABD ve İngiltere) hiçbirinin gelişmekte olan ülkelerden olmaması dikkat çekiyor. İlk sıralarda yer alan Çin, Hindistan, Endonezya ve Güney Kore’de yatırımların milli gelire oranı yüzde 30’ların (Çin için yüzde 40’ın) üzerindedir. 2015-2020 dönemi için IMF’nin Türkiye’ye dair tahmini yüzde 17,49 ile mevcut seviyenin de altında yer alıyor ve 18 ülke arasında 17nci olacağı öngörülüyor. Söz konusu tahminlerin gerçekleşmesi halinde büyüme alanında Türkiye’nin son yıllarda sergilediği düşük performansın devam edebileceği endişesi oluşuyor.
CARİ AÇIĞIN EN BÜYÜK ETKENİ DÜŞÜK TASARRUFTUR
Tasarrufların milli gelire oranı açısından ise Türkiye aynı sıralamada 2008-2014 döneminde 17.; 2015-2020 döneminde ise 18. olarak yer alıyor. Sıralamada yatırımlardaki duruma benzer biçimde Çin, Güney Kore, Endonezya ve Hindistan ilk dörtte bulunuyor. Son dönemde sadece İngiltere’nin önünde yer alan ülkemizin 2015-2020 döneminde yüzde 12,6 düzeyindeki tasarruf oranıyla dikkat çekici bir yetersizlik sergileyeceği tahmin ediliyor. Tüketimcilik dünyasının merkezlerinden dahi düşük bir tasarruf oranıyla nasıl daha yüksek bir büyüme performansını sağlayabileceğimiz sorusu karşımızdadır.
Yatırım ve tasarruf oranları bağlamındaki farkın da ortaya koyduğu gibi Türkiye yapısal olarak tasarruf açığı sorunu yaşayan bir ülkedir. Nitekim bu tasarruf açığı dış finansmanla karşılanmaya çalışılıyor veya başka bir ifadeyle cari açık veriliyor. IMF verilerinde Türkiye 18 ülke arasında cari açığın milli gelire oranı bakımından ilk sıradadır. Çok yüksek bir yatırım oranına sahip olmadığımız halde yüksek bir cari açık vermemizin nedeni tabii ki çok düşük olan tasarruf oranıdır. Söz konusu yapısal durumu değiştiremediğimiz için dış finansman (cari açık) ile görece yüksek bir büyüme oranına ulaşmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla küresel finansal koşullarda yaşanacak değişimlere karşı ‘çok’ açık bir ekonomi konumundayız. Sermaye hareketlerinin yavaşladığı veya pahalandığı dönemlerde dış finansman olanaklarında görülen bozulma yatırımların azalmasından başka bir çare bırakmıyor.
RANT PEŞİNDE KOŞMA TASARRUF ZANNEDİLİYOR
Esasen karşımızdaki tablonun çok net olduğu rahatlıkla iddia edilebilir; hatta ne yapılması gerektiği de açıkça ortadadır. Öncelikle tasarrufların milli gelire oranının düşüşünü durdurmalı ve tekrar artmasını sağlayacak reformlara odaklanmalıyız. Söz konusu oranı yüzde 20-25 aralığına çıkartana kadar ısrarla bu perspektiften vazgeçmemeliyiz. Ancak ondan sonra yatırımların milli gelire oranının da yükselmeye başlaması ve büyüme performansında kalıcı bir değişimin yaşanması mümkün olabilecektir. Kamuoyunda genellikle çözüm olarak görülen marka yaratma, katma değeri yüksek ürünler üretme, ithal bağımlılığını giderme gibi adımlar ancak böyle bir makroekonomik perspektifte anlamlı olabilecek; aksi takdirde tedrici iyileşmelerden öteye geçmeyecektir.
Öyleyse kritik adım olan tasarrufları artırmak nasıl gerçekleştirilecektir? Kanımca bu bağlamda en önemli adım – geçen ayda vurguladığım üzere – iktisat zihniyetimizi değiştirmeye başlamak olacaktır. Rant peşinde koşmanın tasarruf zannedildiği; altın ve dövizin gözde yatırım araçları olduğu; yatırımları finanse etmekte çok önemli işlevleri olan bankaların sadece oturdukları yerden para kazandıklarının düşünüldüğü bir ülkede tasarrufların finansal sisteme yönelmesini ümit ederek tasarruf açığı sorunumuzu çözemeyeceğimiz ortadadır.
Tablo 1: Yatırımların Milli Gelire Oranı
Yatırımlar/GSYİH | 2008-2014 Ort. (%) | 2015-2020 Ort. (%) | |
1 | Çin | 47,10 | 44,00 |
2 | Hindistan | 35,22 | 32,53 |
3 | Endonezya | 33,28 | 35,10 |
4 | Güney Kore | 30,75 | 28,96 |
5 | Avustralya | 27,84 | 27,74 |
6 | Kanada | 23,81 | 23,85 |
7 | Meksika | 22,61 | 22,70 |
8 | İspanya | 22,60 | 19,62 |
9 | Fransa | 22,46 | 21,88 |
10 | Rusya | 21,78 | 18,62 |
11 | Japonya | 20,93 | 20,67 |
12 | Brezilya | 20,82 | 19,74 |
13 | Hollanda | 20,04 | 19,84 |
14 | Türkiye | 19,94 | 17,49 |
15 | Almanya | 19,45 | 18,98 |
16 | İtalya | 19,11 | 15,57 |
17 | ABD | 19,07 | 21,45 |
18 | İngiltere | 16,66 | 19,07 |
Kaynak: IMF World Economic Outlook Database April 2015.
Tablo 2: Tasarrufların Milli Gelire Oranı
Tasarruflar/GSYİH | 2008-2014 Ort. (%) | 2015-2020 Ort. (%) | |
1 | Çin | 50,87 | 47,12 |
2 | Güney Kore | 34,31 | 33,87 |
3 | Endonezya | 32,41 | 32,31 |
4 | Hindistan | 32,34 | 30,64 |
5 | Hollanda | 27,70 | 29,74 |
6 | Almanya | 25,84 | 26,46 |
7 | Rusya | 25,81 | 23,96 |
8 | Avustralya | 24,08 | 24,28 |
9 | Japonya | 22,95 | 22,77 |
10 | Fransa | 21,37 | 21,60 |
11 | Kanada | 21,32 | 21,63 |
12 | Meksika | 21,17 | 20,38 |
13 | İspanya | 19,84 | 20,25 |
14 | Brezilya | 18,42 | 16,38 |
15 | İtalya | 17,83 | 17,29 |
16 | ABD | 16,29 | 18,92 |
17 | Türkiye | 13,79 | 12,60 |
18 | İngiltere | 13,16 | 15,10 |
Kaynak: IMF World Economic Outlook Database April 2015.
Tablo 3: Cari Dengenin Milli Gelire Oranı
Cari Denge/GSYİH | 2008-2014 Ort. (%) | 2015-2020 Ort. (%) | |
1 | Hollanda | 7,67 | 9,90 |
2 | Almanya | 6,39 | 7,48 |
3 | Rusya | 4,03 | 5,34 |
4 | Çin | 3,77 | 3,12 |
5 | Güney Kore | 3,51 | 4,92 |
6 | Japonya | 1,70 | 2,11 |
7 | Fransa | -0,72 | 0,00 |
8 | Endonezya | -0,99 | -2,79 |
9 | Meksika | -1,25 | -2,29 |
10 | İtalya | -1,36 | 1,63 |
11 | Brezilya | -2,40 | -3,36 |
12 | Kanada | -2,51 | -2,23 |
13 | İspanya | -2,74 | 0,19 |
14 | Hindistan | -2,87 | -1,89 |
15 | ABD | -2,98 | -2,53 |
16 | İngiltere | -3,50 | -3,97 |
17 | Avustralya | -3,76 | -3,46 |
18 | Türkiye | -6,15 | -4,89 |
Kaynak: IMF World Economic Outlook Database April 2015.
Doç. Dr. Ertuğrul Kızılkaya