Bayram tatilinde, TV kanallarını rastgele karıştırıyordum. Genelde izlemeyi tercih ettiğimiz kanalları geçip, bol reklamlı kanallar arasında ilerlerken tam olarak ne zaman izlediğimi hatırlayamadığım “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz”filmine denk geldim. Çoğumuz gibi eski bayramlarda yaşanılan güzel anıları hatırlayan biri olarak, geçmişin güzelliklerini yad etmek için de filmi izlemeye karar verdim. 1974 yılında, Halit Akçatepe’nin başrol oyuncusu olduğu, usta edebiyatçımız Aziz Nesin’in aynı isimli romanından uyarlanan filmi izlerken, biraz da karikatürize edilen devlet dairelerinin işleyişi dikkatimi çekti.
Filmde kullanılan büyük ve tozlu defterler, sumenler; devlet dairelerindeki kuyruklar, kalabalık; kamu görevlilerinin vatandaşlara davranış kalıpları, abartı öğesi kullanılmış olsa da geçmişin kamu yönetimigerçeğini ifade ediyordu. Bu atmosferi, yakın bir dönemde aldığım e-devlet şifresi ile yapabileceğim işlemlerle karşılaştırdım. Bu iki dönem arasında çok büyük bir değişim yaşanmıştı. Elektronik ortamda alınan randevulardan, online işlemlere; hizmet anlayışından, kamunun sunduğu hizmetlere kadar birçok alanda devrim diyeceğimiz yenilikleryaşanmış.
Değişimin her alandaki hızı, kamu kesimini de etkiledi. Etkilemeye devam edecek gibi de görünüyor. Günümüzde uzayın keşfedilmesi çalışmalarından sokakların temizlenmesine; teknolojik yatırımlardan halk oylamasına kadar çok değişik alanlarda sunduğu mal ve hizmetlerle özel sektörü, toplumu ve diğer devletleri etkileyen kamunun değişimi, hiç şüphesiz bir çarpan etkisi yaratacaktır. Bir büyük aktör olarak kamudaki değişimi öngörebilmek, bu değişime göre geleceğe hazırlanmak için kamunun gelecek öngörülerini tahmin etmeye çalışmak büyük önem kazanıyor.
Kamu gelecekte nasıl bir organizasyon yapısında ne tür hizmetleri verecek? Bu hizmetleri nasıl verecek? Toplum nasıl bir şekil alacak? Toplum ve kamu arasında nasıl bir ilişki olacak? Kamu yöneticilerini zorlayacak konular hangileri olacak? Yaşanan değişim kamu yönetimini nasıl etkileyecek? Küresel ısınma, su sorunu, küresel terör hareketlerikarşısında kamu nasıl bir pozisyon alacak? Bütün bu soruların cevapları, bizleri kamunun geleceğini sorgulamaya götürüyor.
Bütün sektörlerde olduğu gibi kamu kesimi de bir değişim ve dönüşüm süreci yaşıyor. Vatandaş odaklı bir hizmet anlayışı ile özetlenebilecek bu değişim, devletlerin, vatandaşların değişen ihtiyaçları karşısında nasıl bir konum alacağını belirleyerek bu değişime cevap vermelerini sağlayacaktır
GOV2020: KAMUNUN GELECEĞİNE YOLCULUK
Deloitte tarafından küresel alanda yürütülen bir proje, kamunun 2020’de nasıl olacağını konu alırken, merak edilen birçok sorunun cevabını açıklıyor. “Deloitte GOV:2020” projesi olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı şu şekilde açıklanmaktadır:
“Gov2020 projesinin amacı, tüm sektörlerden liderlerin, geleceğimizi şekillendiren ve hızla değişen demografik, toplumsal ve ekonomik trendlerianlamasına yardımcı olmaktır. Gov2020 geleceğe ilişkin inisiyatifler gerçekleştirmek isteyen devletler için başlangıç noktası olmayı hedeflemektedir. Politika tasarlayıcılara nelerin mümkün olduğuna dair çarpıcı fikirler sağlarken aynı zamanda günümüzden çok farklı olması gereken geleceğe hazır olup olmadıklarının değerlendirmesini yapabilecekleri bir katalizör görevi görmektedir.”
Bu proje kapsamında Paul Macmillan ve William D. Eggers tarafından “Gov2020: A Journey into theFuture of Government” (Gov2020: Kamunun Geleceğine Yolculuk) raporu hazırlandı. Deloitte Türkiye’nin internet sitesinde de yer alan rapor,kamu kesiminin 2020 öngörülerini konu alıyor. Uzun ve titiz bir çalışma sonucu hazırlandığı anlaşılan bu rapor, 2020 yılında kamu kesiminde yaşanan değişimin yönünü tahmin etmeye çalışırken, kamu idarelerinin bu değişime hazır olup olmadığını test etmesi açısından da önemli bir işlevi karşılıyor. Raporun bu nedenle özellikle kamu yöneticileri tarafından dikkate alınması önerilmektedir.
Raporun ana verileri şu şekilde özetlenebilir:
DEĞİŞİMİN İTİCİ GÜÇLERİ
Bütün sektörlerde olduğu gibi kamu kesimi de bir değişim ve dönüşüm süreci yaşıyor. Vatandaş odaklı bir hizmet anlayışı ile özetlenebilecek bu değişim, devletlerin, vatandaşların değişen ihtiyaçları karşısında nasıl bir konum alacağını belirleyerek bu değişime cevap vermelerini sağlayacaktır. Kamu kesimi için önümüzdeki beş yıllık dönemde bu değişim karşısında nasıl bir konum alınacağını belirleyen değişim dinamikleri bulunuyor. Bu değişimin dinamiklerini ve bunların etkilerini anlamak, değişime ayak uydurmak için önemlidir.
Raporda, bu değişimi etkileyecek en önemli etkenler şu şekilde sıralanmıştır:
• Demografik tetikleyiciler
• Toplumsal tetikleyiciler
• Ekonomik tetikleyiciler
• Dijital teknolojiler
• Üssel büyüyen teknolojiler
• Siber – fiziksel sistem teknolojileri
Yedi büyük değişim
Raporda, küresel çapta, hükümetlere duyulan güvenin bütün zamanların en düşük noktasında olduğu belirtiliyor. Bu ortamda, vatandaşların hükümetlerden beklentileri giderek artarken, hükümetler mali bir baskı altına bulunuyor. Bunun sonucu olarak vatandaş beklentileri ile hükümetlerin bu beklentileri karşılaması arasındaki fark en yüksek seviyede yer alıyor. Bu farkı ortadan kaldırmak için gerekli değişikliklerin yapılması, kamu kesimi için bir zorunluluk olarak yer almaktadır.
Kamu, bu değişimi nasıl yönetebilir? Bu beklentileri karşılayacak devletin temel özellikleri neler olmalıdır?
Rapor, bu beklentilerin karşılanması için yedi itici değişimin yaşanması gerektiğinin altını çiziyor. Bunlar;
• Çözüm sağlayan rolünden, çözümlerin geliştirilmesine imkân tanıyan rolüne dönüşüm,
• Kişiselleştirilmiş hizmet sunumu,
• Paylaştırılmış yönetim görevi,
• Veri- akıllı devlet,
• Alternatif kamu finansman şekilleri,
• Tam zamanında (Just-in-time) sunulan kamu hizmetleri,
• Ulusal refah ölçümü için belirlenen yeni kriterler.
Yukarıda sayılan yedi değişim alanı, bir yandan kamu kesimi için bir yol haritası; diğer yandan değişimin yaşanmaması durumunda kamu kesimi için tehdit alanları konumundadır. Dolayısıyla, kamu sektöründe yaşanan bu yeniden dönüşüm sürecinde, bu alanlara karşı hazırlıklı olunması kamunun etkinliğini sağlayacaktır.
Raporun sonuç bölümünde, bu değişim ve dönüşümü yaşayan devletlerin beklentileri karşılayarak yeni gelişme fırsatları yakalayacağı; teknolojik gelişmeler ve vatandaşların olumlu katılımı ile bu yeni fırsatlardan yararlanacağını ifade ediliyor.
Bu değişimi yaşamak, değişim yönünü belirlemek için uygun kanalları işlevsel hale getirmek için doğru kararlar, doğru kararlar için de kamu kesimi yöneticilerinin yetkinlikleri önemlidir. Bu da kamu kesiminde ihtiyaç duyulan liderliğin önemini gösteriyor.
Rapor, bu değişimin yönünü ve dinamiklerini çok detaylı bir şekilde gösterirken, raporda yer alan veriler, bütün aktörler tarafından dikkatle okunmayıhak ediyor. Kamu kesimi liderlerinin bu değişimin yönünü karşılamak için; özel sektör liderlerinin kamu kesimindeki bu yapısal değişimin kendi sektörlerini nasıl etkileyeceğini takip etmek için; sivil toplum kesimi temsilcilerinin ise değişen vatandaş-devlet ilişkisini anlamak için bu raporu okuması önerilmektedir.
SONUÇ…
Kamu yönetimi, 2020 yılında nasıl bir durumda olacak? 1970’li yılları büyük bir nostalji ile hatırladığımız bugünlerde, değişimin artan hızını düşündüğümüzde, 2020 yaşananları tam olarak öngörmemiz zor olacaktır. Bunun yanında, geleceğin toplumları, bu toplumların sahip oldukları ihtiyaçlar, bugün yaşanan olayların, küresel trendlerin, teknolojik trendlerin ve artan vatandaş ihtiyaçlarının bir sonucu olacaktır. Bu nedenle yaşanan değişimin, bütüncül bir bakış açısı ile takip ederek bu değişime uygun bir kamu anlayışının geliştirilmesi, gelecekte söz sahibi olmak isteyen, küresel politikalara yön verebilecek devletler için bir gerekliliktir.
Ali Kamil UZUN
Türkiye İç Denetim Enstitüsü Kurucu Başkanı
Deloitte Türkiye Yönetim Kurulu Danışmanı