Global piyasalarda Mart ayında dalgalı seyirler gözlendi. ABD piyasalarına baktığımızda Şubat ayı ile birlikte başlayan yukarı hareketin Mart ayında da rekor seviyelere taşınmaya çalışıldığı gözlenirken, Avrupa tarafında satış baskısı ön plandaydı. Ayın en önemli gündem maddesinin FED’in yapacağı toplantı ve sonrasında Yellen’in basın toplantısında soru-cevap kısmındaki açıklamalar olacağı düşünülürken, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan Kırım krizi, FED toplantısını sonuçlarının açıklandığı tarihe kadar özellikle de Avrupa piyasaları üzerinde etkili oldu. Kırım’ın bağımsızlığını ilan etmesi ardından da yapılan referandumda Rusya’ya bağlanma kararı alması, bölgeye ilişkin risklerin artacağı algısı nedeniyle Avrupa piyasalarında da satış baskılarının gözlenmesinde etkili oldu. Referandum kararı sonrasında Rusya Lideri Putin’in açıklamaları piyasalardaki endişeleri hafifletirken; hem Avrupa, hem de ABD tarafından Rusya’ya ilişkin yaptırım açıklamaları yapıldı. Rusya-Ukrayna arasındaki bu gerginliğin kısmen azalmasıyla birlikte piyasalar yeniden FED’in açıklamalarına odaklandı. FED’in Mart ayı toplantısından, tahvil alımlarında 10 milyar ABD Doları daha azaltıma gidilmesi yönünde karar çıkarken, ilk faiz artışının 2015 yılında olacağı tahminlerinin kuvvetlenmesi global piyasalarda yeniden dalgalı seyirlerin yaşanmasını da beraberinde getirdi. Rusya ile Ukrayna arasındaki ilişkilerde yeniden gerilme olacağı beklentileri ise piyasalardaki dalgalı seyirlerin devam etmesinde rol oynadı.

Mart ayına halka açık şirketlerin 2013 yıl sonu mali verilerini izleyerek yükseliş eğilimi ile başlayan BIST, ayın devamında da yukarı hareketini sürdürmeye çalıştı. Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeler, FED’in toplantısının tedirginliği ve 30 Mart yerel seçimleri öncesindeki artan siyasi risk algısına bağlı olarak ise Borsa İstanbul tarafında yükselişlerin devamının gelmediğini izledik. 61,000 seviyelerinden başladığı hareketini 66,000 seviyelerine kadar taşıyan BIST’te, yukarıda saydığımız tedirginliklere ek olarak Moody’s’in 10 Türk bankasının kredi notunu negatif izlemeye aldığını açıklamasının da etkisiyle yeniden düşüş gözlendi. Ayın devamında ise Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeler, AB ve Avrupa tarafından Rusya’ya uygulanacak olan yaptırımlar ve ayrıca yerel seçim öncesinde yatırımcıların pozisyon ayarlamalarına göre BIST’teki hareketlilik devam etti.

Şubat ayındaki yükselişini Mart ayında da devam ettiren altın, 1390 seviyesini görerek son 6 ayın zirvesine ulaştı. Fiyatların 1400’e dayanmasında kuşkusuz Rusya ile Ukrayna arasındaki Kırım krizi başrol oynadı. Hali hazırda yükseliş trendinde olan altın, Kırım’ın referandumla Rusya’ya bağlanma kararı alması ve AB ile ABD’nin Rusya’ya karşı bir takım yaptırımlar uygulaması sonrası çıkışını hızlandırdı. Ancak gerilimin çok tırmanmaması ve ABD’de, FED’in tahvil alımlarını kısmaya devam etmesi, alımların hızını kesti ve yeni bir satış dalgası yarattı. Mart ayındaki FED toplantısı sonrası konuşan Başkan Yellen, 2015 yılından itibaren faizlerin artacağı sinyalini verdi. Altın bu gelişmeyle düşüşünü hızlandırırken ons bazında fiyatlar 1 haftada 90 dolar değer kaybetti. Satışların devam etmesi durumunda 1300 ilk destek olarak gözükürken, bu noktanın altında da yükselişin başladığı yer olan 1250 seviyesi ikinci destek olarak izlenebilir.

Avrupa Merkez Bankası toplantısı sonrası konuşan Başkan Draghi, Euro’yu destekleyici konuşma yaptı. 1.38’i kırmakta zorlanan parite, Draghi’nin açıklamalarıyla beraber 1.39’a dayandı. Sonraki günlerde de Euro’nun değerlenmesi devam ederken fiyatlar 1.3965’e kadar ulaştı. Daha sonrasında FED toplantısı ve akabindeki Yellen’in konuşmaları doların değerini artırırken, parite de 1.38’in altına sarktı. Satışların devam etmesinin muhtemel olduğu paritede 1.37 önemli destek konumundadır. Bu destek kırılırsa 1.3550 seviyesi izlenecek.

Dolar-TL Mart ayında, bir önceki aya göre daha dar bir aralıkta hareket etti. Kurun birkaç kez denese de 2.25 direncini kıramadığını görüyoruz.

Türkiye’deki siyasi gerilim, dolar kuru üzerinde etkili olurken, piyasada gözler yerel seçimlere çevrilmiş durumda. Seçimler sonrası piyasadaki belirsizlikler kısmen ortadan kalkacak. Bu durumda kurun gevşemesine ve 2.20’nin altına sarkmasına sebep olabilir. Bu durumda 2.16 destek olarak takip edilecektir. İç piyasada beklenmedik bir durumun ortaya çıkması halinde ise 2.30 seviyesi denenebilir.

Nisan ayında yurt dışı piyasalarda yine ABD verileri ve 30 Nisan’da yapılan FED toplantısından çıkacak sonuçlar izlenmeye devam edecek. Ancak, Rusya ile Ukrayna arasında süren Kırım krizine ilişkin olarak batılı ülkelerin Rusya’ya uygulayacağı yaptırımlar ve bu yaptırımlara karşı Rusya’nın izleyeceği tavır da Nisan ayında global piyasalarda bir risk unsuru olarak fiyatlanmaya devam edecek. Özellikle ABD tarafında, ekonomi verilerindeki iyileşmeyi fiyatlamaya devam ederek rekor seviyelere yönelen hisse senedi endekslerinde, artan risk algısı nedeniyle yaşanacak gerilemeler, global piyasaların Nisan ayında yeni bir satış dalgası ile karşılaşmasına yol açabilir.

Borsa İstanbul’da ise 30 Mart yerel seçimlerinden çıkacak sonuçlara göre sert dalgalanmalar görülebilir. Özellikle 4 Nisan’da Fitch’in ve 11 Nisan’da da Moody’s’in Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelerini açıklayacak olması, seçim sonuçlarıyla birlikte bu değerlendirmelerin de fiyatlanmasını beraberinde getirecek. Eş zamanlı olarak, Rusya-Ukrayna gerginliğinde gelinen nokta, global piyasaların seyri ve son olarak da ekonomiye ilişkin veriler, BIST’in yönü üzerinde etkili olacak.