Borsa İstanbul, Şubat ayında 70.000 seviyelerinden başladığı yükseliş hareketini, Mart ayında hızlandırarak 83.500 seviyelerine kadar taşıyarak gelişmiş ülke borsalarından pozitif ayrışırken, gelişmekte olan piyasalar içinde güçlü pozitif performans sergileyen borsalardan biri oldu. FED’in güvercin tondaki açıklamaları ve Avrupa Merkez Bankası’nın genişleyici politikalarını artırmasının yanında Suriye’de ateşkesin sağlanması, tarafların görüşmeye başlaması ve Rusya’nın Suriye’de bulunan askeri gücünün bir kısmını geri çekeceğini açıklaması da azalan jeopolitik risklerle birlikte piyasaları olumlu etkileyen bir diğer faktör oldu. TCMB verilerine göre 18 Mart itibarıyla 2016 yılı başından beri BIST’e yabancı girişi 865 milyon dolara yükselirken, DİBS’e giriş 1.195 milyon dolara yükseldi. Mart ayında gerçekleşen oldukça yüksek yabancı girişi BIST’te ve TL varlıklarda oluşan pozitif fiyatlamayı destekledi. Mart ayında TL’deki ve faizlerdeki pozitif eğilim BIST’e oranla daha ılımlı kaldı. Ayın son haftasına girildiğinde ise Belçika’nın başkenti Brüksel’de yaşanan terör olayları global piyasalar ile birlikte Borsa İstanbul’da kar satışlarının gelmesine neden oldu.
PETROLÜN YÜKSELİŞİ PİYASALARI HAREKETLENDİRDİ TCMB Mart ayı toplantısında politika faizini (haftalık repo) ve faiz koridorunun değiştirmeyerek sırasıyla %7,50 ve %7.25’te sabit tutarken, faiz koridorunun üst bandını 25 baz puan düşürerek %10,50’ye indirdi. TCMB toplantı tutanaklarında yakın dönem küresel oynaklıklarda bir miktar düşüş gözlendiğine vurgu yaparken, Ağustos ayında açıkladığı gibi yeni yol haritası kapsamında geniş faiz koridoru ihtiyacının azaldığını söyledi. Bu doğrultuda kurul, sadeleşme yönünde ölçülü bir adım atıldığına işaret etti. FED ise Mart ayı toplantısında faizleri %0,25-0,50 bandında sabit tutarken, faiz artışı beklentisi ve büyüme tahminlerini düşürdü. FED daha önce açıkladığı 2016 için dört kez faiz artırımı yapılacağını öngörüsünü ikiye düşürürken 2016 sonu için
faiz tahminini %0,90’a indirdi. FED faiz artırım hızının düşürme nedeni olarak global büyüme ve finansal piyasalardaki oynaklığın oluşturduğu riskler olarak ifade etti. Toplantı sonrası yapılan açıklamada FED başkanı Yellen, politika duruşunu sürdürme konusunda ihtiyatlı hareket etmeye karar verdiklerini ve global ekonomiye ilişkin endişelerin ABD’de finansal şartları sıkılaştırdığını söyledi. Ancak Yellen, her toplantıda faiz artışının tartışılmaya ve canlı olmaya devam edeceği mesajını verdi. Açıklamalar piyasalar beklenenden oldukça güvercin tonda olarak değerlendirildi. FED kararı sonrası gelişmekte olan ülke kurları dolar karşısında hızla değer kazandı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Mart toplantısında politika faizini %0,05’den %0’a indirirken, mevduat faizlerini -%0,30’dan -%0,40’a düşürdü. ECB 60 milyar Euro olan aylık tahvil alım programını ise 80 Milyar Euro’ya çıkardı. Alınan karlar piyasalar tarafından tatmin edici ve beklentilerin üzerinde bulundu. Toplantı sonrası açıklama yapan Draghi tahvil alım programının Mart 2017’ye kadar devam edeceğini ve gerekli görülmesi durumunda sürenin daha da uzatılabileceğini söyledi. ECB kararı ve açıklamalarla birlikte ilk etap Euro/USD paritesi değer kaybederken, Draghi’nin faizlerde daha fazla indirim ihtiyacı görmüyoruz açıklaması sonrası parite hızlı yükselişe geçti. Japonya Merkez Bankası negatife faiz kararı sonrası Mart ayında yeni adım atmazken, yıllık 80 trilyon Yen’lik varlık alımını devam ettirdi. Çin Merkez Bankası ise Şubat ayı sonunda zorunlu karşılık oranlarını 50 baz puan indirdi. Çin Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamalarda, bu indirimle amacın piyasalardaki likidite bolluğunu artırmak ve büyümeyi desteklemek olduğu belirtildi. Mart ayında global büyüme endişelerinin azalması ve OPEC’in çabalarıyla petrol fiyatları yükselişini devam ettirirken aya 36,5 dolar seviyelerinden başlayan Brent tipi petrol ay içinde 42,5 dolar seviyelerini test etti. Petrol fiyatlarındaki yükseliş piyasalardaki risk alma iştahının artmasına katkı sağladı. Mart ayına hızlı başlayan altın 1280 Ons/Dolar seviyesinin üstüne çıksa da buradan gelen satışlarla birlikte düşüşe geçti. Bu düşüşün ardından yükselmekte zorlanan sarı metal Belçika’daki terör saldırılarına rağmen güçlü kalamadı. Piyasanın bu davranışı altının kısa vadede düşüş eğilimli olduğunu gösterebilir. Bu durumda 1200 – 1220 aralığı işlem bölgesi olarak takip edilebilir. Yükselişler ise düşüşlere göre daha sınırlı kalabilir. Geçtiğimiz aya 1.08’li seviyelerden başlayan Euro/Dolar gelen alımlarla birlikte yükselişe geçerek 1.13 seviyesinin de üzerini gördü. FED’in bu ayki toplantıda faizleri sabit bırakması ve faiz artırım projeksiyonlarını düşürmesiyle birlikte yükselen parite Belçika’daki terör saldırılarının ardından düzeltme sürecine girdi. Bölgesel FED başkanlarının Nisan toplantısında faiz artırımına yeşil ışık yakması pariteyi tekrar 1.10 seviyesine doğru çekebilir. ABD’deki işsizlik ve enflasyon verilerinin beklentileri karşılayamaması durumunda ise Euro/Dolar’da 1.14’lü seviyeleri görebilir. Kısa vadeli düşüş trendini sürdüren Dolar/TL 2.85 seviyesinin altını test etti. Borsaya para girişinin hızlanmasıyla birlikte satışların arttığı kurda Ankara ve İstanbul’daki terör saldırına rağmen düşüş eğilimi devam etti. Bu piyasa hareketi önümüzdeki dönemde kurun gevşemeye devam edebileceğine dair bir işaret olabilir. Bu durumda Dolar/TL’de 2.80’nin altını görmek mümkün olabilir. Ancak bunun için doların küresel çapta değer kaybetmeye devam etmesi gerekir.
FED’İN FAİZ KARARI VE ÇİN’DEN GELECEK VERİLER Nisan ayında yurtdışı piyasalarda piyasaların en önemli gündemi FED faiz kararı ve ABD’den gelecek ekonomik veriler olmaya devam edecek. Global büyüme endişeleri azalmakla birlikte bunu teyit için Çin’den gelecek veriler en az ABD verileri kadar önemli olmaya devam edecek. FED, ECB ve BOJ’dan piyasaları destekleyen adımlar gelmesi sonrası Çin Merkez Bankası ve Çin yönetiminin ekonomiyi destekleyici politikalara devam etmesi, global risk alma iştahını daha da kuvvetlendirecektir. Bununla birlikte global büyüme için gösterge olarak görülen petrol fiyatları takip edilmeye devam edilecek. Petrol fiyatlarındaki yükseliş eğiliminin devamı piyasalara
özelliklede borsalara pozitif katkı sağlamaya devam edecektir. Global piyasalar açısından kısa vadeli riskler olarak Brexit olarak adlandırılan İngiltere’nin Avrupa birliğinden çıkıp çıkmayacağına ilişkin gelişmeler ile son dönemde artan terör olayları sayılabilir. Mart ayında global piyasalarda volatilite ciddi oranda düşerken, volatilitenin Nisan ayında da düşük seyretmeye devam etmesi bekleniyor.
GÖZLER MOODY’S’İN KREDİ NOTUNDA Yurtiçinde ise piyasalar Nisan ayında TCMB başkan ataması ve Moody’s’in kredi notu görünümüne ilişkin değerlendirmesi ana gündem maddeleri olacaktır. Yine son dönemde yaşana yurtiçi yurtdışı terör olaylarının tırmanması, kısa vadede yurtiçi piyasalar için en büyük risklerin başında geliyor. Son bir buçuk haftada güçlü performans gösteren ve 2016 yılı başından beri genel olarak yurtdışı piyasalardan güçlü pozitif ayrışma gösteren TL varlıklarda Mart ayı son haftasında görülen düzeltme Nisan ayı içinde de ara ara devam edebilir. Ancak, TCMB başkan ataması tartışmalarının piyasaları rahatsız etmeyecek şekilde sonuçlandırılması ve Moody’s’den kredi notuna ilişkin negatif bir değerlendirme gelmemesi durumunda TL varlıkların pozitif fiyatlamasını ay genelinde devam ettirmesi bekleniyor. Endeksin 80.000 seviyesini aşağı kırması durumunda kar satışlarıyla 76.000-77.000 aralığını test etmesi bekleniyor. Ancak, orta vadede Endeks’in 76.000 seviyesinin üzerinde kaldığı sürece pozitif trendin devam etmesi bekleniyor. Gelişmekte olan ülkelere oluşan fon akımının devam etmesi durumunda BIST’te yaşanabilecek düzeltme ve kar satışları sonrası 85.000 seviyesi üzerine doğru yükselişini devam ettirebilir. Yurtiçinde Merkez bankası başkanlık ataması tartışmaları ve yaşanan terör olaylarının artarak devam etmesi önemli risk unsurları olacaktır. Yurtdışıda ise ABD’den gelecek güçlü veriler ve FED üyelerinden gelecek açıklamaların faiz artırımı beklentileri tekrar kuvvetlendirmesi diğer riskler olarak takip edilecektir.
Nisan