-Dünya enerji krizine girmiş durumda. Doğalgazdan başlayıp kömürü, petrolü ve elektriği de kapsayan geniş bir enerji krizi yaşıyoruz. Ekonomilerin enerji faturası arttı. Eğer kış şartları sert geçerse daha da artacak ve kriz derinleşecek.
–Ülkemiz, fiyat artışlarından mutlaka olumsuz etkilenecek. Ancak, yenilenebilir enerji üretimini artırmaya yönelik gayretleri takdirle karşılamalıyız. Ülkemizin aynı zamanda İklim Anlaşmasına imza koyması ve anlaşmanın Meclisimiz tarafından onaylanması isabetli oldu.
–İklimle ilgili kötü bir durumla karşılaşmamak için enerjiden çıkan emisyonları azaltmalıyız. Özellikle karbon kökenli petrol, kömür ve doğalgaz gibi enerji türlerini süratle azaltmamız yerine rüzgar, hidro elektrik, güneş enerjisi ve nükleer enerji gibi yenilenebilir enerji türlerini ikame etmemiz gerekiyor.
Bu yıl özellikle pandemi sürecinin kısmen kontrol altına alınması ile birlikte dünya ekonomisindeki büyüme süreci ve enerjide ciddi talep artışları arz yetersizliği nedeniyle enerji fiyatlarında kriz olarak ifade edilen fiyat artışlarına sebep oldu.
2020 yılını 16,72 Euro’dan kapatan Avrupa doğal gazı 8 katını aşan fiyatla 160 Euro’nun üzerine tırmandı. Doğal gaz fiyatları kömür fiyatlarını da tetikledi. Kasım 2021 vadeli kömür fiyatı 275 dolarla en yüksek düzeyine çıktı. Doğalgaz fiyatları kömürün yanında petrol fiyatlarını da 80 doların üzerine taşıdı.
Bu kez yaşanan petrol krizi değil, doğalgaz ve elektrik krizi… Kış yaklaşıyor. Avrupa’nın doğalgaz stokları yetersiz, kontratlar çok kısa süreli. Diğer yandan, Rusya’dan gelen gaz sınırlı. Yani arz güvenliğinde sorunlar yaşanıyor. Fiyatlar bu nedenle uçup gidiyor.
Doğal gaz arzındaki yetersizlik elektrik sorununu da tetikledi. Zaten kuraklık da elektrik üretimini ciddi oranda düşürdü. Doğal gaz kısıntılı olduğundan ve elektrik yetersizliğinden, enerji için nükleer santrallere ağırlık verileceği hesabıyla uranyum fiyatları da yüzde 50 civarında prim yaptı.
KIŞ ŞARTLARI SERT GEÇERSE DAHA DA ARTACAK VE KRİZ DERİNLEŞECEK
Fiyat artışlarının temel nedeni, ekonomilerin daha yüksek oranda enerji ihtiyacı, arz yetersizliği ve yeterince stok yapılmaması. Bu nedenle, dünya enerji krizine girmiş durumda. Doğalgazdan başlayıp kömürü, petrolü ve elektriği de kapsayan geniş bir enerji krizi yaşıyoruz. Ekonomilerin enerji faturası arttı. Eğer kış şartları sert geçerse daha da artacak ve kriz derinleşecek.
Krizi değerlendiren OPEC Genel Sekreteri Muhammed Sanusi Barkindo, “Başta doğalgaz ve elektrik üretim sektörleri olmak üzere dünya genelinde enerji piyasalarında tanık olduğumuz kriz bir uyanış çağrısıdır. Yaşanan oynaklık ve kopukluk, küresel LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) pazarı ve Avrupa doğalgaz piyasasındaki arz ve talep faktörleri, boru hattı akışlarının sınırlı olması ve düşük gaz stoklarından kaynaklanırken, zincirleme etkiler geniş bir alanda hissediliyor. Petrol piyasası için; gaz piyasasının sıkışıklığı, kışın normalden daha soğuk olması durumunda, ısıtma ve elektrik üretimi için petrol ürünleri de dahil olmak üzere ikame yakıtlara olan talebi daha da artırabilir ve daha fazla yayılma etkileri meydana getirebilir” diyor.
ENERJİ KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE YOL AÇAN EN BÜYÜK SEKTÖR
Diğer taraftan, enerji küresel iklim değişikliğine yol açan en büyük sektör. Küresel ısınmanın yaklaşık yüzde 80’i enerjiden kaynaklı. Bu nedenle, iklimle ilgili kötü bir durumla karşılaşmamak için enerjiden çıkan emisyonları azaltmalıyız.
Özellikle karbon kökenli petrol, kömür ve doğalgaz gibi enerji türlerini süratle azaltmamız yerine rüzgar, hidro elektrik, güneş enerjisi ve nükleer enerji gibi yenilenebilir enerji türlerini ikame etmemiz gerekiyor.
Dünyanın yeşil ekonomiye ve yenilenebilir enerjiye dönüşümü için büyük yatırım harcamaları gerekiyor. Bu çerçevede, İskoçya Glasgow’da düzenlenen iklim değişikliği konferansının ana konularından biride enerji yatırımları için kurulması önerilen 100 milyar dolarlık fon olacak.
BM SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİ BAĞLAMINDA ELE ALINMALI
Hem iklim değişikliği hem de enerji sıkıntısıyla mücadelenin sürdürülebilir kalkınma ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri bağlamında ele alınması hayati önem taşımaktadır. Bugün tanık olduklarımız enerjinin satın alınabilirliği, enerji güvenliği ve emisyonları azaltma ihtiyacı ile ilgili sıkıntılar ve anlaşmazlıklardan ibarettir.
Önümüzdeki süreçte, temiz ve yenilenebilir enerjiye ulaşarak, iklim değişikliğine dur diyebilmemiz için BM İklim Değişikliği inisiyatifi doğrultusun gerekli ve zorunlu kararları almak ve uygulamak zorundayız.
Konferansa katılacak 197 ülke, hem güvenli ve dengeli, emisyon oluşturmayan enerji kaynaklarını oluşturmalı, hem de küresel ısınmaya dur demelidir. Şu aşamada gözüken 2040 yılına kadar bu hedefi gerçekleştirmenin çok zor olduğu, ancak hedefe yaklaşmak bile dünyanın geleceği için başarı olacaktır.
Ülkemiz, fiyat artışlarından mutlaka olumsuz etkilenecek. Ancak, yenilenebilir enerji üretimini artırmaya yönelik gayretleri takdirle karşılamalıyız. Ülkemizin aynı zamanda İklim Anlaşmasına imza koyması ve anlaşmanın Meclisimiz tarafından onaylanması isabetli oldu.
Osman Akyüz
Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Genel Sekreteri
akyuz@turcomoney.com