Ukrayna’nın başkenti Kiev, aynı zamanda Dinyeper nehri üzerine kurulmuş en büyük şehir olma özelliğini taşıyor. Kışın dondurucu bir soğuğu olsa da , yazları ortalama sıcaklık 20-25 dereceleri buluyor.
Yerel mutfağında birçok lezzetli yemekler bulunuyor, benim en sevdiğim Kiev’e özgü bol malzemeli çorbaları ve Kievski denilen tavuk köftesi oldu. Peynir çeşitleri de tadılmaya değer, denemenizi tavsiye ederim.Çok fazla fastfood zinciri var buna rağmen obez bir insanla karşılaşmadım:) .Kiev’de karşılaştığımda çok mutlu olduğum bir Türk restoranı da Tike’ydi.Dünya mutfakları ve yerel lezzetler dışında Türk mutfağını özleyenler için ideal bir seçenek.
Khreschatyk isimli upuzun bir caddesi var. Bazarapski pazarı ve,Arena city alışveriş merkezinden başlıyor,özgürlük meydanına kadar devam ediyor.Keyifle, dolu dolu vakit geçirebileceğiniz mekanlarla dolu bu cadde, en eğlenceli gece kulüplerini de içinde barındırıyor.
Altın kubbeli Katedral de gezilecek yerlerden biri.Büyülü bir ortam.Etkilenmemek mümkün değil.Sanırım buyüzden en çok da orada resim çektim.
Şehrin heryanına dağılmış tiyatrolar, sinemalar,müzeler, sanat galerileri var.Hediyelik eşyalar için alışveriş merkezlerinin dışında tavsiye edebileceğim nokta, eski bir yerleşim yeri olan Podol semti.Burada harika şeyler bulabilirsiniz.Sokak sanatçılarının eserleri sizi şaşırtabilir, keşfedilmemiş Picasso’lar diyebilirim onlara.Antika eşya satıcıları da buradalar.Oldukça değişik seçenekler…
Kiev’deki ulaşım için minübüsler, metro gibi toplu taşıma araçlarını kullanabileceğiniz gibi taksileri de tercih edebilirisiniz oldukça ucuz ama boş taksi bulmak biraz zor.
Eğer toplu taşımayı tercih ederseniz dikkatli olun derim çünkü güvenlik açısından uygun olmayabilir.Çok fazla içki tüketilen bir yer, yürürken yerde yatan birini görürseniz hemen telaşlanmayın çünkü muhtemelen sarhoştur.
Şehir merkezinde gizli bir Nişantaşı buldum:) mutlaka gezin.Dünyanın en iyi markalarının bulunduğu bu caddedeki mağazalar özellikle kadınlar için hizmet veriyor.Erkekler için ürün yok diyebilirim.Bu mağazaları gezerken yorulursanız, sokak boyunca keyifle oturabileceğiniz birçok restoran ve cafe var.Kadınsanız bu sokaktan çıkmak istemeyeceğinize eminim!Gezilecek çok yer olsa da, burası bir başka…
Konaklama için, Hyatt Regency, Radisson SAS gibi lüx otelleri tercih edebileceğiniz gibi, daha ekonomik olsun derseniz birçok ekonomik butik oteller de var.
Vaktiniz bolsa, klasik şehirturuna ek olarak devlet botanik bahçesini,Hydroparkı,Dynamo stadyumunu ve hayvanat bahçesini mutlaka görmelisiniz.
Eğer Rusça bilmiyorsanız, mutlaka yanınıza sözlük ya da D&R’lardan kolayca bulabileceğiniz yabancı dil günlük konuşma kartlarından alın.İngilizce konuştuğunuz zaman çoğu kişi boş boş bakıyor:) Ülkenin yarısı Rusça yarısı Ukraynaca konuştuğu için Kiev’de maalesef İngilizceniz geçmiyor!
Kiev’de kendinizi evinizdeymiş gibi hissediyorsunuz.Okadar doğal ve kendi halinde bir yaşantı hakim.
Bol bol yürüyüş yapıp, kafanızı dinleyebileceğiniz, mis gibi orman havası alabileceğiniz alanlar da şehirle içiçe.
En çok dikkatimi çeken durumlardan birtanesi de insanların çok fazla kitap okuyor olmasıydı.Şirin cafelerde bir elinizde kitap bir elinizde kahve işte o anlar inanın pahabiçilmez bana göre.
Unutmadan, Arena’nın içinde bir Arap restoranı var, safranlı pilavı muhteşemdi mesela.İlginç bir ayrıntı da nargileydi.Nargilenin nesi ilginç demeyin,resimler arasında görebilirsiniz:) Karpuzlu nargileyi menüde okuyunca , dedim heralde içinde esansı falan var,merak işte çeşit, karpuz olunca sigara düşmanı olan bana bile sipariş ettirdi kendini.Masaya getirdiklerinde inanamadım ama çok güldüm.Bu kısmı özendirmiş olmamak için hatırlatırım, sigara ve nargile sağlığa zararlıdır lütfen içmeyiniz.
Sağlıkla dolu bol sporlu ve seyahatli günler dilieğiyle,
PINAR TOK
