İngiltere, bütün adayı önümüzdeki 30 yıl içinde üretimden hizmete yönelen bir yapıya çevirmeyi hedefliyor. Ayrıca, önümüzdeki 10 yıl içinde sanayiyi etkileyecek en güçlü dalganın Endüstri 4.0 olduğunu da unutmayalım.
Brexit etkisinin boyutları nereye varacağını tahmin edemezsek de gündemi iki üç yıl daha devam edecek gibi görünüyor. Brexit, yani İngiltere’nin AB’den çıkması üzerine bir kaç şey söylemeden önce küresel ekonomiyi ilgilendiren başka bir kıpırdanmadan bahsetmek istiyorum.
Kıpırdanma şu; Bayer’in dünyanın en büyük tohum şirketi kabul edilen Monsanto’yu almak için yaptığı teklifi hatırlatmak istiyorum.
Bayer, Monsanto’yu almak için daha önce 42 milyar dolar olan teklifini, 62 milyar dolar ile yeniledi. Alman kimya ve eczacılık şirketi Bayer, tarihinin en büyük şirket satın alma operasyonunun altından holding şubelerini elden çıkarmadan kalkabilmeyi umuyor.
Monsanto’yu satın aldığı takdirde Bayer, dünyanın en büyük kimyevi tarım ilaçları kuruluşu olacak. Birleşmeden sonra holdingin satış hasılatı 46,3 milyardan 60 milyar euro’ya, personel sayısı da 117 binden 140 bine çıkacak. Monsanto, Alman şirketi tarafından yapılan teklife henüz cevap vermedi.
Yönetim kurulu başkanı Baumann, son derece cazip bir bedel teklif ettiklerini ve Monsanto yönetiminin vereceği cevabı merakla beklediklerini söyledi.
Aslında bu teklif ve sonucu, dünyanın bütün gıda şirketlerince merakla bekleniyor. İşin daha ilginç tarafı, bu teklifin arka planında AB ile ABD arasında yürütülen Serbest Ticaret Anlaşması gerekçe olarak gösteriliyor.
Neden mi?
Serbest Ticaret Anlaşması resmi adıyla Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) Anlaşması sonrası en büyük etki tarım ve gıda alanında kendini gösterecek. Amerika’da serbest olan Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar yani GDO’lu ürünler, şimdiye kadar yasaklı olan Avrupa pazarını hakimiyeti altına alabilir.
Bayer, işte böyle bir ortama hazırlık için akıl almaz bir teklifte bulunuyor. 10 milyar dolara cirosu olan bir şirkete 60 milyardan fazla teklif vermenin ekonomik mantığı olabilir mi?
Zaten Fransa, ulusal tarım politikaları etkilendiği takdirde, TTIP’i engellemeye çalışacağını da açıklamıştı. Fransa’da tarım politikaları, ulusal politikayı etkileyen en önemli sektör durumunda.
Konunun Brexit ile ilgisi olabilir mi?
- ENDÜSTRİ DEVRİMİ
Aslında TTIP, Çin ve hızlı gelişen ekonomilere karşı durağan eski kıtayı harekete geçirmek ve büyümesine katkıda bulunmak amacına dayandırılıyor. Gerçekten de en az 2 trilyonluk bir pazar olan AB ve ABD’nin yıllık ekonomik büyümesine yüzde 1.5’luk ilave bir katkı sağlaması bekleniyor. Ayrıca her iki grubun serbest ticaret anlaşması yaptığı ülkeleri de bu kapsama alabilir. Ancak Britanya Topluluğu bu pazardan yeterince faydalanamayacak gibi görünüyor. İngiltere, bütün adayı önümüzdeki 30 yıl içinde üretimden hizmete yönelen bir yapıya çevirmeyi hedefliyor. Ayrıca, önümüzdeki 10 yıl içinde sanayiyi etkileyecek en güçlü dalganın Endüstri 4.0 olduğunu da unutmayalım.
Endüstri 4.0, sadece üretimi değil, bütün toplumsal yapıyı etkileyecek bir dalga niteliği taşıyor. Endüstri 4.0’ı da eski kıta sahipleniyor.
İster Bayer’in Monsanto’ya yaptığı teklifi irdeleyin, isterse İngiltere’nin Brexit vizyonuyla hem iktidar yöneticilerini hem de muhalefet liderlerini değiştirdiğini ve adımlar attığına kafa yorun; Türkiye’nin gelişmelerden çok uzakta kaldığını göreceksiniz.
AB ÜLKELERİ İLE ARAMIZDA HAKSIZ REKABET VAR
Serbest Ticaret Anlaşması yanı TTIP için Türkiye’nin temel yaklaşımı; AB ile yürürlükte olan Gümrük Birliği anlaşmasının Serbest Ticaret Anlaşmasına dönüştürülmesine talep etmekle sınırlı kaldı. Bu yeterli değil…
Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği anlaşması var. Ancak geçmişte yapılan stratejik bir hata var. En azından bugün bir hata olarak önümüzde duruyor. Yani AB bir ülke ile serbest ticaret anlaşması yaptığında bu Türkiye’ye de şamil olmuyor. Mesela, Kuzey Afrika ülkeleriyle AB arasında serbest ticaret sözleşmesi var. Ancak biz Afrika’ya ihracat yapmaya kalktığımızda gümrük duvarlarıyla karşılaşıyoruz. Yani AB ülkeleri ile aramızda haksız rekabet oluşuyor.
Bu haksızlık TTIP ile yeni boyutlar kazanacak…
Avrupa’nın en büyük tarım ülkesi olan Türkiye’nin çok kapsamlı ve stratejik adımlar atması gerekiyor. Mesela Çin, dünyanın en büyük gıda şirketlerinden birini satın alarak dünyanın en büyük beşinci gıda tedariki şirketine sahip oldu. Benzeri adımlar Çin, Japon veya diğer ülkeler tarafından da atılacaktır.
Brexit ve Monsanto teklifleri gibi yeni siyasi ve ekonomik hamleler önümüzdeki yıllarda çokça yaşanacak.
Bakalım bu küresel değişimlere Türkiye, hangi atılımlarla cevap verebilecek?
Zuhal Mansfield
mansfield@turcomoney.com