Bir şirketin değeri, öncelikle bilançoda ortaya konulan aktif ve pasif tarafındaki kaynaklara bakılarak belirlenir. Ancak sadece bilanço değerlerini baz almak, yanıltıcı sonuçlar ortaya çıkarabilir. Şirketin insan unsuru da mutlaka dikkate alınmalıdır.
Şirket bilançolarının aktif tarafı kullanım, pasif tarafı kaynaklardır. Kullanımlar mevcutlar ve alacaklar, kaynaklar ise borçlar ve öz kaynaklardan ibarettir. Borç tarafta, kasa, para, banka bakiyesi, çekler, senetler, diğer menkuller, alacaklar, gayrimenkuller, taşıtlar, demirbaşlar ve hatta markalar, patentler, alacak tarafta ise satıcı borçları, ödenecek vergiler, alınan avanslar, öz kaynaklar, geçmiş dönem karları vs. tüm detaylarıyla yer alır.
BİR ŞİRKETİN DEĞERİ NASIL HESAPLANIR?
Şirket değerliliği hesaplanırken, bilançonun kaynak – kullanım detaylarında yer alan tüm unsurların her bir alt detayı dikkatlice incelenir ve hesaplamaya dahil edilir. Hesaplamalarda tüm değerlerin (borç-alacak) belirli bir iskonto üzerinden net bugünkü değeri hesaplanır. Diğer yandan, bilançoda değeri ifade edilemeyen personel sayısı/niteliği, organizasyon yapısı, verimlilik, müşteri sayısı, rekabet avantajı, güven, bilinilirlik, imaj gibi pek çok konular da dikkate alınır/alınması gerekir. Sonuçta şirketin değeri ile ilgili belirli bir sonuca ulaşılır. Şirket satın almalarında bu değerleme yaklaşımının büyük önemi vardır.
Bilançolarda yer almayan ve tüm kaynakları en optimal bir şekilde gerçekleştiren, gerçek aktif bir değer olan insanı esas almak, çok ama çok önemlidir.
BİLANÇODA YER ALMAYAN DEĞERLER DE ÇOK ÖNEMLİ
Bütün bu değerlendirmelerin yanında, uygulamada var olan, ancak bilançolarda yer almayan ve tüm kaynakları – kullanımları en optimal bir şekilde gerçekleştiren, gerçek aktif bir değer olan insanı esas almanın çok daha önemli olduğu açıktır. Zira bir işletme için;
İşletme bilançosunun tam göbeğinde olması gereken,
Çalışan, çabalayan,
En basitinden en zoruna, kararlar alan,
Vizyonu, stratejiyi belirleyen,
Buna uygun planlar, programlar yapan,
Uygulayan,
Hedefini tutturan,
Minimum maliyetle maksimum yararı elde etmeye çalışan,
Piyasa ve rakipleri takip eden,
İşletmenin devamlılığını sağlamanın kendi geleceği olduğunun bilincinde olan,
İşletmenin asıl var olma nedeni olan müşteri odaklılığı sağlayan,
Bu doğrultuda, müşterisi mutlu oldukça kendisi de mutlu olan,
Teknolojiyi oluşturan, en iyi şekilde kullanan,
En karmaşık durumlarda krizi en iyi şekilde yöneten,
Dalgalı denizlerde gemisini kurtaran,
İnovatif olan,
Yeri geldiğinde takımın lideri, yeri geldiğinde üyesi olan,
Hedefe kilitlenmiş,
Arkadaşlarını motive eden,
Barışçıl, uyumlu,
Eğitimli,
Okuyan,
Araştıran,
Öğrenen,
Üreten,
Sürekli gelişim felsefesini benimsemiş,
Kendisini yenileyen,
Makinalar bile yorulurken kendisi 24 saat çalışmaya hazır olan,
İşinin lideri,
Özverili,
Mevzuatı takip eden, uygulayan,
Mesai saati gözetmeden görevini yapan,
Yetki ve sorumluluk sahibi,
İnisiyatif kullanan,
Şirketini en iyi şekilde temsil eden,
Küçük karar ve adımlarıyla büyük karlar edilmesini sağlayan,
İşletmenin adeta bir parçası olan,
Şirketiyle bütünleşmiş olan İNSAN, asıl kaynaktır.
İNSAN, RAKAMLARLA ÖLÇÜLEMEYECEK KADAR YÜKSEK DEĞER İFADE EDER
Özetle, insan; rakamlarla ölçülemeyecek kadar yüksek değer ihtiva eden, bu nedenle işletme bilançosunun göbeğinde yer alması gereken, tüm kaynakları/rakamları en etkin bir şekilde kullanarak şirketin geleceğini belirleyen en önemli kaynaktır.
Bütün bunların yanında, insan kaynağını nicel değil, nitel olarak değerlendirmenin önemi tartışmasızdır. Bunun için işe alım süreci, sanıldığından çok çok önemli bir konudur. Zira diğer tüm kaynakların neredeyse ortalama ömrü bir yıl ve daha az iken insan kaynağının vadesi 30 yılı bulabiliyor. 30 yıllık bir yatırım gibi bakıldığında, süre boyunca elde edilecek verim-verimsizliğe ve şirket geleceğine etkisi bakımından İNSAN kaynağının öneminin ne kadar yüksek olduğu çok daha iyi anlaşılacaktır.
Şaban Çağıran
sabancagiran@gmail.com