Temmuz ayında global piyasalarda karışık ve dalgalı seyirler izledik. Gündemin, jeopolitik gerginliklerden fırsat bulduğu dönemlerde ekonomi verilerine ve şirketlerin ikinci çeyrek bilançolarına kayması, piyasalardaki satış baskılarının dengelenmesinde ve yeniden yönün yukarı çevrilmesinde etkili olduğu gözlendi. Temmuzun ilk haftasında ABD’den gelen tarım dışı istihdam verisinin beklentileri aşması ve FED’in Haziran toplantısına ilişkin tutanaklarda, tahvil alımlarının Ekim ayında sonlandırılacağına ilişkin görülen uzlaşma, global piyasalarda faiz artırımına ilişkin endişeleri artırdı. Aynı zamanda Avrupa tarafında Portekiz kaynaklı risk algısının artması da piyasalardaki tedirginliğin yükselmesinde etkili oldu. Ay başında rekor seviyelere ulaşan ABD borsalarında bu gelişmelerle birlikte yaşanan geri çekilme, global piyasalarda da satış dalgasını beraberinde getirdi. Ancak ay ortasında, FED Başkanı Yellen’in enflasyon ve işsizlikte istenilen hedefe henüz ulaşılamadığı, ekonominin toparlanmasına rağmen halen desteğe ihtiyacı olduğunu ifade etmesi ve parasal genişlemenin bitmesinin ardından da faiz oranlarının düşük seviyede kalmaya devam edeceğini söylemesi sonrasında ABD piyasaları tekrar yükselişe dönerken, global piyasalarda da jeopolitik risklere rağmen toparlanmalar gözlendi. ABD’de açıklanmaya başlayan ikinci çeyrek bilanço verilerinin beklentilerin üzerinde seyretmesi de ABD’deki yukarı hareketlerin devam etmesinde etkili oldu. Ayın devamında ise ABD’den gelen verileri izleyen global piyasalar, aynı zamanda 30 Temmuz’daki FED toplantısına odaklanarak dalgalı seyirlerini sürdürdü. Yurt dışı piyasalarda Temmuz ayında görülen realizasyon ve yeniden toparlanma sürecinden, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine devam edeceği beklentisiyle BIST’in olumsuz anlamda etkilenmediğini görüldü. Ay başında, Moody’s’in Irak’taki jeopolitik gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki baskıyı artırdığı açıklamaları, ABD istihdam verilerinin beklentilerin üzerinde artması ve Irak’ta yaşanan gelişmeler nedeniyle petrol fiyatlarının 115 dolar üzerine çıkması, BIST’in üzerinde bir satış baskısı yaratsa da bu baskı kısa sürdü. Özellikle BDDK’nın açıkladığı ve beklentilerden iyi gelen Mayıs ayı bankacılık verilerinin ardından yönünü yukarı çeviren BIST, yıl içinde gördüğü en yüksek seviye olan 82.000 seviyelerini Temmuz ayında test etti. Yurt içinde politik tarafta Ekmeleddin
İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş’ın ardından Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı resmen açıklanırken, ekonomi tarafında TCMB’nin 17 Temmuz toplantısından faiz indirimlerine devam ederek referans faizi 50 baz puanlık ölçülü bir indirim ile %8.25’e çektiği görüldü. PPK aynı zamanda faiz koridorunun alt bandınıda 50 baz indirim ile %7.50’ye çektiği görüldü. Ay içinde Borsa İstanbul şirketlerinin ikinci çeyrek mali verilerini de izleyerek şirket bazlı hareketlerin de yükselişe katkı sağladığını söyleyebiliriz. TCMB’nin faiz kararı sonrasında ise piyasalarda kısa vadeli beklentilerin sonlanması ve yurt dışı jeopolitik riskler nedeniyle kar satışları yaşandığı görüldü.Altın, Temmuz ayında özellikle jeopolitik gerginliklere bağlı olarak iki yöndede sert hareketlere sahne oldu. 14 Temmuz’daki aşağı yönlü sert hareket ile 17 Temmuz’daki yukarı yönlü sert hareket bunun iyi bir örneğiydi. Ukrayna ve Rusya arasındaki gerginlik Malezya uçağının Ukrayna sınırında düşürüldüğünün anlaşılması ile gerginlik arttı. Bu gerginlik kısa süre içinde azalacak gibi de durmuyor. Bu yüzden altında yükseliş potansiyelinin, düşme potansiyelinden daha fazla olduğunu düşünüyoruz. EUR/USD paritesi Temmuz ayını 1.37 seviyesinden açarken, ECB başkanı Draghi’nin konuşması ve politik gerginliklerden dolayı yaşanan piyasa olumsuzlukları pariteyi de etkiledi. Temmuz ayındaki yaşanan düşüşlerden sonra Ağustos ayında paritede satış baskısı artabilir.Yurtiçine bakacak olursak TCMB’nin bu ayki PPK toplantısında faiz indireceği beklenen bir durumdu. Dolar/TL’de büyük beklentilerin olmaması ve küresel piyasalardaki olumlu hava Temmuz ayında USDTRY paritesinin 2.08-2.14 bant aralığında kalmasına yol açtı. 2.14 seviyesi güçlü direnç konumunda. Ağustos ayında seçimler sonrasında azalan siyasi gerginlikle birlikte Merkez Bankası’nın tavrına da bağlı olarak USDTRY yeni dipleri test edebilir. FED’in Haziran toplantısı tutanaklarından da görüldüğü gibi, tahvil alımlarının Ekim ayında sonlandırılacağının belirtilmesinin ardından, piyasalarda FED’den artık faiz artışına ilişkin yol haritasının beklendiği bir sürece girmiş bulunuyoruz. FED toplantısının olmadığı Ağustos ayında FED yetkililerinden gelecek açıklamalar bu açıdan önem taşıyacaktır. Aynı zamanda global piyasalarda özellikle ABD’den gelecek ekonomi verileri ve rekor seviyelerde yer alan hisse senedi endekslerinin hareketleri de yakından izlenecektir. Yurt içinde ise Ağustos ayı oldukça hareketli geçmeye aday görünüyor. İlk önce uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody’s’in 8 Ağustos’taki Türkiye gözden geçirmesi, ardından 10 Ağustos ve gerekmesi halinde 24 Ağustos’taki Cumhurbaşkanlığı seçimleri, BIST’de yeni fırsat ve riskleri ortaya koyacaktır. Aynı zamanda, konsolide olmayan mali verilerin son açıklanma tarihi olan 11 Ağustos ve konsolide sonuçlar için son tarih olan 19 Ağustos’a kadar gelecek BIST şirketleri ikinci çeyrek sonuçları da yurt içi piyasaların takibinde olacaktır. Bu gelişmeler ve verilere bağlı olarak Borsa İstanbul’da Ağustosta dalgalanmanın artacağını ve yurt dışı piyasalardan ayrışma yaşanabileceğini düşünüyoruz.
İçeriden Bakış
Osman Göktan
Şeker Yatırım Genel Müdürü
goktan@turcomoney.com