
İSTANBUL (AA) – Fatih Sultan Mehmet'ten Sultan II. Abdülhamid'e Osmanlı sultanlarının koleksiyonlarında yer alan ve vakfettikleri Kur'an-ı Kerimlerden oluşan "Sultanların Mushafları" sergisinin açılışı, Rami Kütüphanesi'nde gerçekleştirildi.
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı (TYEKB) tarafından düzenlenen serginin açılışı, Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı'nın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un yanı sıra serginin açılışına, Türkiye Yazma Eserler Kurumu (TYEK) Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Keskin, Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürü Ekrem Aytar, İstanbul Kültür Sanat Vakfı Genel Müdürü Görgün Taner, sanat tarihçisi Prof. Dr. Nazan Ölçer ve hattatlar Mehmed Özçay, Hüseyin Kutlu, Fuat Başar ve Prof. Dr. Hüsrev Subaşı'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatkar ve sanatsever katıldı.
Bakan Ersoy, açılışta yaptığı konuşmada, Kur'an-ı Kerim'in hayatın her anında ve her alanda doğru yol ve yönde ilerlemeyi sağlayan kutlu bir rehber olduğunu belirterek, "Manevi dünyamızın nuru ve kutbudur. Ecdadımızın gösterdiği derin saygı ve özen neticesinde ilahi vahiy, kültür ve medeniyetimizin en özel sanat uygulamalarının da öznesi olmuştur. Bu sergi, mushafların sanatsal ve kültürel zenginliklerini gözler önüne sermekte, zanaatkarların hayret ve hayranlık uyandıran sabır ve becerilerine, titizlik ve hassasiyetlerine şahitlik etmemizi mümkün kılmaktadır." ifadelerini kullandı.
– "Mushafların taşıdığı kültürel değeri anlamak için onlara farkındalıkla bakmak önemlidir"
Ecdadın, sanatlarıyla mushafları kültür mirasının çok özel birer taşıyıcısı haline getirdiğine işaret eden Ersoy, "Tarih boyunca pek çok hükümdar ve devlet büyüğü mushafların yazılması, süslenmesi, ciltlenmesi gibi sanat ve ilim ehli olmayı gerektiren uygulamaların sürdürülmesini ve geliştirilmesini desteklemiş, alim ve ustaları himaye etmişlerdir. Sultanların vakfettiği ve hediye ettiği mushafların taşıdığı kültürel değeri anlamak için onlara bu farkındalıkla bakmak, bu detayları bilmek önemli ve gereklidir." diye konuştu.
Bakan Ersoy, sergideki nadide koleksiyonun hat sanatındaki büyük ustaların eserlerini, dönemin estetik anlayışını ve sultanların manevi dünyalarını yansıtan örnekleri bir araya getirdiğini söyledi.
Sergideki eserlerden bahseden Ersoy, "İlk kez sergilenen Yakut el-Müsta'sımi, Şeyh Hamdullah, Hafız Osman, Ahmed Karahisari gibi büyük hattatların kalemleriyle yazılan ilahi vahiy, devirlerinin en kıymetli müzehhipleri tarafından tezyin edilip, usta ciltçilerin elinde iki kapak arasına alınarak sanat tarihimizin paha biçilmez örneklerini oluşturmuştur. Her biri, söz konusu bu sanat dallarının asırlar boyunca gelişerek devam eden incelikli geleneğinin muhteşem birer temsilcisidir." değerlendirmesinde bulundu.
– "Sergilerimizi 44 şehrimizde, farklı tema ve içeriklerle yıl sonuna kadar sürdüreceğiz"
Başta Osmanlı olmak üzere sultanların himayesinde bulunan bu mushafların, köklü vakıf geleneği sayesinde korunarak, bugüne ulaştığına dikkati çeken Ersoy, şunları kaydetti:
"Vakıf anlayışının sadece ihtiyaç sahibine uzanan bir el olmadığını, kültür ve medeniyeti bütünüyle muhafaza etme, yaşatma ve geliştirme anlayışı olduğunu bilmek gerekiyor. Şüphesiz ki sergimizdeki mushaflar da onu vakfeden sultanların geleceğe bıraktığı eşsiz birer miras, kendi nesillerine sundukları, değeri tartışılmaz bir ilim ve kültür hizmetidir. Bu gerçekler nazarından baktığımızda sergimizin sadece bir sanat etkinliği olmadığını, sanatın zarafeti içinde kültür ve tarihimizin büyüklük ve zenginliğiyle bağ kurmak için bir fırsat olduğunu görebiliriz. Bu tarz sergilerle geçmişi geleceğe taşımak, atalarımızın asırlara direnerek klasikleşen sanatkar ruhunu, ilim ve irfanın estetikle buluştuğu bu nadide eserler aracılığıyla yeniden hatırlamak ve hatırlatmak bizim için bir vefa borcu, yerine getirmekten gurur duyduğumuz bir vazifedir."
Bakan Ersoy, geçen hafta "100+2 Süreli Müze Sergileri Projesi"nin tanıtımını yaptıklarını aktararak, "İlk sergimiz olan 'Doğadan Sanata: Ahşap' sergimizi Etnografya Müzesi'nde açtık. Orada da Osmanlı'nın ahşap işçiliğinde ulaştığı eşsiz seviyeyi gözler önüne seriyoruz. O proje kapsamındaki sergilerimizi 44 şehrimizde, farklı tema ve içeriklerle yıl sonuna kadar sürdüreceğiz. Çünkü geçmişin düşünüş ve duruşunu, algı ve anlayışını, bunların hayata nasıl aksettiğini unutturmamak, kuşaktan kuşağa aktarmak zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Bu sorumluluğu yerine getirmek için elbette sanatı da aracı kılmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
– "Şeyh Hamdullah ve Hasan Rıza'nın Mushaflarının basımını halihazırda gerçekleştirmiş durumdayız"
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığının üstlendiği misyona da vurgu yapan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TYEK, bugüne kadar gerçekleştirdiği çalışmalarla, yazma eserleri yalnızca muhafaza etmekle kalmamış, aynı zamanda bu eserlerin bilimsel araştırmalara açılmasını ve sanatseverlerle buluşturulmasını da sağlamıştır. Bu sergi vesilesiyle belirtmek isterim ki, hat tarihimizin en büyük ustalarından Şeyh Hamdullah ve Hasan Rıza'nın Mushaflarının basımını halihazırda gerçekleştirmiş durumdayız. İnşallah kısa süre içerisinde, Osmanlı'nın büyük hattatlarından Şevki Efendi'ye ait Kur'an-ı Kerim'in basımını da tamamlayacağız. Bu özel mushafı yayına hazırlayan ise hat sanatımızın yaşayan en önemli ustalarından Mehmed Özçay'dır. Kendisine katkıları için teşekkür ediyorum."
Ersoy, TYEK bünyesinde Mushaflar Daire Başkanlığı kurma çalışmalarının devam ettiğini bildirerek, "Ayrıca teknolojik imkanları en iyi şekilde kullanarak, el yazması eserlerimizi hem dijital olarak muhafaza altına almakta hem de bütün ilgililerin erişimine sunmaktayız. Yazma Eserler veri tabanımız üzerinden yüzbinlerce eserin künyesine ve dijital görüntülerine ulaşmak artık mümkün. Bu alandaki çalışmalarımızı, sürekli daha iyisini hedefleyerek sürdürmekteyiz." şeklinde konuştu.
TYEK Başkanı Yılmaz ise kurumun bu sene 15. yılını kutladığına işaret ederek, "Bir tarihçi olarak yazma eserlerin tarihini incelediğimizde, Yazma Eserler Kurumundan önce veya sonra diye ayrıldığını düşünüyoruz. Çünkü TYEK, ilk defa yazma eserlerimizi tek çatı altında toplama iradesini ortaya koymuştur. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum." dedi.
Yılmaz, kurum çalışmalarına değinerek, yakın zamanda birçok önemli projeyi hayata geçireceklerini belirtti.
Konuşmaların ardından Bakan Ersoy'a, Yılmaz tarafından ebru sanatı eseri hediye edildi.
Abbasilerden başlayarak 19. yüzyıl Osmanlısına uzanan yaklaşık 11 asırlık bir dönemden derlenen eşsiz bir Kur'an-ı Kerim koleksiyonunu barındıran "Sultanların Mushafları" sergisi, nisan ayı sonuna kadar görülebilecek.