İSTANBUL (AA) – Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Tezhip Bölümünden Prof. Dr. Münevver Üçer'in "Gelenek Gelecektir" adlı kişisel sergisi, Nişantaşı'ndaki MAJİ Art Gallery'de sanatseverlerle buluştu.
Üçer, sergisinde laleyi ana tema olarak ele alırken, geleneksel estetiği modern bir yorumla izleyicinin beğenisine sunuyor. Türk sanat tarihinde derin anlam ve sembollerle yüklü bir motif olan lale, sanatçının eserlerinde "zarafet" ve "sürekliliği" simgeliyor.
AA muhabirine açıklamada bulunan Üçer, 5 yıl aradan sonra kişisel sergisini açtığını belirterek, sergideki eserleri de bu zaman diliminde hazırladığını söyledi.
Üçer, geleneksel sanatlar alanında ürün veren bir sanatçı olduğunu dile getirerek, "Ben bir tezhip sanatçıyım ve günümüzde bu alana dair yeni sözler söylemek gerekiyor. O yüzden el yazması eserlerde gördüğümüz zarafeti tuvallere taşımaya çalıştım. Aynı zamanda bir akademisyenim ve bu alanı öğrencilerimize nasıl ulaştırabiliriz diye de düşünüyorum. Sergimiz, bu yenilik arayışının bir hikayesini anlatıyor." diye konuştu.
– "Gelecek ancak bir geleneğimizin olmasıyla mümkündür"
Tezhip alanında yapmaya çalıştığı yeniliğin odağında "geleneğin" olduğunun altını çizen Üçer, "Sergi, 'Gelenek Gelecektir' başlığını taşıyor. Gelecek ancak bir geleneğimizin olmasıyla mümkündür. Tezhip, 8 ve 9. yüzyılda başlayan, 16. asırda şaha kalkan bir sanat. Bunun temel nedeni ise Kanuni Sultan Süleyman gibi padişahların sanata ve sanatçıya değer vermeleridir. Bizim günümüzde de bu gelişimi sürdürmemiz, bayrağı daha ileriye taşımamız gerekiyor. Geleneğe anlamlı katkılar ekleyebilirsek, geleneği gelecekle buluşturabiliriz. Eserlerimde yapmaya çalıştığım budur." ifadelerini kullandı.
Üçer, geleneğin geleceğe taşınmasının ancak doğru adımlar atılarak yapılabileceğini dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"16. yüzyılda gördüğümüz el yazmaları günümüzde yapılamıyor. Artık matbaa var. Şu anda tezhip, el yazması eserler olmaktan çıktı ve duvarlarımızdaki levhalar haline geldi. Kullandığımız motifler, simgeler, semboller aynı olmasına rağmen tezhibin formu değişti. Ben de eserlerimde çeşitli yeniliklerle bunları kağıda yansıtmaya çalışıyorum. Bunlar belki beğenilmeyebilir ama ben kendi adıma bu değişim için gayret göstermeye devam ediyorum."
– "Yaptığınız yeniliklerin tezhibin ana kurallarına bozmaması gerekiyor"
Üçer, sergiyle birlikte "geleneğe yaslanarak geleceğe ulaşmayı amaçladığını" belirterek, "Sırtımız daima gelenekte olmalıdır. Kuralları bozmamamız, yaptığımız denemelerin dengeli olması gerekiyor. Yaptığınız yeniliklerin tezhibin ana kurallarını bozmaması, klasiğin inceliğini, zarafetini bozmadan yeni formlar üretmemiz gerekiyor. Klasiği öğrenmeden, onu dikkate almadan yeni ve sahici bir değer üretmek mümkün değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Lalenin sanat için merkezi bir öneme sahip olduğunu vurgulayan sanatçı, "Laleyle 1982'de tanıştım ve o benim vazgeçilmezim. Üniversite sınavında bana sorulan soru, laleden bir albüm kapağı yapmamdı. Kısacası beni tezhiple lale buluşturdu ve kişisel hayatımda çok önemli bir yere sahip. Lale, bizim sanatımızda Allah'ı, duruluğu, narinliği, zarafeti simgeliyor ve anlatıyor. Ben de tezhipte lalenin Osmanlı'dan beri var olan merkezliğini günümüzün çiçeğiyle buluşturmaya çalışıyorum." diye konuştu.
"Gelenek Gelecektir" sergisi, 30 Mayıs'a kadar ziyaret edilebilecek.
