
ANKARA (AA) – MHP Genel Başkan Yardımcısı Zühal Topcu, "Dışımızda günbegün tesir alanı genişleyen yoğun fırtınaya karşı içimizde, barış ve huzur havası egemen olmalıdır. 86 milyonun tamamı tek yürek olarak duruş sergilemeli ve doğudan batıya, kuzeyden güneye ön şartsız bir kucaklaşma sağlanmalıdır bu ülkede artık." dedi.
Topcu, MHP Genel Merkezi Gün Sazak Konferans Salonu'nda düzenlenen "İl Başkanları, İlçe Başkanları ve İl Yönetim Kurulu Üyeleri Eğitim Programı"nın kapanış toplantısına katıldı.
Burada konuşan Topcu, eğitim programlarının, partinin temel değer ve ilkelerinin daha derinlemesine kavranması, teşkilatları güçlendirmesi, iletişim ve siyasal iletişimle dava arkadaşlarının dayanışmasını pekiştirmesi için eşsiz bir fırsat olduğunu ifade etti.
Topcu, MHP'nin parti içi eğitimlere her zaman çok önem verdiğine dikkati çekerek, "Dayanışmanın ve kaynaşmanın sağlanması, motivasyonun yüksek tutulması, ortak hedeflerde ortak dil oluşturma ve bilgi paylaşımı için bu eğitimler yoğun bir biçimde yıllardır devam etmektedir." diye konuştu.
Bu eğitim toplantılarının MHP'nin iç eğitimlerinden biri olduğunu belirten Topcu, "Pazartesi ve cuma günleri 350'şer yöneticimizin katılımlarıyla başlayan eğitimler, Genel Merkez binamızda Gün Sazak Konferans Salonu'nda gerçekleştirilmiştir. Toplamda 2 bin 100 yönetici arkadaşımızın katıldığı eğitimlerimiz 3 hafta sürmüştür." dedi.
Topcu, eğitim programı kapsamında, "MHP Tarihi ve Milliyetçilik", "Yeni Nesil Ülkücülük", "MHP Politikaları", "Temel İletişim", "Seçmen, Seçmen Analizi ve İkna Politikaları" başlıklı derslerin akademisyenler tarafından verildiğini aktardı.
Eğitimlerin, Parti İçi Eğitim Siyaset ve Liderlik Okulu Başkanlığı ve Teşkilat İşleri Başkanlığı tarafından ortak düzenlendiğini vurgulayan Topcu, emeği geçenlere teşekkür etti.
– Dünya siyasetindeki dönüşüm
Topcu, dünya siyasetinin ekonomik ve politik olarak büyük bir dönüşüm dönemine girdiğine dikkati çekerek, değişim sürecinin yönünü belirleyen unsurun insanlığın geliştirdiği bilimsel icatlar ve teknolojik gelişmeler kadar, küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri, kitlesel göçler, doğal afetler ve salgın hastalıklar olduğunu söyledi.
Dünyanın devasa bir küreye dönüştüğü enformasyon çağının tam ortasında olunduğuna işaret eden Topcu, gelişen imkanların birçok faydanın yanında ciddi zorlukları, sınamaları, asimetrik tehditleri de beraberinde getirdiğini ifade etti.
Topcu, siber savaşların gerçek savaşların yerini aldığı ve hakikate ulaşmak için büyük çabalar gerektiğini belirterek, artık sahip olduğu bilgileri ve verileri en iyi biçimde toplayıp işleyen, bilgiyi üreten ve kullanan, entelektüel kapasitesini geliştiren millet ve devletlerin "büyük güç" olarak sivrildiğini aktardı.
Devrin artık başkalarının ne düşündüğünün dikkate alındığı bir devir olmadığının altını çizen Topcu, "Artık bu çağda herkes pozisyonunu Türkiye'ye göre belirlemek mecburiyetindedir. Asır Türk asrıdır. Hedef Kızılelma, hedef Turan ülküsüdür. Artık Türkiye, kendi sorunlarını ihmal etmeden, uluslararası alanda söz sahibi olmak, sözü dinlenen bir konuma gelmek için kalıplarını zorlamaktadır." ifadelerini kullandı.
– "Türkiye dikkatleri üzerine çeken en önemli ülkelerden biri"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Topcu, Türkiye'nin yeni stratejisinin bölgesel ittifaklar temelli olması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Her bölge kendine özgü ekonomik, kültürel, siyasi ve sosyal dinamiklerine uygun, modern uluslararası siyaset ve hukukun meşru saydığı normlar çerçevesinde farklı işbirliği ve ittifak modeli geliştirmelidir. Artık günümüzde dünya ve Türkiye siyasetinde köklü değişimlere ve dönüşümlere tanıklık edilirken, küresel ve yerel dengeler önemli değişimlere neden olmakta bu da siyasi zeminlerin kayganlaşmasını tetiklemektedir. Türkiye'yi yalnızca coğrafi konumu ile tanımlamak yapılacak en büyük haksızlıktır. Türkiye sahip olduğu tarihi, kültürü, tecrübesi, çoklu mirası ve jeopolitik konumu ile dikkatleri üzerine çeken en önemli ülkelerden birisidir."
Hiçbir sorunun görmezden gelinerek çözülemeyeceğine dikkati çeken Topcu, "Biz sorunları da sorunlara verilecek cevabı da biliyor ve politikalarımızı da bu çerçevede değerlendiriyoruz. Artık diyoruz ki 'Terörsüz Türkiye, terörsüz bölge ve terörsüz dünyaya ihtiyaç var.' Küreselleşme ülkeleri birbirlerine bağımlı hale getirirken aynı zamanda sorumluluklarını da artırmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Topcu, millet olarak sahip olunan yaşama, gelişme azmi ve tarihi birikimin, hürriyete ve onura düşkünlüğün en büyük milli sermayeyi oluşturduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti:
"Türklüğün bin yıllık Anadolu tarihinde inşa ettiği Selçuklu ve Osmanlı medeniyetleri ile var oluşun, son destanı olan şanlı Milli Mücadele'miz, en büyük ilham ve kuvvet kaynaklarımız olup, milli birlik ve kardeşlik ruhu 'ya istiklal ya ölüm' azmiyle beslenmiştir. Tıpkı Türkiye gibi Milliyetçi Ülkücü Hareket de çok çetin bir sınavdan geçmiştir. Türk milliyetçileri, vatanı ve milleti için hiçbir hesap yapmadan canını bile seve seve veren bir ruhun ve inancın temsilcisi olmuşlardır. Bugün dönüp düne baktığımızda yaşanan acıları, çekilen çileleri hatırlamamak mümkün değildir. Fakat bizler, geçmişte yaşananların her açıdan paha biçilmez birer tecrübe olduğunun da bilincindeyiz. Tarihi bir davanın, çilekeş bir hareketin bugünkü temsilcileri olarak emaneti en güzel şekilde koruyup gelecek nesillere teslim etmek de bizim boynumuzun borcudur."
Topcu, Türk milliyetçilerinin, milli görev ve sorumluluklarının idraki içinde, emaneti kırıp dökmeden, günlük hesaplar içinde çarçur etmeden yarınlara ulaştıracak siyasi akla ve şuura sahip olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dışımızda günbegün tesir alanı genişleyen yoğun fırtınaya karşı içimizde, barış ve huzur havası egemen olmalıdır. 86 milyonun tamamı tek yürek olarak duruş sergilemeli ve doğudan batıya, kuzeyden güneye ön şartsız bir kucaklaşma sağlanmalıdır bu ülkede artık. Terörsüz Türkiye'nin doğum sancıları olsa da, karşımızdaki tehdidin büyüklüğü dikkate alındığında herkes, her kesim, siyasetin her rengi büyük ve güçlü Türkiye ülküsünde kenetlenmelidir."