STRUGA (AA) – Kuzey Makedonya'nın Struga şehrinde dün başlayan "Prespa Diyalog Forumu" ikinci gün oturumlarıyla sürüyor.
"Barış ve Demokrasiye karşı Savaş ve Otokrasi" başlıklı oturumda, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bajram Begaj, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic ve Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatovic, birer konuşma yaptı, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg foruma görüntülü mesaj gönderdi.
Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Pendarovski, burada yaptığı konuşmada, Ukrayna'daki savaşın odağının, jeopolitiğe çevrildiğini söyledi.
Ukrayna'daki savaşın, Batı Balkanlar'ın genişleme süreçlerine daha fazla önem verilmesi teşvik edilmediği takdirde, akıllara "Ukrayna savaşı bittiğinde ne olacak?" sorusunu getirdiğini belirten Pendarovski, "Sadece genişleme süreci değil, bir bütün olarak Batı Balkanlar bölgesine daha az ilgi anlamına gelen, her zamanki gibi işlerimize geri mi döneceğiz?" sorusunu yöneltti.
Sistematik ve geri dönülmez bir ilerlemeye ihtiyaçlarının olduğunu vurgulayan Pendarovski, hukuki, siyasi ve ekonomik bileşenin yanı sıra daha az ölçüde güvenlik ve istihbarat içeren en az beş bileşenli bir çerçeveye ihtiyaçlarının bulunduğunu dile getirdi.
– "Ukrayna da Avrupa-Atlantik ailesine aittir"
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg de gönderdiği görüntülü mesajda, Kuzey Makedonya'nın 2020'de NATO'nun 30'uncu ortağı olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti aktardı.
Bunun sadece Prespa Anlaşması sayesinde mümkün olduğuna işaret eden Stoltenberg, şu ifadeleri kullandı:
"Prespa Anlaşması, NATO'ya üyeliği mümkün kıldı. Bu, aynı zamanda iyi komşuluk ilişkileri ve Kuzey Makedonya için daha parlak bir geleceğe katkıda bulundu. Kuzey Makedonya, değerli bir müttefik. Batı Balkanlar'ın güvenliği için hayati önem taşıyan, özellikle de yüksek gerilim zamanlarında Kosova'daki barışı koruma misyonuna katkı sağlıyor."
Forumun bu yılki ana temasının "2030'a kadar genişletilmiş Avrupa ailesi: Mümkün (olmayan) misyon" olduğuna değinen Stoltenberg, "Bunun cevabı, evet mümkündür. Aslında bu gerçekleşiyor." dedi.
Stoltenberg, Finlandiya'nın da Kuzey Makedonya'nın adımlarını takip edip İttifaka dahil olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Bu, Rusya'nın komşusuna yönelik askeri saldırganlığına doğrudan bir yanıttır. İsveç'in katılımının, mümkün olan en kısa zamanda tamamlanmasını sağlamak için çok çalışıyorum. Ukrayna da Avrupa-Atlantik ailesine aittir. Tüm müttefikler, Ukrayna'nın NATO üyesi olacağı ve kararın yalnızca Ukrayna ve müttefikleri tarafından verileceği konusunda anlaştılar. Rusya'nın veto hakkı yok."
– "Hiç kimse Kosova'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü sorgulayamaz"
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Milanovic ise AB'ye katılmayan Batı Balkan ülkelerinin de sürece dahil edilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "bunun çok uzun ve aşağılayıcı" bir süreç olduğunu anlattı.
Arnavutluk'un 14 yıldır NATO üyesi olduğunu anımsatan Milanovic, "(Arnavutluk) Nasıl olur da bu kadar rahatsız edici bir şekilde başarısız oldu ve bu kadar uzun bir süre boyunca kriterleri karşılayamadı? Ya da belki başarısız olan ülke, Arnavutluk'un kendisi değil ona dayattığımız uygunsuz derecede zor ve öngörülemez süreçtir." diye konuştu.
Arnavutluk Cumhurbaşkanı Begaj da ülkesinin komünizm dönemine işaret ederek, "Arnavutluk'un komünizm dönemindeki tecrübelerinden yola çıkarak, ülkem yaklaşık 50 yıl boyunca bir nevi barıştaydı, ancak demokrasi değildi. Barış, ülkeler demokrasiye sahip olduğunda garanti altına alınır." değerlendirmesinde bulundu.
Rusya-Ukrayna savaşının etkileri hakkında konuşan Begaj, bunların nükleer silah tehdidinden gıda güvenliğine kadar uzandığına dikkati çekti.
Begaj, "Bu savaş, halen anlayış ve işbirliği ruhunun hakim olacağı bir bölge inşa etmeye çalıştığımız bölgemiz Batı Balkanlar'ı da doğrudan etkiliyor." görüşünü paylaştı.
Kosova ve Sırbistan arasındaki gelişmelere değinen Begaj, Avrupa ve Amerikalı ortaklarının, tarafların ilişkilerinin normalleşmesi ve karşılıklı tanınma için olağanüstü bir katkı sağladığını söyledi.
Begaj, "Ancak bugün hiç kimse Kosova'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ve Kosova'nın geri dönüşü olmayan bir siyasi gerçeklik olduğunu sorgulayamaz." dedi.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatovic ise demokratik ve müreffeh Batı Balkanlar'ın, ancak bölgenin tümüyle AB üyeliğine kabul edilmesiyle mümkün olacağını belirtti.
Rusya'nın, Ukrayna topraklarındaki saldırganlığının Brüksel için uyandırma çağrısı olduğunu, AB'nin üyelik sürecini son yıllarda olduğu gibi sadece teknik açıdan değil siyasi olarak da gözlemlemeye başlamasını sağladığını vurgulayan Milatovic, "Bu sayede Kosova, vize serbestisini aldı. Bosna Hersek, aday ülke statüsünü aldı. Arnavutluk ve Kuzey Makedonya, müzakerelere başladı. Bundan sonra böyle olmalı." diye konuştu.
Milatovic, ülkesinde son 2-3 yılda gerçekleşen değişiklikler sayesinde Karadağ'ın, 2025-2026'da gerçekleşebilecek AB üyeliği ile başarı hikayesi haline gelebileceği umudunu paylaştı.