BAKÜ (AA) – Azerbaycan'da düzenlenen konferansta Fransa sömürgesi altında bulunan ülkelerin sıkıntıları ve özgürlük mücadeleleri konuşuldu.
Bakü'de "Bağlantısızlar Hareketi Koordinasyon Bürosu Bakanlar Toplantısı" kapsamında Azerbaycan Uluslararası İlişkiler Analiz Merkezince "Sömürgeciliğin Tamamen Ortadan Kaldırılmasına Doğru" başlıklı konferans düzenlendi.
Azerbaycan Uluslararası İlişkiler Analiz Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Büyükelçi Ferid Şefiyev'in moderatörlüğündeki konferansa Yeni Kaledonya, Fransız Polinezyası, Wallis ve Futuna, Solomon Adaları, Martinik ve Fransız Guyanası'ndan temsilciler katıldı.
Yeni Kaledonya Kongresi Başkanı Rock Wamytan, Fransa'nın uluslararası hukuk kurallarına uymayan, çok zalim bir devlet olduğunu söyledi.
Fransa'nın bağımsızlık uğrunda mücadele eden Kanaklar için tehdit oluşturduğunu belirten Wamytan, "Yeni sömürgecilik tehlikesi kapıdadır." dedi.
Wamytan, haklarını elde etmek için Uluslararası Ceza Mahkemesine başvurduklarını dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:
"Biz, kendi mukadderatımızla ilgili adalet istiyoruz. Fransa, kendisini demokratik ülke gibi sunuyor fakat gerçek böyle değildir. Fransa'daki sosyal kriz, hükümetin demokratik olmadığının kanıtıdır. 30 yıldır diyalogla mücadele ediyoruz fakat karşımızdaki ülke, bize bağımsızlığımızı vermek istemiyor. Fransa hükümeti, halkımızın düşüncesini umursamıyor. Mücadelemizi hiçbir zaman durdurmayacağız. Bağımsızlık ve egemenlik elde edene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz."
– "Fransa, işgalci bir devlettir"
Fransa Ulusal Meclisinde Fransız Guyanası'nı temsilen görev yapan Parlamenter Jean-Victor Castor da "Fransa, işgalci bir devlettir." dedi.
Castor, Fransa'nın sömürge altında tuttuğu halkların haklarını hiçe saydığını söyleyerek, "Fransa'nın atadığı yöneticilere bağlıyız. Bizim adımıza onlar karar veriyor. Sömürgeden kurtulmamızı ve bağımsız olmamızı engelliyorlar. Ülkemizin doğal kaynakları, Fransa tarafından sömürülüyor." diye konuştu.
Fransız Guyanası'nda yoksulluk oranının yüzde 54 olduğuna dikkati çeken Castor, "Halkımızın kültürünü yok etmeye çalışıyorlar. Dil politikası nedeniyle yerli halkların dili yok olup gidiyor. Fransız dilini dikte ediyorlar. Bize Fransa kanunları dikte olunuyor. Anlamsız yasalar uygulanıyor. Ülkemizin her yerinde Fransız askeri üsleri bulunuyor. Tüm kurumların yöneticileri Fransız. Ülkemiz ormanlık bir ülke fakat yerel halk, bu ormanları kullanamıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Martinik Özgürlük Partisi Temsilcisi Luc Francis Carole ise "Fransa, kendisini insan haklarına saygılı bir ülke olarak takdim ediyor fakat onlar en basit hakları bile hiçe sayıyorlar. 1635'ten itibaren Fransa'nın sömürgesiyiz. Fransa, sayısız soykırımlar yaptı, bazı halkların kökünü kesti, yüz binlerce insanı köle yaptı." ifadelerini kullandı.
– "Fransa, bizi insan olarak görmüyor"
Bağımsız Martinik İçin Çevreciler ve Demokratlar Hareketinin Temsilcisi Claudette Duhamel, Fransa'nın Martinik'te neredeyse yarı kölelik rejimi oluşturduğunu söyledi.
Duhamel, şunları kaydetti:
"Bizi eşya ya da hayvan gibi görüyorlar ve bizim de böyle hissetmemizi istiyorlar. Halkımız bugün de kölelik psikolojisinden kurtarılmadı. Fransa, kendisini 'halkları kölelikten kurtaran bir ülke' olarak sunuyor fakat bu, böyle değil ve tam tersidir. Fransa, bizi insan olarak görmüyor. Fransa, bizim özgür olduğumuzu söylüyor ama yine de bizi rahat bırakmıyor. Biz, Fransa'nın neden olduğu ızdırap ve sömürgeden kurtulmak ve özgür olmak istiyoruz."