ANKARA (AA) – Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Fransa'nın Colmar şehrinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Colmar tarafından düzenlenen "Sabah Namazı Buluşması" programında gurbetçilerle bir araya geldi.
Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, DİTİB Colmar Camisi'ndeki programda sabah namazını kıldıran ve Kur'an-ı Kerim okuyan Erbaş, okunan tesbihat ve getirilen salavatların ardından cemaate hitap etti.
İbadetlerin insanlara kul olduğunu hatırlatma vasıtaları olduğunu belirten Erbaş, İslam'ın en büyük nimet olduğuna dikkati çekti.
Erbaş, şu ifadeleri kullandı:
"Rabb'imiz Kur'an-ı Kerim'de 'Bugün sizin dininizi kemale erdirdim ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Din olarak İslam'ı seçtim. Size İslam'ı din olarak gönderdim.' anlamına gelen ayet-i kerimede bütün insanlık için en büyük nimetin İslam olduğunu görüyoruz. Bütün peygamberler, İslam'ı getiren peygamberler. Hz. Adem'den itibaren Hz. İbrahim, Hz. Nuh, Hz. Zekeriya, Hz. Musa, Hz. İsa hepsi İslam peygamberi. Muhammed Mustafa Efendimiz, kendisinden önceki bütün peygamberlerin getirdiği o mesajların adeta özetini Kur'an-ı Kerim olarak bütün insanlığa getiriyor ve bütün insanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için Kur'an'ın indirildiğini Rabb'imiz bize öğretiyor."
– "Müslümanlar Kudüs'ü barışın yurdu yapmış"
İslam'ın tüm insanların mutluluğunu isteyen bir din olduğunu ifade eden Erbaş, "Tarihe baktığınız zaman İslam'ın hakim olduğu beldelerde, bölgelerde Yahudisi, Hristiyanı, Müslümanı hepsi barış ve huzur içerisinde yaşamış. Müslümanlar Kudüs'ü barışın yurdu yapmış." diye konuştu.
Dünyanın neresinde bir zulüm varsa o zulmün ortadan kalkması için el birliğiyle çalışılması gerektiğini söyleyen Erbaş, "Filistin, Gazze, Doğu Türkistan, Arakan, Hindistan, Keşmir, dünyanın neresinde olursa olsun elimizle düzeltebiliyorsak elimizle, dilimizle düzeltebiliyorsak dilimizle, bunlara da gücümüz yetmiyorsa kalbimizle buğzedeceğiz. O kötülüğün, o zulmün karşısında yer alacağız. Peygamber Efendimizin tavsiyesi budur." ifadelerini kullandı.
Erbaş, konuşmasının ardından Filistin için şöyle dua etti:
"Zalimleri, zalimlerin başına musallat eyle ve müminleri kurtuluşa ulaştır. Bizleri her türlü kazalardan, belalardan, kötülüklerden, görünür, görünmez afetlerden muhafaza eyle. Filistin'deki, Gazze'deki kardeşlerimize, mazlumlara yardım eyle. Doğu Türkistan'da, Arakan'da, Keşmir'de ve dünyanın doğusunda, batısında, güneyinde, kuzeyinde nerede bir kötülük varsa, nerede bir zulüm varsa orada kötülüğe uğrayanlara, zulme uğrayanlara yardım eyle. Zalimleri kahru perişan eyle."