
İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yüz binlerce gencin hakkının yendiği diploma sahtekarlığı dahil ortaya akıl, vicdan ve ahlak sınırlarını aşan bir sürü pislik saçılıyor. Sağdan, soldan balya balya paralar, dolarlar, avrolar fışkırıyor, yüzlerce milyar liralık korkunç bir vurgundan bahsediliyor. Ama CHP Genel Başkanı ve şürekası bunların hiçbirine cevap veremiyor. Milletin huzuruna çıkıp ‘Sahtekarlık yoktur, hırsızlık yoktur, yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, irtikap, iltimas yoktur.’ diyemiyorlar.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakırköy’deki otelde düzenlenen AK Parti İstanbul Teşkilatı iftar programında yaptığı konuşmada, ramazan ayının, oruç ibadetiyle birlikte kendileri için, milletle kucaklaşma, vatandaşla hemhal olma, yeni gönüller kazanma vesilesi olduğunu söyledi.
Ramazan ayı boyunca biriktirdikleri muhabbetin, yılın geri kalanında millete hizmet aşkını sürekli dinç ve taze tuttuğunu ifade eden Erdoğan, AK Parti olarak her zaman ramazan ayını layıkı veçhile geçirmeye gayret ettiklerini dile getirdi.
Erdoğan, “Genel merkeziyle, kadın ve gençlik kollarıyla, il, ilçe, belde teşkilatlarıyla ve elbette belediyeleriyle Türkiye genelinde hepimiz sahadayız. İstanbul İl Teşkilatımız da ramazan boyunca 39 ilçenin dört bir yanında yaptığı çalışmalarla İstanbullu hemşehrilerimizin yanında oldu. Sahur ve iftar programları, hane ziyaretleri ve daha pek çok etkinlikle İstanbullu vatandaşlarımızla bir araya geldi. İhtiyaç sahiplerinin imdadına koştu. Ramazanın dayanışma iklimini yeşertti.” ifadelerini kullandı.
Bu vesileyle ilçe teşkilatlarından kadın ve gençlik kollarına, İstanbul’da AK Parti, şehir ve millet için gecesini gündüzüne katıp canla, başla çalışan tüm yol arkadaşlarına teşekkürlerini ileten Erdoğan, şöyle konuştu:
“Mevla gayretlerinizi zayi etmesin. Her birinize çalışmalarınızda güç kuvvet versin. Kalan günleri de en verimli şekilde değerlendirerek inşallah bu ramazanı hakkını vermiş olarak tamamlayacağız. Bayramda da yine milletimizle beraber olacak, gönüllere dokunacağız. Şunu lütfen bir an olsun unutmayınız, bizler, hepimiz, millete sevdalanmış bir kadroyuz. Her birimiz aziz milletimizin hizmetkarıyız. Allah ömür ve imkan verdikçe hepimiz bu görevimizi en iyi şekilde yerine getirmenin çabasında olacağız. Kırarak, dökerek, dışlayarak değil, gönüller kazanarak ilerleyeceğiz. Kamplaşmayı körükleyen, kutuplaşmayı derinleştiren, kucaklaşmayı, muhabbeti, konuşmayı ve kardeşliği yücelten tarafta yer alacağız.”
– “Bizim belediyelerimiz yolsuzluktan yana olmayacak”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefet ne yaparsa yapsın biz sağduyuyu, sabrı ve sükuneti hiçbir zaman terk etmeyeceğiz. Bizim belediyelerimiz yolsuzluktan yana olmayacak, bizim belediyelerimiz haksızlıktan yana olmayacak. Bizim belediyelerimiz hak, hakikat, helal, haram nedir bunu bilerek halkına hizmet edecek.” ifadelerini kullandı.
Bu mübarek günleri milletin iç cephesini takviye için fırsata çevirmeye çalışırken, ana muhalefetin tam tersi bir gündemle hareket ettiğini kaydeden Erdoğan, “Önce Suriye’de eski rejim artıklarının çıkardığı olayları bahane ederek ülkemizde mezhepçilik fitnesini alevlendirmek istediler. Alevi canlarımızı kışkırtarak kardeşliğimize adeta pusu kurmaya kalktılar. Birbirimize daha sıkı kenetlenerek hamdolsun bu oyunu boşa çıkardık. Milletimiz CHP’nin Suriye’deki ateşi ülkemize taşıma tezgahına tıpkı 14 yıl boyunca olduğu gibi yine düşmedi, provokasyonlara gelmedi.” diye konuştu.
Erdoğan, muhalefetin bunda muvaffak olamayınca bu sefer yolsuzluk operasyonu üzerinden milleti provoke etmeye kalkıştığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“4 gündür milletin huzurunu kaçırma, insanlarımızı kutuplaştırma adına ne varsa hepsini yapıyorlar. Önlerine gelene hakaret etmekten sadece görevini yapan polislerimize saldırmaya, yolsuzluk ihbarlarını araştıran yargı mensuplarımıza gözdağı vermekten sokak terörüyle milli iradeyi baskı altına almaya kadar ne ararsan bunlarda her şey var. Son olarak bugün basın yayın kuruluşlarını da alenen tehdit ederek nasıl bir ruh halinde olduklarını ifşa ettiler. Televizyonların, medya gruplarının adını bile vererek, ‘Hepinizin hesabını tutuyorum.’ diyerek medyayı tehdit ettiler. Ya böyle siyaset olur mu? Böyle bir politika olur mu? İstanbul başta olmak üzere şehirlerimizde bir gerilim ve kargaşa atmosferi oluşturmak için her yolu deniyorlar.”
– “Yüzlerce milyar liralık korkunç bir vurgundan bahsediliyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelinen noktada şunu çok net görebiliyoruz, mevcut yönetim altında CHP, seçmenlerinin taleplerini Meclis’e taşıyan bir parti değil, gözünü para bürümüş bir avuç belediye soyguncusunu aklayan bir aparata dönüşmüştür. Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri CHP’yi boğazına kadar kire, pasa, çamura, yolsuzluğa, hukuksuzluğa ulaştırmış durumdadır.” değerlendirmesinde bulundu.
CHP’yi üç kelimeyle tanımladıklarını anımsatan Erdoğan, “Çöp, çukur, çamur. İşte aynısını yapıyorlar ama bir özellikleri var, lafa her başladıklarında Atatürk’ün kurduğu parti olmakla övünenler, sırf ağa babalarına diyet borçlarını ödemek adına Gazi’nin partisini hırsızların emrine vermişlerdir. CHP sadece deveyi hamuduyla götüren haramilerin değil, marjinal sol örgütlerin de oyuncağı haline gelmiştir.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yüz binlerce gencin hakkının yendiği, diploma sahtekarlığı dahil ortaya akıl, vicdan ve ahlak sınırlarını aşan bir sürü pislik saçılıyor. Sağdan, soldan balya balya paralar, dolarlar, avrolar fışkırıyor. Yüzlerce milyar liralık korkunç bir vurgundan bahsediliyor. Ama CHP Genel Başkanı ve şürekası bunların hiçbirine cevap veremiyor. Milletin huzuruna çıkıp ‘Sahtekarlık yoktur, hırsızlık yoktur, yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, irtikap, iltimas yoktur.’ diyemiyorlar. ‘Ne biz, ne de arkadaşlarımız harama el uzatmadı.’ diyemiyorlar. Kendi belediye başkanlarına, kendi belediye yöneticilerine, beraber iş yaptıkları, yıllarca birlikte yol yürüdükleri arkadaşlarına kefil olamıyorlar. Çıkıp aslanlar gibi iddialara cevap vermek yerine, bize saldırarak Cumhur İttifakı ortağımıza ve onun muhterem genel başkanına edepsizlik ederek, sokakları karıştırarak, gençlerin arkasına saklanarak, marjinal sol örgütleri öne sürerek, yavuz hırsız misali suç bastırmaya çalışıyorlar.”
(Sürecek)