İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi Bakanlığımıza bağlı olarak resmi eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında görev yapanlar ve usta öğreticilerimizle ilgili bir adım atıyoruz. Bu kardeşlerimizin saatlik ek ders ücretlerinde yaklaşık yüzde 25 oranında ilave bir artışa gidiyoruz. Böylece aylık ücretlerinde 2023 yılında yüzde 91 oranında artış yapmış olacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, mayıs ayındaki seçimlerde milletin Türkiye Yüzyılı'na olan güçlü desteğinin teyit edildiğini söyledi.
İstiklalden istikbale kurdukları köprüyü güçlendireceklerini belirten Erdoğan, tıpkı bir asır önce olduğu gibi 85 milyon el ele, gönül gönüle vererek Türkiye Yüzyılı'nı hep birlikte inşa edeceklerini vurguladı.
Tarih boyunca nice engeli aşan, nice saldırıyı püskürten, nice oyunu bozan, nice imkansızlığı başaran mücadeleci bir milletin evlatları olarak bu hedefe de ulaşacaklarına yürekten inandığını belirten Erdoğan, böylesine kendilerinden emin ve iddialı konuşmasının arkasında 21 yıllık emek, özveri ve çalışmanın olduğunu aktardı.
Erdoğan, ne yaptıklarını, 21 yılda neyi başardıklarını çok iyi bildiklerini dile getirerek, "Biz kendimizi de milletimizi de Türkiye'nin potansiyelini de biliyoruz. Çünkü biz 2002'den beri boş durmadık. Türkiye Yüzyılı'na giden yolun önündeki taşları temizledik, altyapısını kurduk. Eğitimden teknolojiye, ulaştırmadan savunmaya, demokrasiden hak ve özgürlüklere kadar her alanda çok ciddi hazırlık yaptık. Bu süreçte eğitime daima özel önem ve öncelik verdik." diye konuştu.
– "Halihazırda görev yapan öğretmenlerin yüzde 80'ini biz atadık"
Burada özeti olacak şekilde bazı rakamları paylaşmak istediğini aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bakınız, 2002 yılında göreve geldiğimizde derslik sayımız 343 bindi. Bugün bu sayı iki kata yakın artışla 620 bine çıktı. 21 sene önce yaklaşık 500 bin öğretmenimiz varken şimdi 1 milyon 200 bin öğretmenimiz var. Halihazırda görev yapan öğretmenlerin yüzde 80'ini biz atadık. Rekor sayıdaki atamalar yanında Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu hayata geçirerek öğretmenlerimize ilave mali ve ekonomik haklar tanıdık. Şimdi Bakanlığımıza bağlı olarak resmi eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında görev yapanlar ve usta öğreticilerimizle ilgili bir adım atıyoruz. Bu kardeşlerimizin saatlik ek ders ücretlerinde yaklaşık yüzde 25 oranında ilave bir artışa gidiyoruz. Böylece aylık ücretlerinde 2023 yılında yüzde 91 oranında artış yapmış olacağız. Milli Eğitim burslusu lisansüstü öğrencilerimizin burslarını da okudukları ülkenin şartlarına göre değişen oranlarda yükseltiyoruz. Burslarda, döviz bazında ortalama yüzde 26-27 civarında bir zam yapmış oluyoruz. Her iki müjdemizin de hayırlı olmasını diliyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ekonomisi güçlendikçe 85 milyonun her bir ferdinin hak ettiği payı almasını sağlayacaklarını dile getirerek, eğitim kurumlarını, spor salonları, dijital kütüphaneler ve laboratuvarlarla donatarak altyapı problemlerini önemli ölçüde çözdüklerini anlattı.
Okullardaki 560 bin etkileşimli tahta sayısını 2023 yılı sonuna kadar 620 bine ulaştıracaklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Okullarımızın fiziki altyapısını geliştirme yanında darbeci zihniyetin eğitim sisteminde yol açtığı tahribatı da giderdik. Meslek liselerine üvey evlat muamelesi yapan katsayı adaletsizliğine son verdik. Ortaokul ve liselerde başörtüsü yasağını kaldırarak kız evlatlarımızın eğitimlerinin önünü açtık. İsteyen öğrencilerimiz ülkemizdeki tüm okullarda mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'i ve Peygamberimizin hayatını öğrenme imkanına kavuştu."
– "Hayatın dinamizmi içinde yeni ihtiyaçların ortaya çıkması gayet doğal"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ders kitaplarının ücretsiz dağıtılarak hem velilerin büyük bir yükten hem de öğrencileri kırtasiye kırtasiye dolaşmaktan kurtardıklarını söyledi.
Okul öncesi eğitimi, daha önce hiç olmadığı kadar yaygınlaştırdıklarını ifade eden Erdoğan, bunun gibi pek çok yeniliği, reformu, atılımı, düzenlemeyi, eğitim alanında Türkiye'ye kazandırdıklarını vurguladı.
Erdoğan, hayatın dinamizmi içinde yeni ihtiyaçların ortaya çıkmasının gayet doğal olduğuna değinerek, şöyle devam etti:
"Bizim okul yıllarımızla çocuklarımızın ve torunlarımızın büyüdükleri zaman arasında dağlar kadar fark var. Sadece teknolojik imkanlar değişmedi. Aynı zamanda insanlar değişti. Talepler değişti. Karşı karşıya kalınan sorunlar değişti. Tüm bunlarla birlikte elbette beklentiler ve istekler de değişti. Hayata dair her alanda köklü değişimler yaşanırken eğitim yöntemlerinin, eğitim araçlarının ve müfredatın aynı kalması elbette düşünülemez. Biz, 'böyle gelmiş, bırakalım böyle gitsin' zihniyetinin bedelini çok ağır ödemiş bir ülkeyiz. Hepsi beşeri hazinemiz olan pırıl pırıl çocuklarımızı yasakçı, tek tipçi, formatlayıcı, eğitim sisteminin paslanmış dişleri arasında ne yazık ki kaybettik."
– "Eğitim konusu ideolojik kakofoniye mahkum edilmesin"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sınav odaklı, sınavlardaki başarıya odaklı bakış açısının ne yazık ki eğitim sisteminin kanayan yaralarından biri olduğunu ifade etti.
Düşünmeye, sorgulamaya, öğrencilerin sanat, spor, bilim, edebiyat gibi farklı alanlardaki kabiliyetlerini keşfetmeye yeterince önem verilmediğine dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Milletimizi asırlardır ayakta tutan manevi değerler örselendi, yok sayıldı. Devlet, eğitimde vatandaşın talepleri karşısında kör, sağır kesildi. Tüm bu acı tecrübelerimizin dışında artık şunu çok net görebiliyoruz. Eskiye öykünerek zamanın gerisinde kalarak hiçbir yere varamayız. Evlatlarımızı kendi dönemimizin şartlarına göre değil, onların yaşayacakları zamanın ihtiyaçlarına göre yetiştirmemiz gerekiyor. Bu amaçla atılan her adımın önüne arkasına bakmadan birilerinin hemen yapbozculuk olarak yaftalamasını kesinlikle doğru bulmuyoruz. 85 milyon olarak hepimizin birinci önceliği evlatlarımızın geleceğidir. Eğitim meselesinde siyasi görüşü ne olursa olsun tüm paydaşların yapıcı eleştirilerine açığız. Önerisi olan getirsin. Fikri olan paylaşsın. Tenkidi olan iletsin. Yapılan her çalışmaya kapı duvar olmak yerine eğitimde kaliteyi artıracak projeler sunulsun. Ama doğrudan istikbalimizi ilgilendiren eğitim konusu ideolojik kakofoniye mahkum edilmesin."
(Sürecek)