TUNUS (AA) – Tunus’taki Nahda Hareketi Hukuk Bürosu Başkanı Zeynep el-Brahimi, yargıya yönelik siyasi baskı ile Hareketin parlamentodan çıkarılmaya çalışıldığını söyledi.
Brahimi, başkent Tunus'ta Nahda Hareketi yetkililerince düzenlenen basın toplantısında, ülkedeki son siyasi durum ve Harekete yönelik "lobicilik ve dış destek" soruşturmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.
Brahimi, "Yargıya yönelik siyasi baskı ile Nahda Hareketini Meclisten çıkarmaya çalışıyorlar. Seçimle bizi saf dışı bırakamayanlar, yargıya baskı yaparak bu amaçlarına ulaşmaya çalışıyor." dedi.
Nahda Hareketi hakkında "2019'daki seçimlerde dış destek aldığı" iddiasıyla devam eden soruşturmaya atıfta bulunan Brahimi, "Soruşturma hakimi dış destek konusunda partiye yönelik herhangi bir suçlamada bulunmadı. 2019 seçimlerinde Hareket herhangi bir dış fon almadı, herhangi bir lobi firmasıyla da anlaşmadı. Bu suçlamaların hepsini reddettik. Sayıştay raporunda belirtildiği gibi sadece yurt dışında ikamet eden bir kadının ödediği 40 dinar (15 dolar) var." diye konuştu.
Brahimi, başta Cumhurbaşkanı Kays Said olmak üzere yargıya müdahale girişiminde bulunanları kınadıklarını söyledi.
Eski başbakanlardan Nahda Hareketi Başkan Yardımcısı Ali el-Arayyid ise şunları kaydetti:
"Kendine ne kadar güvenirse güvensin Tunus tek kişi tarafından yönetilebilecek bir ülke değil. Bugün herkes Tunus'un yeniden tek adam yönetimi tüneline girdiğini düşünüyor. Tunus'a demokrasinin döneceği konusunda iyimserim, ülkemiz güçler ayrılığı prensibinden vazgeçmeyecektir."
– Nahda Hareketi ve Tunus'un Kalbi Partisine "dış destek" soruşturması
Nahda Hareketi ve Tunus'un Kalbi Partisi hakkında, 2019 yılındaki seçim kampanyası sırasında "dış fon ve lobi hizmeti almak" suçlamasıyla temmuz ayında dava açılmıştı.
Suçlamalar arasında Nahda Hareketinin ABD merkezli bir "lobicilik" firmasıyla 30 bin dolar karşılığı anlaşma yaptığı da yer alıyor.
Nahda Hareketi ise tüm bu suçlamaları reddediyor.
– Tunus'taki siyasi kriz nasıl oluştu?
Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz'da Meclisin çalışmalarını dondurması ve başbakanı azletmesinin ardından 22 Eylül'de de bazı yeni kararnameler yayımlamıştı.
Bu kararnamelerle cumhurbaşkanının yasama ve yürütme yetkisi genişletilmiş, ayrıca yasa tekliflerinin Anayasa'ya uygunluğunu denetleyen geçici komisyon da feshedilmişti.
Said'in aldığı tüm bu kararlar ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açmıştı.
Ülkedeki krizden çıkmak için birçok siyasi ve sivil toplum kuruluşu geniş kapsamlı "ulusal diyalog" çağrısı yapıyor.