İSTANBUL (AA) – İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, arada muhabbet bağları olmazsa bir güven toplumu inşasından bahsedilemeyeceğini belirterek "Bir güven toplumu inşası olmazsa biz ne bu dünyada ne öbür tarafta yaptıklarımızın hayrını da göremeyiz, neticelerini de alamayız." dedi.
Bilal Erdoğan, Milli İrade Platformunca "Türkiye İçin Varız, Bir Aradayız" başlığıyla düzenlenen Üye Sivil Toplum Kuruluşları İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Eğitime Destek Platformu olarak eğitimle ilgili meseleleri çalışıp değerlendirdiklerini söyledi.
"Ülkemizde eğitimi nasıl daha iyi noktaya getiririz?", "Nasıl buradaki sivil toplum kuruluşlarının özellikle vatanperver, milliyetçi, muhafazakar, inançlı çizgisinde bu işi taçlandırabiliriz?" gibi konularda çalıştıklarını dile getiren Erdoğan, ancak netice ile meşgul olurken çoğu zaman usulde hataya düşüldüğünü kaydetti. Yaptıkları toplantılarda, Eğitime Destek Platformu çalışmalarında usule dair bazı hatırlatmalar yapmaya çalıştığını aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çünkü biliyorsunuz bizler seferle yükümlüyüz, zaferle yükümlü değiliz. Rabb'imiz bize şu geçtiğimiz 20 yılda nice fetihleri, zaferleri nasip ettiyse aslında bu bizim seferle ilgili performansımızın bir sonucu, Allahutaala'nın bizlere rahmetiyle muamele etmesi. Biz bunun zamanını bilemeyebiliriz ama Allahutaala bize elbette ki müjdeleri hem Efendimizin hadislerinde hem Kur'an-ı Kerim'de bolca nasip etmiş. Allahutaala ne diyor? 'Bilsinler ki onlara çok yakınım. İstedikleri, dua ettikleri zaman onların isteklerine, taleplerine, dualarına icabet ederim.' Şimdi bu müjdeyi bir Müslüman cebine koyduktan sonra hemen bugünden yarına 'Niye alamıyoruz bu neticeyi, daha iyi strateji yaparsak alır mıyız acaba, şu hemen yarın olur mu?', bunun telaşına düşüp, bu geldiğimiz noktalarda usul hatalarına maalesef düşebiliyoruz."
Güven toplumunun önemine işaret eden Erdoğan, "Aramızda eğer muhabbet bağları olmazsa bir güven toplumu inşasından bahsedemeyiz. Bir güven toplumu inşası olmazsa biz ne bu dünyada ne öbür tarafta yaptıklarımızın hayrını da göremeyiz, neticelerini de alamayız. Onun içindir ki 'Birbirinizi sevmedikçe gerçek anlamda iman etmiş olmazsınız.' diyor Peygamber Efendimiz. Yani bunu biraz düşünmeye ihtiyacımız var." diye konuştu.
– "Zan ve dedikodu aradaki güven bağlarını zedeliyor"
Bilal Erdoğan, zan ve dedikodunun aradaki güven bağlarını zedelediğini ifade ederek "Allah'ın bizden istediği çok net, 'İçinizde iyilikleri yayan, kötülükleri de azaltan bir topluluk olsun.' Yani biz birbirimizi sevmezsek, imanlarımız zayıf olursa o topluluk nasıl olabiliriz? Olamayız elbette. Biraz buna gayret etmemiz lazım. Bu bizim kenetlenmemizi sağlar. Birbirimizi sevmemiz, ülkemizde ve dünyada örnek bir topluluğun oluşmasına kapı aralamış olur. Onun için buradaki sivil toplum önderleri olarak sizler, ne olur zan, dedikodu belasından kendi toplumunuzu, semtinizi, mahallelerinizi, kurumunuzu korumaya, temizlemeye çalışın." şeklinde konuştu.
Erdoğan, bir şey duyulduğu, okunduğu zaman aslını öğrenmenin önemine değinerek "Allah'ın emri, bir araya gelmemiz, kenetlenmemiz, Allah'ın ipine sımsıkı sarılmamıza yönelikse demek ki kendimizi kurtarmamız da birbirimizi sevmemizle başlıyor, muhakkak bu olmadan bu iş olmuyor. Ondan sonra hepsi çözülür. Ondan sonra bu ülkede eğitimi de daha iyi hale getiririz, gençlerin imanlarını da kurtarırız, ekonomi de daha iyi olur inanın ama dedikoduyla, zanla, güvensizlikle, ithamlarla, iftiralarla hayatımızı doldurursak bereket falan kalmaz hayatımızda. Ben sadece bunu hatırlatmak istiyorum." ifadelerini kullandı.
– Bakan Nebati'ye teşekkür
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin kendileriyle bir araya gelmeyi çok arzuladığını belirten Erdoğan, toplantıya katıldığı için Bakan Nebati'ye teşekkür etti. Bilal Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu toplanmamız da hayırlara vesile olsun. Rabb'im mahcup etmesin. Cumhurbaşkanımız hamdolsun 20 yılda liderliğiyle, kimselerin cesaret edemediği işlere cesaret etmesiyle, dirayetli duruşuyla bu ülkede çok büyük mesafeleri aldırdığı gibi, bu toplantıda bulunan sivil toplum kuruluşlarının dertleri konusunda da çok büyük hamdolsun bize müjdeleri temin etti, sağladı Rabb'imin inayetiyle. Dolayısıyla bizler duacıları olacağız, yardımcıları olacağız. Kendimiz toplum olarak onları destekleyici bir toplum olmaya çalışacağız. Onlardan sonra daha iyilerinin gelmesi için de bunu yapmaya muhtacız. Biz ne kadar iyi olursak, bizi yönetenler de o kadar iyi olur, biz buna inanan insanlarız. Eğer yönetimimizde bir sıkıntı görüyorsak kendimizden kaynaklandığını düşünmek durumunda olduğumuz için Peygamber Efendimiz bize bunu söylüyor. O zaman biz de daha iyi olacağız, yöneticilerimiz de daha iyi olacak ve Allah'ın izniyle bu ülke ümmete önderlik etmesiyle bu dünyadaki zulümleri yine önleyen, yine bitiren, 21. yüzyıla damgasını vuran bir ülke, bir millet olacağız."