ANKARA (AA) – Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nda "Türk Basın Tarihini Yeniden Düşünmek" Sempozyumu düzenlendi.
İletişim Başkanlığı Konferans Salonu'ndaki sempozyumda, Türk basınının geçmişi, bugünü ve geleceği ele alındı.
Burada konuşan TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı, dezenformasyonun tek kaynağının haber olmadığını, kişisel ve kurumsal düzeyde üretilen içeriklerin, yapımların, dizilerin, belgesellerin, müzik parçalarının ve sinemanın bu dezenformasyonun bir parçası haline geldiğini söyledi.
Sadece haber üzerinden dezenformasyon yapıldığında bunun anlaşılabileceğini ancak bu diğer enstrümanlarla yapıldığında, insan zihninin farkında olarak ya da olmayarak önceden tasarlanmış bir yöne doğru sürüklendiğini belirten Sobacı, dezenformasyonun her dönemde olduğunu kaydetti.
Türk medyasının 2000 yılı öncesinde darbelerin meşrulaştırılması, vesayetçi sistemin kök salması için dezenformasyon ve algı operasyonu yaptığını dile getiren Sobacı, 28 Şubat sürecinin toplum mühendisliği yapılan en somut olaylardan biri olduğunu hatırlattı.
Bugün dezenformasyon içeriğinde yoğun bir artışın yaşandığına dikkati çeken Sobacı, "İçerikte bir artış yaşandığında, o zaman insanların dezenformasyona maruz kalma sıklığı da artıyor. Konular çeşitleniyor. Bugün sadece siyaset alanında veya darbe zemini oluşturmak için değil, enerjiden sağlığa, eğitimden afete kadar birçok alanda yalan haberin dolaşıma sokulabildiğini görüyoruz." dedi.
Dezenformasyonun bu kadar yoğunlaşmasının sebebinin "sosyal medya" olduğuna işaret eden Sobacı, doğru ve teyitli bilginin önemli olduğunun altını çizdi.
– "Daha özgür bir ses çıkıyor"
Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Edibe Sözen de hakikat arayışının bitmeyen bir arayış olduğuna dikkati çekti.
Cumhuriyet dönemi basın tarihini anlatan Sözen, tek parti döneminde basının devletin ideolojik aygıtı gibi çalıştığını kaydetti.
– "Çocuklar, bilinçli medya tüketicisi olmalı"
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin de bir yanlışın doğrudan daha hızlı yayıldığını vurguladı.
RTÜK'ün yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi veren Şahin, özellikle sosyal medyanın öğrenilmesini, bu alanı bilen ebeveyn ve çocukların yetişmesini arzu ettiklerini dile getirdi.
Çocukların yeni medya, dijital medya ve medya okur yazarlıklarını öğrenerek, bilinçli medya tüketicileri olmalarını sağlamanın RTÜK'ün görevleri arasında bulunduğunu hatırlatan Şahin, bu anlamda hem yurt içerisinde hem yurt dışında çalışmalar yaptıklarını sözlerine ekledi.