ANKARA (AA) – Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye'de Kovid-19 salgınının en sıcak dönemlerinde hükümetin sendikalar, konfederasyonlar ve iş verenlerle birlikte ortak bir dizi hedefler koyduğunu belirterek, "Türkiye'de pandeminin en ağır hissedildiği dönemlerde, mümkün olduğu kadar, çalışanların en az zararla bu süreci atlatmalarına önemli bir katkı sağladık." dedi.
Arslan, sendikanın genel merkezinde düzenlenen "Genç Kadın Emekçilerin Yaygın Öğrenme Yoluyla Güçlendirilmesi" projesi kapsamında düzenlenen eğitim programına katıldı.
Arslan, burada yaptığı konuşmada, konfederasyon olarak proje yapma konusunda iddialı olduklarını belirterek, gerek Avrupa Birliği gerek Türkiye'deki fonlardan proje karşılığı destek alan, bugüne kadar yaptığı faaliyetlerle uluslararası arenada en önde yer alan bir konfederasyon olduklarını ifade etti.
Konfederasyonun geleceğini planlamak için genel kurullarında önemli kararlar aldıklarını ifade eden Arslan, bu kararların, 4 yıllık planlama ve hedeflerini ortaya koyduğunu kaydetti.
Hak-İş olarak genç sendikacıların yeni yaklaşımlara ve bilgilere ihtiyaçları olduğunu düşündüklerini belirten Arslan, genç kadın çalışanların da sendikal mücadelede etkin şekilde yer almaları gerektiğini söyledi.
– "Aşıyı bütün insanlığın hizmetine sunacağız"
Tüm dünyayı etkileyen Kovid-19 salgınının en büyük mağdurlarının çalışanlar olduğunu dile getiren Arslan, şunları söyledi:
"Pandeminin başlangıcında yapılan bir araştırmada, tüm dünyada yaklaşık 200 milyona yakın işçinin işini ve aşını kaybedeceği konusunda endişeler vardı. Pek çok ülkede ne yazık ki korkuttuğumuz başımıza geldi. Türkiye'de pandeminin en sıcak dönemlerinde hükümetimiz; sendikalar, konfederasyonlar ve iş verenlerle birlikte ortak bir dizi hedefler koydu. İşten çıkarılmanın yasaklanmasını sağladı. Pandemi döneminde kısa çalışma ödeneğinden yararlanamıyorsa ücretsiz izin hususunu gündeme getirdi. Kısa çalışma ödeneğini geniş kitlerin yaralanacağı şekilde yeniden düzenledi. Bunlar sorunların çözümüne yetmedi ama ciddi şekilde nefes aldırdı. Türkiye'de pandeminin en ağır hissedildiği dönemlerde, mümkün olduğu kadar, çalışanların en az zararla bu süreci atlatmalarına önemli bir katkı sağladık."
Konfederasyon olarak son dönemde kısıtlamaların ortadan kalktığı yeni duruma göre yeni kararlar aldıklarını ifade eden Arslan, aşı olmayan konfederasyon mensuplarını kurumlarda görevlendirmediklerini ve ücretsiz izne çıkardıklarını söyledi.
Kovid-19'la mücadelede şu ana kadar bir ilaç bulunamadığını ve tek çözümün aşı olduğunu vurgulayan Arslan, aşı karşıtlarının görüşlerine saygı gösterdiklerini ancak aşı olmayanların sendikal çalışmalarda yer almalarına izin vermeyeceklerini bildirdi.
Zengin ülkelerin ellerindeki aşıyı geri kalmış ülkelerle paylaşmadığının altını çizen Arslan, "Ey zenginler, yoksulları göz ardı edenler, yoksulları yok sayanlar; unutmayın ki o yoksul ülkelerdeki insanlar da aşılanmadığı sürece bu tehlikeden kurtulamazsınız." dedi.
Arslan, şöyle konuştu:
"Biz dünyadaki aşı konusundaki adaletsiz durumun altını çizmek istiyoruz. Hala 100'ün üzerindeki ülkede aşı bulunamıyor. Hala yoksul ülkeler aşıya erişimi sağlayamıyorlar. Cumhurbaşkanımızın bir hedefi var. Türkiye'nin aşısı, faz 3 çalışmalarını tamamlamak üzere. İnşallah yıl sonuna kadar TURKOVAC aşısının seri üretime geçmesini bekliyoruz. Aşıyı bütün insanlığın hizmetine sunacağız. Bunu yapabildiğimiz ölçüde salgınla mücadelede başarılı olma imkanımız var. Bunda da sendikal yapılara ciddi bir sorumluluk düşüyor. Toplumun daha fazla bilgiye ve duyarlılığa ihtiyacı var. Aşı konusundaki spekülasyonların, gereksiz bilgilerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Belli ülkelerin hala aşıya ulaşımda zorlukları var ama bizim ülkemizde aşı var. Aşı olacak insanları ikna etmemiz gerekiyor. Türkiye olarak bu konuda önemli eşikleri aşmaya çalışıyoruz ama yetmiyor. Komşularımız, başta Avrupa olmak üzere bütün insanlığın, aşı konusundaki hassasiyetleri daha da geliştirmesi lazım."