GAZZE (AA) – NUR EBU IYŞE – İsrail hapishanelerinde yıllarca tutuklu kaldıktan sonra özgürlüğüne kavuşan Filistinliler, bundan 10 yıl önce imzalanan "Esirlere Vefa" esir takası anlaşmasını hüzünle karışık bir sevinçle yad ediyor.
Hamas ile İsrail, esir takası konusunda 18 Ekim 2011'de Mısır'ın ara buluculuğunda anlaştı. Anlaşma kapsamında 2006'da esir edilen İsrail askeri Gilad Şalit'e karşılık 1027 Filistinli serbest bırakıldı.
Kimi müebbet kimi ise 20 yıl hapis cezasına mahkum edilen Filistinliler, özgürlüğe kavuştuktan sonra hayata kaldıkları yerden devam etmeye başladı.
– Umutları onları, onlar umutlarını canlı tuttu
Müebbet hapse çarptırılmışken tam 10 yıl önce özgürlüğüne kavuşan Filistinli Ahmed el-Felit (49), AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşadığı "mucizeyi" ve gerçekleştirdiği hayallerini anlattı.
Felit, hem kendisi hem de arkadaşlarının İsrail hapishanesinden çıkmasını "mucize" olarak gördüğünü ama umudunu hiçbir zaman kaybetmediğini söyledi.
Tutuklu olduğu zaman zarfında bu umuda tutunduklarını belirten Felit, "Müebbet hapis cezasına çarptırılmış olmamıza rağmen bir gün çıkacağımız ümidiyle hapishane sonrasındaki hayatımıza hazırlık için lisans ve yüksek lisans eğitimlerimizi tamamladık." dedi.
Felit, hapishanede geçirdiği 20 yılda, Kudüs İbrani Üniversitesinde uluslararası ilişkiler alanında lisansını, kamu yönetimi alanında da yüksek lisansını tamamladığını söyledi.
– Hüzünle karışık sevinç
Özgürlük hayallerinin 2011'deki esir takası anlaşmasından 5 sene önce, İsrail askeri Gilad Şalit'in esir alınmasıyla (25 Haziran 2006) başladığını kaydeden Felit, "O gün arkadaşımın bana, 'Gazzeliler, bir İsrail askerini kaçırdı' seslenişiyle uyandım." diye konuştu.
Ardından 5 sene boyunca bir esir takası anlaşması yapılmasını beklediklerini kaydeden Felit, anlaşmada yer alan isimlerin açıklandığı gün hem sevinç hem de hüznü bir arada yaşadıklarını aktardı.
Hamas'ın İsrail hapishanelerinde dışarıyla iletişim kurulması görevini yürüten Felit, anlaşmanın uygulanmasından yaklaşık bir hafta önce serbest bırakılacaklar listesinin kendisine ulaştığını söyledi.
Felit, hapishanede bulundukları kısımdaki 120 tutukludan 50'sinin isimlerinin listede yer almadığına işaret ederek, geride kalacak arkadaşlarının üzüntüsünden listeyi üç gün boyunca açıklayamadığını belirtti.
Liste açıkladığında ortamda yaklaşık bir saat sessizliğin hakim olduğunu, kimsenin tepki veremediğini, üzüntü ve şaşkınlığın bir arada yaşandığını kaydeden Felit, o anı şöyle anlattı:
"Her yanı kuşatan sessizliği, ismi serbest bırakılacaklar listesinde yer almayan Ürdünlü bir mahkum bozdu. O, serbest kalacak arkadaşlarını tebrik etmeye başladı, bir yandan da geride kalacakları cesaretlendirdi."
– Hayallerini süsleyen araştırma merkezini kurdu
Ahmed el-Felit, serbest kaldıktan sonra uzun yıllardır hayalini kurduğu bir araştırma merkezi açtı.
"Rayiha" ismini verdiği merkezde Filistinli tutuklular ve İsrail işleri üzerine araştırmalar yapıldığını aktaran Felit, hapishane hayalinin esir takası anlaşması sayesinde gerçeğe dönüştüğünü söyledi.
Felit, diğer tutukluların da "özgürlüğün tadına" varmaları için yakın zamanda yeni bir esir takası anlaşmasına varılmasını temenni ettiğini dile getirdi.
– Umuttan beslenen yaşamlar
İsrail hapishanesinde hakkında verilen 20 yıl hapis cezasını tamamladıktan sonra 2019'da serbest bırakılan İmaddin es-Saftavi (57) ise
"Hapishanelerdeki tutuklular, tahliye vaktinin yakın olduğuna dair güçlü bir inanca sahiptir. Ancak yakın kelimesi, farklı zaman aralıklarını kapsamaktadır." dedi.
Tutuklunun umudunu her daim diri tuttuğunu, kaybolmasının mümkün olmadığını vurgulayan Saftavi, aksi takdirde işgalci İsrail'in istediğinin olacağını; kişinin geleceğinin yıkılacağını söyledi.
Esir takası sonrasında serbest kalacakların isimleri açıklandığı anda tarif edilemez duygular yaşandığını belirten Saftavi, "İsmi listede olanlar neşeye boğulurken olmayanlar da derin bir üzüntüye kapılır. Ama bu duygular içlerinde yaşanır, gidecek olanlar geride kalanlar adına üzülmesin diye dışarıya yansıtılmaz." dedi.
Saftavi, geride kalanlar olarak, serbest bırakılan arkadaşları adına çok sevindiklerini bununla birlikte hüznün içlerini hızla kapladığını ifade etti.
Saftavi, "Tutuklular, bir takas anlaşması ya da İsrail'in yıkılması dışında hapishanelerden kurtuluş olmadığını biliyor. Tutuklular, her geçen gün isimlerinin listede olduğu yeni bir takas anlaşmasının yapılmasını bekliyor." ifadelerini kullandı.
– İsrail tarafının esir takası konusundaki endişeleri
Yazar ve siyasi analist Mustafa İbrahim ise İsrail'in, hapishanelerindeki tutukluların sadece rakamdan ibaret olmadığını Filistin direnişi açısından önemli ve kendileri için tehdit oluşturabilecek bireyler olduğunu bildiğini söyledi.
Serbest bırakılan Filistinli tutukluların bugün önemli yönetici pozisyonlarında bulunmasının İsrail için bir endişe ve saplantı haline geldiğini ifade eden İbrahim, şunları aktardı:
"İsrail, hapishanelerin bir eğitim alanına dönüştüğünü, Filistin Esirler Hareketi'nin kendisini örgütleyerek ve direnişte önemli bir rol oynayarak işgal güçlerine meydan okuyabileceğini biliyor. Günümüzde Filistin direniş gruplarının liderlerinin eski tutuklulardan olduğunu görüyoruz."
İbrahim, Filistin Esirler Hareketi'nin, Filistin Ulusal Hareketi'nin bir parçası olduğunu, işgal karşısında direnme, politika ve plan belirleme konularında yetenekli liderler ve düşünürler aracılığıyla destek olduğunu belirtti.
Siyasi analist, İsrail'in halihazırda sağ görüşlü muhalefetin gölgesinde Vefa Anlaşması'na benzer şekilde bir bedel ödememek için yeni bir esir takası anlaşmasından kaçındığını belirtti.
Hamas Hareketi, "Esirlere Vefa" anlaşmasının 10. yıl dönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada İsrail'le yakın zamanda yeni bir esir takası anlaşması imzalayacaklarını duyurmuştu.
Hamas 2014'ten bu yana ikisi asker toplam 4 İsrailliyi elinde tutuyor. Hareket, çoğunluğu işgal altındaki Batı Şeria'dan olan tutuklu Filistinlilerin serbest bırakılması karşılığında İsrailli esirler hakkında bilgi vereceğini belirtiyor.