Filistinli Osmanlıca öğretmeni kendini Türkiye için "gönüllü elçi" olarak görüyor - Haber 1Haber 1

Filistinli Osmanlıca öğretmeni kendini Türkiye için “gönüllü elçi” olarak görüyor

Filistinli Osmanlıca öğretmeni kendini Türkiye için “gönüllü elçi” olarak görüyor

13 Ocak 2023 - 18:50

ABONE OL

KUDÜS (AA) – MÜCAHİT AYDEMİR – Filistin’in Ramallah kentindeki Yunus Emre Türk Kültür Merkezi yetkilisi Abdulkadir Siteyh, Türk dili ve kültürünü tanıtan faaliyetleri ile Kültür Merkezini bir "köprü", kendisini de "gönüllü elçi" olarak tanımlıyor.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) sağladığı bursla Türkiye’ye Türkçe öğrenmeye gelen yabancı diplomat, araştırmacı ve akademisyenler, ülkeler arasındaki ilişkilerin gelişmesine, halkların da yakınlaşmasına katkıda buluyor.

Türkiye’nin sağladığı yükseköğrenim burs programları 2012 yılında "Türkiye Bursları" adıyla markalaştı ve YTB koordinasyonunda yürütülmeye başlandı.

Ülkelerinde etkin olabilecek, gelecek vadeden yabancı uyruklu kamu görevlisi, araştırmacı ve akademisyenlerin Türkçe öğrenmelerine ve akademik eğitim almalarına yönelik burs programıyla bursiyerlerin Türkiye'yi yakından tanıması ve Türkiye ile sürdürülebilir bağlar kurması hedefleniyor.

"Türkiye Bursları" ile mezun olan Filistinli akademisyen Dr. Abdulkadir Siteyh de ülkesi ile Türkiye arasında bu sürdürülebilir bağların kurulmasında rol oynayan "gönüllü elçiler"den biri.

İstanbul’da Türkçe eğitimi alan 52 yaşındaki Filistinli akademisyen, doktora eğitimini Marmara Üniversitesi Türk Tarihi Yeniçağ Bölümünde tamamlayarak 2016’da “Kudüs Sancağı’nda Osmanlı İdaresi” başlıklı teziyle doktora derecesi aldı.

Siteyh, 2017’de göreve başladığı Yunus Emre Enstitüsü’nde halen Ramallah Şube Yetkilisi olarak görev yapıyor.

Filistinlilerin bu merkezde Türkçe öğreniminin yanı sıra Türk kültürü, müziği ve tarihini tanımalarına yönelik faaliyetlere öncülük eden Filistinli akademisyen, aynı zamanda Filistinli araştırmacı ve öğrencilere de Osmanlıca dersleri veriyor.

– "Türkiye hayatımdaki en iyi tecrübe oldu"

AA muhabirine konuşan Siteyh, Türkiye Bursları'nı ilk olarak arkadaş çevresinde duyduğunu ve bunu akademik kariyeri için önemli bir fırsat şeklinde görerek bu programa başvurduğunu aktardı.

Siteyh, "Uzmanlık alanım Türk ve Osmanlı tarihi olduğu için doktora eğitimimi sadece Türkiye’de almak istedim." dedi.

Türkçe ve Osmanlıca öğrenmenin akademik kariyerine büyük katkı sağladığına işaret eden Türk Kültür Merkezi yetkilisi, "Türkiye hayatımdaki en iyi tecrübe oldu. Osmanlıca belgeleri okuyabiliyorum, üniversitelere bu arşivler hakkında yardım ediyorum, Osmanlıca dersleri veriyorum. Bu nedenle benim için çok iyi bir tecrübe oldu.” diye konuştu.

Türkçe ve Arapça arasında pek çok benzerlik olduğu kadar farklıların da dikkati çektiğine işaret eden Filistinli akademisyen, şöyle devam etti:

"Osmanlıcada çok fazla Arapça kelime var, aynı şey dolayısıyla Türkçe için de geçerli. Belki telaffuz olarak değişebiliyorlar ancak yine de birbirine çok yakınlar. Ama dilbilgisi kurallarında farklılıklar var. Özellikle Türkçede fiil sonda gelirken Arapçada başta geliyor."

Siteyh, Türkçe öğrenirken kendisini en zorlayan kelimelerinse "uzun kelimeler" olduğunu belirterek "Bildiğiniz gibi Arapça dilinde kelimeler Türkçedeki kadar uzun ekler almıyor. Mesela ‘havalandırmak’ gibi kelimeler bana zor geliyor." dedi.

– "Ülkemizde Türkiye için gönüllü elçi olarak çalışıyoruz"

Yunus Emre Türk Kültür Merkezinin faaliyetlerinden bahsederken, bu merkezi Filistin-Türkiye arasında bir "köprü", kendilerini ise "gönüllü elçiler" olarak gördüklerini ifade eden Siteyh, şöyle konuştu:

"Buradaki faaliyetlerimizin çoğunu, Filistin halkına, Türkçeyi öğretmek ve Türk mutfağı, müziği ve tarihi gibi Türk kültürünü tanıtmak oluşturuyor. Ben de şahsen Osmanlıca dersleri veriyorum. Filistinliler kurslara, atölyelere ve etkinliklere katılımlarıyla Türk kültürüne büyük ilgi gösteriyorlar. Hatta bazı Filistinliler sadece Türkiye’ye özel konuları sormak için bize geliyorlar. Eğitimin nasıl olduğu, hangi üniversitelerin iyi olduğu, yemekler ve müzik gibi konular hakkında sorular soruyorlar. Biz de Filistinlilerin merak ettiklerine cevap veriyoruz.

Bu açıdan kendimizi, Arap-Filistin kültürü ile Türk kültürü arasında belki bir köprü olarak görebiliriz. Ülkemizde Türkiye için gönüllü elçi olarak çalışıyoruz. Öğrencilerimizi Türkiye’de eğitim olanakları hakkında bilgilendiriyoruz, Filistin halkına da Türkiye’nin tarihi, doğal güzellikleri ve kültürünü tanıtıyoruz."

– Öğretmen kadrosu, yoğun Türkçe öğrenim talebine yetmiyor

Filistinliler arasında Türkçe öğrenimine yönelik talebin yoğun olduğuna dikkati çeken Siteyh, bu talebi karşılamakta zorlandıklarını vurguladı.

Siteyh, "Bu dili öğreten bir kurum olarak büyük bir ilgi görüyoruz. Şu an 7 öğretmenle hizmet veriyoruz. Ancak 20 öğretmenimiz bile olsa bu talebi karşılamaya yetmiyor. Çünkü çok talep var. Üniversiteler, belediyeler, ticaret odaları gibi kurumlar da ders vermemizi istiyor. Ancak biz elimizdeki imkanlarla ve mevcut öğretmen sayımızla eğitim veriyoruz. 20’den fazla öğretmenimiz olsa bile bunu karşılayacak talep var. Şu anda yaklaşık 500 öğrencimiz var." ifadelerini kullandı.

Türkiye ve Filistin arasındaki bağların güçlü olduğunu dile getiren Siteyh, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Türklerin Filistin’i ziyaretleri Filistinlileri çok mutlu ediyor. Filistin’de Türklerle ilişkimiz çok güçlü. Bunu Filistinlilerin Türkiye seyahatlerinde görebilirsiniz. Çok sayıda kişi Türkiye’ye gidiyor. Tatil günlerinde bu sayının 30 binlere çıktığını görüyoruz.

Aynı şekilde çok sayıda Türk de Mescid-i Aksa’yı ve kutsal mekanları görmek için Filistin’i ziyaret ediyor. Filistin ve Türkiye hükümetleri arasındaki ilişkinin de bir kimlik ve dayanışma ilişkisi olduğunu görüyoruz. Türkiye, Filistin hükümetine ve halkına destek veren ülkelerin başında geliyor."

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.