BİTLİS/MUŞ (AA) – ŞENER TOKTAŞ/İBRAHİM YALDIZ – Bitlis ve Muş'ta, PKK'lı teröristlerce evlatları dağa kaçırılan aileler, bir Ramazan Bayramı'na daha çocuklarından ayrı girmenin üzüntüsünü yaşıyor.
Çocuklarının, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Bitlis ve Muş'taki aileler, evlatlarına kavuşacakları günün hayalini kuruyor.
Üzerinde çocuklarının fotoğraflarının basılı olduğu tişörtleri giyen ve evlatlarının fotoğraflarına bakarak acılarını dindirmeye çalışan Bitlisli Mert ile Muşlu Özcan, Teker ve Yıldız aileleri, çocuklarından ayrı bir bayrama daha buruk giriyor.
Çocuklarının döneceği günü dört gözle bekleyen ailelerin, terör örgütü PKK'ya ve evlatlarının dağa götürülmesinden sorumlu tuttukları HDP'ye öfkesi dinmiyor.
Bitlis'in Yolcular köyünde yaşayan, evladına duyduğu özlemi ve yaşadığı acıları anlatırken göz yaşlarını tutamayan anne Saliha Mert, AA muhabirine, oğlu Yetiş Mert'in, 2015 yılında 17 yaşındayken HDP yandaşları tarafından kandırılarak dağa kaçırıldığını söyledi.
7 yıldır bayramları oğlu olmadan geçirdiğini anlatan Mert, şöyle konuştu:
"Oğlum bir bayram daha geldi ama yine yoksun. Oğlum çok kötüyüm. Neredesin? Çık ortaya hepimiz yolunu gözlüyoruz. Gözyaşlarım kalmadı. Gözyaşlarımı içime akıtıyorum. Yetiş, bu bayram yine yoksun. Her seferinde 'Bu bayram seninle olur' diyorum ama Yetiş yoksun. Onlar hayatlarımızı çaldılar. Oğlum gelene kadar mücadeleye devam edeceğim. Oğlum neredeysen ses ver. O kadar şey var ki söyleyemiyorum. Bende unutkanlık başladı. Üzüntünden deli olmuşum. Oğlum ölmemişsen çık ortaya. 7 yıldır bayramları onsuz geçiriyoruz. Oğlum seni götürdüklerinde küçücüktün. Kardeşlerin kocaman oldular. Hep gelip onlara ağabeylik yapman için hayal kuruyorum. Gel kardeşlerinle ilgilen. Kardeşlerin hep seni soruyor, seni istiyorlar. Mahvolmuşuz.
HDP hayallerimizi çaldı, bizi mahvetti. Sana uzatılan eller kırılsaydı da bugünlere gelmeseydik. HDP'ye, yandaşlarına, onlara yardım edenlere ve PKK'ya lanet olsun. Allah onlara kahretsin. Bana bu hayatı yaşattılar. Oğlum sensiz yaşayan bir ölü gibiyim. Kardeşlerin için ayakta duruyorum. Oğlum gücüm kalmadı çık ortaya. Bir ses ver. Böyle sensiz mezara gitmek istemiyorum. Bu hayallerimizi gerçekleştirmek istiyorum. Sen o pisliklerin elinden kurtulabilirsin. Oğlum korkak olma. Sen cesaretlisin çık onların içinden. Senin imanın güçlüdür. Sen masumdun ve o yola düşecek biri değildin."
Muş'ta oğlu için HDP önünde her hafta eylemini sürdüren Şemsettin Özcan da 5 yıldır ayrı kaldığı çocuğunun özlemini çekiyor.
5 bayramdır çocuğundan hiç bir haber alamadığını aktaran Özcan, şunları kaydetti:
"Herkesin çocuğu bayramda evine gelecek, benim çocuğum gelmeyecek. Bu HDP bizden ne istiyor. HDP diyor, 'biz Kürtleri temsil ediyoruz', onların Kürtlerle ilgisi yok. Siz çocuklarınıza bayramlık alıyorsunuz, biz çocuklarımıza ne yapalım. Bizim başımıza ne gelmişse sizin başınıza da gelsin. Oğlum sesimi duyuyorsan bu bayram gel. Askere, polise teslim ol. Sana kimse zarar vermez. Burada tek bir bayrak var, başka bayrak yok. HDP bizden ne istiyor, çocuklarımızı götürüyorlar. Onların çocukları okuyor bizim çocuklar dağda. Bütün çocukların gelmesini istiyorum. Oğlum sesimi duyuyorsan bu bayram gel. Seni kaç bayramdır görmüyorum. Bu bayram gel seni göreyim. Seni çok özledim. Sabah akşam seni özlüyoruz. Bu bayram bize bir telefon aç, 'Ben sağım' de. Orada durmayın."
– "Her bayram ağlıyoruz"
Anne Naciye Sönmez Yıldız da oğluna ailesine dönmesi yönünde çağrıda bulunarak, "Bu bayramda geri dön oğlum. Hiç korkmayın, devlet yanımızdadır. Devlet iyidir, bu bayram geçiyor ama gelecek bayram inşallah sen geleceksin. Bizde senin hasretini çekiyoruz. Gecemiz, gündüzün kalmadı. Siz Türkiye'nin çocuklarısınız, orada sizin işiniz yoktur. Geri dönün. Her bayram ağlıyoruz. İnşallah gelecek bayram ağlamayacağız." diye konuştu.
Anne Gülbahar Teker de bayramların kendilerine zehir olduğunu dile getirdi.
"Bu bayram da sen gelmedin oğlum" diyen Teker, "Ben hastayım, kardeşin Cuma hasta. Gel devlete teslim ol. Ceza yok, biz nöbetteyiz. Bazı çocuklar teslim oldu. Korkma gel ben buradayım. Bayramda seni bekliyorum oğlum. Gel oğlum artık yeterdir ağladığımız. Bize bayram yok. Oğlum bana söz verdin Türkiye'ye döneceğim diye. Oğlum eğer yaşıyorsan bana haber ver." ifadesini kullandı.