TOKAT (AA) – Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "İnsan onurunu zedelemek, kutsal değerlere saldırmak, hak ve hukuk tanımamak, özgürlük kılıfı altında normalleştirilemez. İfade özgürlüğü hiçbir inanca ve o inancın mensuplarına hakareti masum gösteremez." dedi.
Erbaş, Tokat Karşıyaka Merkez Camisi'nde irat ettiği hutbede, Kur'an-ı Kerim'in Cenabıhakk'ın bütün insanlığa gönderdiği son ilahi mesaj olduğunu vurguladı.
Kur'an'ın indirildiği andan kıyamete kadar bütün insanlık için her alanda kutsal bir metin, dini, hukuki ve ahlaki alanda ilahi bir rehber olduğuna işaret eden Erbaş, "Rabb'imizin kullarına duyduğu engin şefkat ve merhametin en büyük tecellisidir. Alemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimizin en büyük mucizesidir. Kur'an'ın hükmü kıyamete kadar bakidir. Bir harfi bile değişmemiş ve asla değiştirilemeyecektir. Zira Kur'an, ilahi ve beşeri tedbirlerle Rabb'imizin koruması altındadır ve O'nun vaadi haktır." ifadelerini kullandı.
Kur'an-ı Kerim'in bütün insanlığı hidayete ve ebedi kurtuluşa davet ettiğini anlatan Erbaş, "Rabb'imize, çevremize ve bütün kainata karşı görev ve sorumluluklarımızı bize öğretir. İslam'ın hayat veren hükümlerini açıklar. Bilgi ve hikmetin, iyilik ve güzelliğin yollarını gösterir. Barış ve huzurun, adalet ve birlikte yaşamanın ilkelerini bildirir. İnsan onur ve haysiyetini, hak ve hürriyetini mukaddes bilmeyi emreder." diye konuştu.
Erbaş, Kur'an-ı Kerim'i rehber edinen Müslümanların tarih boyunca farklı inanç ve kültürlerle bir arada, barış ve huzur içinde yaşamanın en güzel örneklerini sunduğunun altını çizerek, "Farklı din mensupları Müslümanların idaresi ve koruması altında dinlerini özgürce yaşamıştır. Yüce Rabb'imiz, 'Dinde zorlama yoktur' buyurarak herkese inanç özgürlüğü tanımıştır. İslam medeniyetinde başkalarının inancına hakaret etmek, kutsalına zarar vermek yoktur. Bu husus Kur'an-ı Kerim'de şöyle ifade edilmektedir. 'Allah'tan başkasına tapanlara hakaret etmeyin, sonra onlar da bilgisizlik yüzünden sınırı aşarak Allah'a hakaret ederler." diye konuştu.
Son günlerde Kur'an'a ve İslam'a yönelik çirkin saldırıların sadece Müslümanları değil, insanlığın bütün ortak değerlerini ve toplumsal barışı hedef aldığını belirten Erbaş, şunları söyledi:
"İnsan onurunu zedelemek, kutsal değerlere saldırmak, hak ve hukuk tanımamak, özgürlük kılıfı altında normalleştirilemez. İfade özgürlüğü hiçbir inanca ve o inancın mensuplarına hakareti masum gösteremez. Özgürlük, hiç kimseye bir başkasının hakkını ihlal etme yetkisi veremez. Bilakis özgürlük, herkesin inanç ve düşüncesine saygı göstermeyi, bütün farklılıklara rağmen başkalarının hak ve hukukunu gözetmeyi gerektirir. Şu halde inancımıza ve mukaddes değerlerimize yapılan bu tür menfur saldırıların karşısında yer almak sadece Müslümanların değil, bütün insanlığın ortak vazifesidir. İslam'a ve onun muazzez değerlerine yönelik saldırılara karşı verilebilecek en güzel cevap, yüce dinimiz İslam'ı en doğru şekilde öğrenmek ve temsil etmektir. Bunun için de Kur'an'ı okumak, anlamak, yaşamak ve yaşatmak için daha fazla çalışmalıyız. O'nun hayat veren ilkelerini, hak ve adalet anlayışını, sevgi ve barış yüklü mesajlarını bütün insanlığa hikmetli bir dil ve güzel bir üslupla ulaştırmak için daha çok gayret göstermeliyiz."