Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “rekolte” açıklamasına tepki gösterdi.
Bayraktar, “Rekoltenin yurt dışındaki bazı kuruluşlar tarafından yüksek gösterilmek istenmesinin asıl amacı, alım fiyatlarının düşük açıklanması ve üreticinin emeğinin hiçe sayılması anlamına gelmekte. Bu duruma Birlik ve odalarımız sessiz kalmayacaktır. “TMO, hızlı ve fazla alım yapmalı, alım merkezlerini artırmalı, çiftçimize ödemeleri peşin yapmaya gayret göstermeli” dedi.
ANKARA (AA) – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, fındık üreticisinin mağduriyetine zemin oluşturan diğer kurum ve kuruluşların rekolte açıklamalarına asla müsaade edilmemesini isteyerek, “Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) hızlı ve fazla alım yapmalı, alım merkezlerini artırmalı, çiftçimize ödemeleri peşin yapmaya gayret göstermeli.” ifadesini kullandı.
Bayraktar, yazılı açıklamasında, ülkeye 2 milyar dolar getiren fındığın değerinin korunmasının milli bir görev olduğunu bildirdi.
Türkiye’nin dünya fındık üretiminin yüzde 67’sini ve ihracatının yüzde 72’sini tek başına gerçekleştirdiğini kaydeden Bayraktar, yaklaşık 500 bin üreticinin geçimini fındıktan sağladığına dikkati çekti.
Bayraktar, fındığın son 5 yılda üretim alanının 735 bin hektara çıktığını vurgulayarak, ülkede ürünün tüketiminin düşüklüğüne işaret etti.
Karadeniz İhracatçı Birliklerinin 2020 yılı verilerine göre ülkede, 550 bin ton kabuklu fındık ihracatı yapıldığını ve 1,9 milyar dolar ihracat geliri elde edildiğini belirten Bayraktar, şu değerlendirmede bulundu:
“TMO fındık alım fiyatlarını açıkladı ve fındık pazara indi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da rekolte, fiyat, piyasa oyunları ile fındığımızın ve ülkemizin itibarını zedelemeye çalışan kesim faaliyete geçti. Birlik olarak geçmiş dönemlerde lobilerle büyük mücadele verdik. Bu mücadeleler sonucunda TMO’nun fındık piyasasına girerek alım yapması sağlandı. 2011’de kaldırılması planlanan alan bazlı gelir desteğinin devamı için girişimlerde bulunduk. Üreticilerimize can suyu olan bu destek ödenmeye devam etti. Bu kazanımlarla Karadeniz’den Batı’ya göçü de önlemiş olduk.”
– “Türkiye’nin fındık rekoltesi açıklanmalı”
Bayraktar, 2021 yılı tahmini fındık rekoltesinin 668 bin ton olarak belirlendiğini anımsatarak, bu yıl için Türkiye’nin fındık rekoltesinin açıklanmasını istedi.
Bu yıl da fındıkla ilgili yurt dışı menşeli bir kuruluşun, görevi olmadığı halde, mayıs ayı sonunda Türkiye’nin 2021 yılı tahmini fındık üretiminin 790 bin ton olarak açıkladığını hatırlatan Bayraktar, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu davranışın art niyetli, spekülatif bir girişim olduğunu kamu ve özel sektördeki fındıkla ilgili bütün paydaşların görmesini bekliyoruz. Rekoltenin yurt dışındaki bazı kuruluşlar tarafından yüksek gösterilmek istenmesinin asıl amacı, alım fiyatlarının düşük açıklanması ve üreticinin emeğinin hiçe sayılması anlamına gelmekte. Bu duruma Birlik ve odalarımız sessiz kalmayacaktır.”
Bayraktar, fındık üreticisinin mağduriyetine zemin oluşturan diğer kurum ve kuruluşların rekolte açıklamalarına asla müsaade edilmemesini isteyerek bu tarz açıklamaların Rekabet Kurumunca engellenmesini talep etti.
2 milyar dolar civarındaki fındık pazarının, Türkiye’nin gerçek hakkı olan rakamın altında olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Fındıkta her yıl oynanan oyun karanlık, kirli ve kötüdür. Ülkemiz bunu bozacak güçtedir. Bu süreçte baskıyı kırmak ve piyasadaki bunalımdan kurtulmak için hem üreticimizden, tüccarımızdan, manavımızdan hem de TMO’dan daha kararlı çaba göstermelerini bekliyoruz. TMO hızlı ve fazla alım yapmalı, alım merkezlerini artırmalı, çiftçimize ödemeleri peşin yapmaya gayret göstermeli. Üreticilerimiz de fındıklarını TMO’ya götürüp teslim etmeli ve piyasaya girişi azaltmalıdır. Ayrıca Rekabet Kurulu tekel oluşturup rekabeti önleyen, üreticiyi ve yerli tüccarı mağdur eden zihniyete dur demeli. Ancak devlet-millet iş birliğiyle bu tekelcilerin uygulamalarının önüne geçebiliriz.”
Bayraktar, yerli firma ve yatırımcıları fındıkta katma değeri yüksek ürünleri üretmeye ve yeni yatırımlar yapmaya davet ederek, Türkiye’nin gıda sanayisindeki tecrübe ve altyapısının fındığı her türlü işleyip dünyaya sunabilecek düzeyde olduğunu vurguladı.
