İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, insansız sistemlerden, İHA'lardan, SİHA'lardan ve sonrasında insansız deniz araçlarından konuşmaya başladıklarını belirterek, "Bunların hepsi aslında birilerini, bir şeyleri takip etmek değil, bir şeyleri yeniden yapmanın habercisi oldu." dedi.
Anadolu Ajansı'nın (AA) global iletişim ortağı olduğu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Ticaret Bakanlığı katkılarıyla düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası, Haliç Kongre Merkezi'nde devam ediyor.
Bu yıl "İnovasyonun Yeni Yüzyılı" temasıyla 9. kez düzenlenen ve inovasyona yön veren tüm paydaşları bir araya getiren etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Demir, savunma sanayisinin inovasyon için önem teşkil ettiğini ancak ülke olarak teknoloji ekosisteminde iyi olunması gerektiğini, savunma sanayisinin tek başına bir anlam ifade edemeyebileceğini söyledi.
Bu süreçte yürürken aslında insan faktörünün ve insana olan yatırımın çok önemli olduğunu vurgulayan Demir, şöyle devam etti:
"Çünkü inovasyonu yapacak olan insan. İnsanımıza güvenirseniz, ona yol verirsek, 'siz yapabilirsiniz' dersek, ön açarsak, rekabet yaparsak bu anlamda göreceğiz ki kritik kütleler oluşacak ve buradan ne cevherler çıkacak. Bu cevherler çıkartmak için de bu ortamlarda meseleleri konuşmak, gençlerimizi gerek staj olsun gerek çeşitli projeler olsun, TEKNOFEST örneğinde olduğu gibi canlandırmak gerekiyor. Burada tabii devletin bir rolü var. Devletin rolü ilk başta ilk enerjiyi vermek. Ama ondan sonrasını gerçekten şirketlerimiz, sivil toplum hareketleri götürecek. Aslında dip dalga dediğimiz derin dalga da böyle oluşuyor."
– "Mesele bir şeyin taklidini değil, daha iyisini yapmak"
İsmail Demir, devletin "her şeyi ben yaparım" dediği anda başarıya ulaşılamayacağını, bunun tersi olduğunda istenilen sonuca ulaşılabileceğini belirterek, şirketlerin harekete geçmesiyle savunma sanayisi alanında faaliyet gösteren işletmelerin sayısının 2 binlere geldiğini söyledi.
Çocuklara "yapabilirim" duygusunun aşılanmasının önemine işaret eden Demir, tarihten gelen özgüven duygusuyla geleceğe yürümeleri gerektiğini ifade etti.
Demir, önceden sanayide "bir şeyi taklit etmek, bir şeyin benzerini yapmak" alışkanlığı bulunduğunu aktararak, "Çok şükür bu yavaş yavaş değişiyor. Ben bir tivit hatırlıyorum. Eğer bir şeyin taklidini, örneğini aynen yapabiliyorsak bu bir adımdır ama bizi her zaman için birkaç adım geride yürütür. İleriye gitmenin, daha iyisini yapmanın tek yolu, daha iyisini düşünmek, daha başka yöntemler denemek, daha başka metotlarla işe ulaşmak." dedi.
Organizasyon yapısında yapılan değişimin, mevcut ürünlerle bambaşka bir ürün çıkartmanın, ürünlerin kullanış şeklini ortaya koymanın bir inovasyon olduğunu vurgulayan Demir, dünyanın ilk SİHA gemisi olacak TCG Anadolu'nun ortaya çıkış hikayesini anlattı.
– "Bu yolculuk devam edecek"
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Demir, TCG Anadolu'nun daha ilerisini de yapabileceklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İnsansız sistemlerden, İHA'lardan, SİHA'lardan başladık. İnsansız deniz araçlarını konuşmaya başladık. Sadece bu araçların, işte klasik bir görev yapmasından değil, onların muhtelif görevleri paylaşarak sürü halinde iş yapmasından bahsetmeye başladık. Onların üzerine konulan sistemlerle muhtelif işlerden bahsetmeye başladık. Bunları hepsi aslında birilerini, bir şeyleri takip etmek değil, bir şeyleri yeniden yapmanın habercisi oldular. Bu yolculuk devam edecek. Bu yolculuk insanımıza güvenmekle, gençlerimize güvenmekle, denemekle, yapmakla devam edecek. Her denemede başarılı olacağız diye bir şart yok. Başarısızlık diye bir şey de yok. Çünkü her adım bir öğrenmedir. Sonuca varmayan adım bile sonuca varılmayacak adımın öğrenilmesidir. Bu yolda inşallah yorulmadan devam edeceğiz. Eğer biz ihracat kilogram başına düşen katma değeri artırmak, ülkemiz teknolojide, bilimde, ürünlerde önder olsun istiyorsak bunun tek yolu bilime güvenmek, çok çalışmak, katma değer sağlayacak yöntem ve metotlarla işin üzerine gitmek."
Demir, gençlere, yapılan her şeyin daha iyisini yapacaklarını düşünmeleri çağrısında bulunarak, "Kavgayı gürültüyü değil, iş birliğini, arkadaşlığı, dostluğu, emektaşlığı öne getirin. Sadece yurdumuzda, ülkemizde değil, dünyada mazlumların, 'acaba biz bu işi yapabilir miyiz' diye bakanların umudu, örneği olacak büyük bir beklenti var. Bunu unutmayalım." diye konuştu.