İSTANBUL (AA) – Ticket Restaurant Edenred Türkiye Pazarlama Direktörü Zeynep Ege Dura, Türkiye'de çalışanların iş yerine bağlılığı oranında düşüklük yaşandığını ve bu durumun endişe verici boyutlarda olduğunu belirtti.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, çalışan bağlılığının düşen seviyeleri, Z kuşağının iş dünyasını dönüştüren beklentileri ve yaklaşan yetenek kıtlığı krizi; iş dünyası gündeminde sürekli tartışılan üç kritik konu olarak yer alıyor.
Ticket Restaurant Edenred Türkiye Pazarlama Direktörü Zeynep Ege Dura ile Türkiye Çalışan Deneyimi Topluluğunun kurucusu, "Çalışan Deneyimi" ve "Geleceğin İnsan Kaynakları" isimli kitapların yazarı ve aynı zamanda Edenred Türkiye Marka Elçisi Orçun İrfan, iş dünyasındaki bu dönüşüme dair veriler paylaşarak, şirketlerin benimsemesi gereken stratejik yaklaşımları ele aldı.
Gallup'un küresel araştırma sonuçlarına göre, 2024 itibarıyla Türkiye'de çalışan bağlılığı oranının yüzde 15 seviyesine gerilemesi istatistiğini değerlendiren Zeynep Ege Dura, "Bu düşük oranın dört önemli nedeni var, yetersiz ücret ve yan haklar, iş-özel yaşam dengesizliği, gelişim fırsatlarının azlığı ve takdir eksikliği. Her iki çalışandan biri aktif olarak iş arıyor ve işe giren her dört çalışandan biri, kısa süre sonra ayrılıyor. Çalışanların yüzde 60'ı kalma ya da gitme kararını, maaş ve yan haklara göre veriyor. Yüzde 62 ile kopuk ve yüzde 23 ile tamamen kopuk çalışanların oranı, endişe verici." ifadelerini kullandı.
Dura, "ManpowerGroup raporuna göre, Türkiye'de yüzde 76 oranında yetenek kıtlığı var. Küresel araştırma şirketi Korn Ferry'ye göre, 2030'da 85 milyon kişilik beceri açığı oluşacak. Bunun dünya ekonomisine etkisinin 8,5 trilyon dolar olacağı tahmin ediliyor." değerlendirmesini yaptı.
Modern iş dünyasında çalışan beklentilerinin hızla değiştiği bilgisini paylaşan Dura, Edenred olarak 'Ticket Compliments' ile şirketlere sıradan bir hediye kartı seçeneği değil, tek bir kart üzerinden kapsamlı bir esnek yan haklar platformu sunduklarını anımsattı.
Hizmet yelpazelerinde en çok tercih edilen 120 giyim ve ayakkabı markasının yanı sıra 40 binin üzerinde harcama noktasında, akaryakıttan kırtasiyeye, pilatesten yogaya, meditasyon seanslarından psikolojik destek paketlerine, kişisel gelişim programlarından market, teknoloji, kozmetik ve mobilya alışverişine kadar uzanan geniş bir yelpazede hizmet verdiklerine değinen Dura, "Bu yenilikçi platformumuz ile şirketler, çalışanlarının hem profesyonel hem de kişisel gelişimlerini destekleyebiliyor, onların fiziksel ve mental iyi oluş ihtiyaçlarını tek bir kart üzerinden karşılayabiliyor. Reçetemiz; yeni neslin tüm beklentilerine cevap veren, modern ve bütünsel bir yan haklar platformu." şeklinde görüş belirtti.
– "İş, Z kuşağı için tamamen bir araç"
Orçun İrfan ise Rachel Wells'in Forbes'ta yayımlanan makalesine göre, 2030'a kadar iş gücünün üçte birini Z kuşağının oluşturacağına dikkati çekti.
Z kuşağının yüzde 74'ü için kırmızı çizginin, beceri setlerinin güncel ve rekabetçi olması olduğunu vurgulayan İrfan, "Bu neslin öncelikleri, açık iletişim, esnek çalışma, hızlı geri bildirim ve sürekli gelişim fırsatları. İş, Z kuşağı için tamamen bir araç ve sosyal hayatlarının önüne geçmesine izin vermiyorlar. Tam esnek çalışmayı, yüksek maaşa tercih ediyorlar." sözlerine ekledi.
Z kuşağı için ilk izleniminin kritik olduğuna işaret eden İrfan, şunları kaydetti:
"Gelişim ve geri bildirim eksikliği konuları büyük risk. BambooHR yazarı Sarah Edwards'ın 'Etkili Oryantasyonun 15 Olumlu Faydası' adlı makalesine göre, adayların yüzde 30'u işe girdikleri ilk hafta, yüzde 70'i ise ilk ay içinde şirketin kendileri için uygun olup olmadığına karar veriyor. Yeterli gelişim imkanı bulamayan ve geri bildirim alamayan çalışanların yüzde 63'ü, ilk yıl içinde istifa ediyor."
Sorunlara çözüm bulmak amacıyla şirketlerin üç noktaya odaklanması gerektiğine aktaran İrfan, bunların, genç nesillerin beklentilerini karşılayan iş ortamları, başarıları kutlayan bir kültür ve güçlü bir işveren markası olması gerektiğinin altını çizdi.
