Shoesmith buzulundan 10 katlı bina boyutunda buz eridi - Haber 1Haber 1

Shoesmith buzulundan 10 katlı bina boyutunda buz eridi

Shoesmith buzulundan 10 katlı bina boyutunda buz eridi

07 Mart 2025 - 12:00

ABONE OL

ANTARKTİKA (AA) – ŞEBNEM COŞKUN – Türkiye’nin Beyaz Kıta'daki araştırma kampının bulunduğu Horseshoe Adası’nda yer alan Shoesmith buzulundan 10 katlı bina boyutunda buz eridiği tespit edildi.

Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda yapılan 9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi devam ediyor.

Sefere katılan araştırmacılar "Ulusal Kutup Bilim Stratejisi" kapsamında ulusal ve uluslararası boyutta önemli ve öncelikli bilimsel temalardan biri olan "küresel iklim değişikliği" konusunda da çalışmalar yürütüyor.

Küresel iklim değişikliğinin fiziksel değişiklikleri, biyoçeşitlilik, ekosistem işleyişi, buzulların erimesi, deniz seviyelerinin yükselmesi ve bu konulardaki izleme programları, uzaktan algılama yöntemleriyle buz alanlarındaki değişimler gibi çalışmalar doğrultusunda, Türk bilim insanları farklı teknolojik araç ve yöntemlerle izledikleri buzlara ilişkin, son 4 yıldır gerçekleştirdikleri proje verilerini değerlendirerek bir rapor oluşturdu.

Horseshoe Adası’nda çalışmalar yürüten bilim insanları, insansız hava araçları ve uydu tabanlı ölçme yöntemleriyle kar ve buzul alanlarındaki erimelerin, küresel konumlandırma sistemi (GNSS) ile atmosferik su buharı, deniz, buz ve kar seviyeleri gibi önemli parametrelerin takibini yaptı.

Son bir yılda atmosferik su buharı, deniz, buz ve kar seviyeleri gibi önemli parametrelerin değişimlerini ve İHA görüntüleme yöntemiyle tespit ettikleri kar ve buzul alanlardaki azalmanın izlendiği projenin ilk sonuçları özellikle Horseshoe Adası üzerinde bulunan Shoesmith buzulunda büyük oranda alan kaybı olduğunu gösteriyor.

Bilim insanları, buzulların bu hızla erimeye devam etmesiyle atmosfere daha fazla su buharı salınması ve sera gazı konsantrasyonlarının artması sonucu küresel iklim değişiminin hızlanmasının kaçınılmaz olacağını ifade ediyor.

– "Sefer sırasında iklim değişikliğini yakından takip ediyoruz"

Yapılan çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulunan 9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lideri Prof. Dr. Hasan Hakan Yavaşoğlu, sefer sırasında iklim değişikliğinin etkilerini yakından takip ettiklerini ifade ederek, "Horseshoe Adası’nda kurmuş olduğumuz farklı istasyonlarımız var. Bunlardan bir tanesi GNSS istasyonumuz. 2 GNSS istasyonumuz da 5 yıldır veri topluyor ve bu veriler yaptığımız çalışmalar için çok anlamlı. Aynı zamanda meteoroloji istasyonumuzla bu verileri koordine ettiğimizde iklim değişikliği için önemli parametreleri elde etmiş oluyoruz." diye konuştu.

Yavaşoğlu, atmosfer değişimleri, buz kalınlıkları, kar artışı, karın yağış şekliyle ilgili farklı bilgiler elde ettiklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Atmosferin modellemesi üzerine farklı bilgilerimiz var. Ayrıca bu sistemleri çalıştıracağımız enerji sistemlerini de burada test ediyoruz. İklim değişikliğinin bir etkisi olarak buzullarda oluşabilecek değişimleri, deformasyonları da dinleyebileceğimiz veya sismik dalgalardan elde edebileceğimiz verileri, TÜBİTAK Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsünün geliştirdiği sistemle toplamaktayız. Bununla birlikte deniz seviyesindeki değişimler ve albedometre ile güneşten gelen yansımaları da takip ediyoruz ki iklimi etkileyebilecek tüm parametrelerin verilerini adamız üzerinde toplamaktayız."

Birleşmiş Milletler'in 2025 yılını “Buzulların Korunması Uluslararası Yılı" olarak ilan etmesiyle, Dünya Meteoroloji Örgütünün (WMO), BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ile ortaklaşa başlattığı bu girişim tatlı su kaynaklarını korumayı ve güçlendirmeyi hedefliyor.

AA muhabirinin Dünya Meteoroloji Örgütünden derlediği bilgilere göre, 2023 yılında tüm buzul bölgelerinde üst üste rapor edilen en fazla buz kaybı yaşanırken, buzullarda son 50 yılın en büyük su kaybı gerçekleşti.

Verilere göre, 2024 yılı tarihteki en sıcak yıl olarak kayıtlara geçerken, dünya üzerindeki buzullar tatlı su kaynaklarının yüzde 70’ini bulunduruyor ve son yıllarda bu kaynaklardaki kayıp hızlanıyor. Bu konuda yapılan çalışmalar doğrultusunda ise bilim insanları yaşanan kayıpların büyük bir çevresel ve insani krize yol açacağını düşünüyor.

– Son 1 yıldaki buzul kayıpları 10 katlı binaya eşdeğer

Sefere katılan bilim insanı Mustafa Fahri Karabulut, 5 ayrı ulusal ve uluslararası projede araştırmacı olarak yer aldığını ifade ederek, "Bu seferimizde dronla üç boyutlu görüntüleme amacıyla görüntüler çektim, yine bu yıl fotometre ölçümlerimiz ve albedometri gözlemlerimiz var. Bu çalışmaları, Antarktika'daki küresel iklim değişikliğini gözlemlemek ve bunların nicel olarak sonuçlarını elde etmek için yürütüyoruz." dedi.

Karabulut, bu yıl da buzulların eridiğine dikkati çekerek, "Ada üzerinde çalışmalarımızı yaparken bile milyonlarca yıl içerisinde oluşan buzulların gözle kopup eridiğini ve denize karıştığını gözlemledik. Son bir yılda yaptığımız 3 boyutlu modellemelerden elde ettiğimiz sonuçlara göre yaklaşık 30 metrelik buzul kalıpları denize düşerek kaybolmuş. Bu da yaklaşık 10 katlı bir binaya eşdeğer oluyor." ifadelerini kullandı.

Atmosferle ilişkisini gözlemlemek için albedometre, fotometre ölçümleri yaptıklarını ve deniz seviyesi değişimlerini incelediklerini ifade eden Karabulut, "Deniz seviyesi değişimi insanlık için önemli bir olay. Buzulların tamamen erimesi halinde deniz seviyesinde ciddi oranda artış bekleniyor. Yapılan çalışmalarda ise bu artışın dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birini etkileyeceği öngörülüyor." diye konuştu.

Karabulut, söz konusu değişimlerin çeşitli modellere dayandığını aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu modellerin geliştirilmesi için Antarktika'da olsun, diğer dünyadaki kıtalarda olsun ölçümlerin yoğunluğunun ve çözünürlüğünün nokta sayısının artırılması gerekiyor. Biz de buraya istasyon kurarak gelecek yıllara yönelik yapılan modellemeler için katkı sunmayı amaçlıyoruz."

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.