
İSTANBUL (AA) – Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen MÜSİAD Altın Çark Uluslararası Kısa Film Festivali'nin (MAFF) galası, Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Sinema sanatını, kültürel diplomasi ve fikri üretim ekonomisi ekseninde ele alarak sektöre yeni bir soluk kazandırmayı hedefleyen festivalin galasına, siyaset, sinema ve sanat dünyasından çok sayıda davetli katıldı.
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, törendeki konuşmasında, kültür ve sanatın bir milletin kimliğini, değerlerini ve ruhunu en iyi yansıtan unsurlar olduğunu belirterek, "Çünkü kültür ve sanat, hayatın her alanında olduğu gibi, geçmişle gelecek arasında köprü kurarak, toplumsal hafızamızı canlı tutar ve bizi biz yapan değerleri nesilden nesile aktarır. Dolayısıyla bunları yalnızca birer eğlence veya vakit geçirme aracı olarak görmemek gerekir." dedi.
– "Sinema, eğlence aracı olmanın ötesinde stratejik bir role sahiptir"
Sinemanın kitlelere ulaşma gücü ve etkisi bakımından sanat dalları arasında ayrıcalıklı konuma sahip olduğunu dile getiren Asmalı, şöyle devam etti:
"Sinema, görsel ve işitsel unsurların birleşimiyle, duyguları en derinden hissettiren, insan hikayelerini en tesirli şekilde anlatan sanat dalıdır. Sinema, sadece eğlence aracı olmanın ötesinde, kültürel değerlerimizi dünyaya tanıtma ve uluslararası alanda ülkemizin imajını güçlendirme noktasında da stratejik bir role sahiptir. Bununla birlikte sinemanın sektörleşme ve ekonomik değer üretme gücünün de son derece önemli olduğunu görebilmekteyiz. Özellikle geride bıraktığımız 20 yılda Türkiye sinema sektörü önemli bir gelişme göstermiştir."
Asmalı, Türk sinema ve dizi film sektörünün dünya çapında milyonlarca izleyiciyle buluşan ve ekonomiye katkı sağlayan bir konuma yükseldiğinin altını çizerek, "Türk dizi sektörü, 2024 yılı itibarıyla 300'den fazla yapımı 150'nin üzerinde ülkeye ihraç ederek büyük bir başarıya imza atmıştır. Türk dizileri, kültürel değerlerimizi ve yaşam tarzımızı uluslararası alanda tanıtarak ülkemize yönelik ilgiyi artırmıştır. Bu ilgi turizm sektörüne de olumlu yansımış, dizilerin çekildiği mekanlar yabancı turistlerin uğrak noktaları olmuştur. Ekonomik açıdan bakıldığında ise dizi ve film ihracatından elde edilen gelirler, ülkemizin cari açığının azaltılmasına da ciddi katkı sağlamaktadır." değerlendirmesini yaptı.
– "Sinema aracılığıyla değerlerimiz ön plana çıksın istiyoruz"
MÜSİAD'ın bir ilke imza atarak Altın Çark Uluslararası Kısa Film Festivali'ni hayata geçirdiğine işaret eden Mahmut Asmalı, şunları kaydetti:
"Sinema, çağımızın en etkili anlatım dili. Kısa film ise bu dilin en yoğun hali. Her film bir kıvılcımdır. Bazen bir bakışla, bazen tek bir cümleyle toplumu ayağa kaldıracak kadar güçlüdür. İşte biz bu etkinlikle, bu potansiyelin farkında olarak genç yönetmenlerimizin yanında duruyoruz. Onlara 'anlatın' diyoruz. Bu toprakların hikayesi çok. Bu ülkenin sesini tüm dünyaya duyurun. 'Altın Çark', bu sesin duyulması için dönüyor ve her döndüğünde yeni bir hikayeye, yeni bir umuda kapı aralıyor. Bu toprakların meseleleri ele alınsın, bizim hikayelerimiz anlatılsın, sinema aracılığıyla kültürümüz, kimliğimiz, değerlerimiz ön plana çıksın istiyoruz."
Asmalı, sanatın, farklı seslerin buluşabildiği ve tartışabildiği bir alan olduğuna dikkati çekerek, "Bu festivalde hiçbir isim, hiçbir eser siyasi görüşü üzerinden asla değerlendirilmedi. Burada en objektif kriter, üretilen eserlerin niteliğidir. Jürimiz, saygılı, çoğulcu ve üretimi merkeze alan bir yaklaşım benimsedi ve bu çerçevede kültür sanat alanındaki tüm eserleri sağduyu ile inceledi. Ben festivalimize ilgi gösterip tüm eser gönderenlere ve 44 ülkeden 600'ün üzerinde eser katılmıştı, nihayetinde başarılı olup ödüle layık görülenlere yürekten teşekkür ve tebrik ediyorum. İnşallah yeteneği ile ortaya çıkan değerli arkadaşlarımız ileride de başarılı işlere imza atmaya devam edecektir. Bizler de elimizden geldiğince genç yetenekleri desteklemeye devam edeceğiz. Bu bakımdan ilkini düzenlediğimiz bu festivalimizin önümüzdeki yıllar boyunca sürmesi en büyük temennimizdir." görüşünü paylaştı.
– "Derdi olmayanın sineması da olmaz"
Törene konuk olan Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven de "MÜSİAD gibi köklü bir kuruluşun sinema sanatına sinema endüstrisine katkı vermeye karar vermesi gerçekten çok önemli. Çok değerli, çok mutlu olduk. Sinemaseverler olarak MÜSİAD'ın peşini bırakmayız." dedi.
Festivallerin sinemacıların bayramı olduğunu ifade eden Güven, "Sinemacılar dertli insanlardır, derdi olmayanın sineması da olmaz. Bu anlamda festivaller aynı zamanda sinemacılarında dertleştiği bir yerdir." açıklamasını yaptı.
Güven, MAFF'nde yapay zeka kategorisinde de ödül veriliyor olmasının önemine dikkati çekerek, "Çünkü 21. yüzyılın başrolü yapay zeka oldu. Ne yaparsak yapalım yapay zekayı öğrenmek zorundayız." diye konuştu.
Yapay zekanın sinemada diğer mesleklerde olduğu gibi kapasiteyi arttırmaya yarayacağını vurgulayan Birol Güven, ödüllerin yapay zekaya değil, onu kullanan insana verildiğini söyledi.
Güven, "Dünyada sineması güçlü olmayan güçlü ülke yok. İnşallah 21. yüzyılın Türk sineması da çok güçlü olacak. Katkı sunan herkese çok teşekkür ederim." değerlendirmesini yaptı.
– "Gerçek kalkınmanın kültürle sanatla mümkün olduğunu çok iyi biliyoruz"
MÜSİAD Basım, Yayın ve Medya Sektör Kurulu ve Festival Başkanı Sadettin Budak ise MÜSİAD olarak yıllardır üretim, ihracat ve kalkınma alanlarında ülkeye katkı sunmanın haklı gururunu yaşadıklarını ifade ederek, "Ancak gerçek kalkınmanın yalnızca ekonomik rakamlarla değil, kültürle, sanatla, değerlerle mümkün olduğunu çok iyi biliyoruz. İşte tam da bu anlayışla MÜSİAD Altın Çark Uluslararası Kısa Film Festivali'ni hayata geçirdik." dedi.
Budak, sinemanın sadece bir sanat dalı değil, bir toplumun hafızası, ruhu ve aynası olduğunun altını çizerek, şunları anlattı:
"Bir kısa filmle binlerce kelime anlatılır. Bir bakışla, sessizlikle derin duygular dile gelir. Bu festival, yetenekli insanların sesini duyurmasına, hayallerini perdeye yansıtmasına vesile olacaktır. Bizler onların cesaretinden, üretkenliğinden, ilham alıyoruz. Her bir film, bu ülkenin geleceğine yazılmış bir mektup gibiydi ve biz bu mektupları okudukça umutlandık ve gururlandık. Bu festivalle sadece sanata destek vermekle kalmayacağız. Aynı zamanda kültür ihracatının gelişmesine katkıda bulunmayı, genç yeteneklerin üretimini teşvik etmeyi, yerli anlatının güçlenmesine omuz vermeyi hedefliyoruz. Kısa bir süre zarfında festivali, kültür sanat alanında kalıcı, sürdürülebilir, fon oluşturabilen ve yapım desteği verebilen bir yapıya dönüşecek. Çünkü biz inanıyoruz ki kültürümüzü ihraç etmek, sadece milli gururumuz değil, aynı zamanda ekonomik büyüme stratejimizdir."
– Ödüller sahiplerini buldu
Türkiye'nin kültürel ihracat vizyonuna yeni bir açılım kazandırmayı hedefleyen MÜSİAD Altın Çark Uluslararası Kısa Film Festivali, kısa film sanatının toplumsal, estetik ve düşünsel yönünü merkeze alan bir anlayışla bu yıl ilk kez sinemaseverlerle buluştu.
MÜSİAD tarafından hayata geçirilen ve Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle İstanbul'da 4 gün boyunca devam eden festival kapsamında 12 kategoride ödüller sahiplerini bulurken, kazananlara toplam 500 bin lira ödül takdim edildi.
Yönetmen Ali Rıza Bayazıt'ın "Teamül" adlı kısa filminin "En İyi Senaryo" ve "Kısa Film Seyirci Özel" ödüllerini aldığı festivalde, "En İyi Sinematografi" ödülü Hasan Ete'nin yönetmenliğini yaptığı "İyi Ölüm", "En İyi Yönetmen" ödülü Ercan Başaran Şahin'in "Kafamdaki Polis", "En İyi Öğrenci Filmi" ödülü Enes Küçük'ün "Nan" ve "En İyi Yapay Zeka Filmi" ödülü Berkay Ellek'in "Beyaz Güvercin" filmine verildi.
– Mesut Uçakan ve Hülya Koçyiğit'e onur ödülü verildi
Yönetmen Abdullah Harun İlhan'ın "Özgür Sözler: Gazzeli Bir Şair" adlı çalışması "En İyi Belgesel Jüri Özel Ödülü" seçilirken, Semih Sağman'ın "Gulab Gul" "En İyi Belgesel Film" ve Merve Kuş Mataracı'nın "Emma" filmi "Belgesel Seyirci Özel Ödülü"nün sahibi oldu.
Vlad Bolgarin'in "Place Under the Sun" adlı filmi "En İyi Uluslararası Film Ödülü"nü alırken, Muhammet Emin Altunkaynak'ın "Çekiliş" kısa filmi "Yapım Desteği ve Jüri Özel Ödülü", Mert Erez'in "Rehber" adlı çalışması da "En İyi Ulusal Film Ödülü"nü kazandı.
Gala gecesinde ayrıca "MÜSİAD Onur Ödülleri" Mesut Uçakan ve Hülya Koçyiğit'e takdim edildi.
Ödüllerin verilmesinin ardından galaya katılan davetliler, protokol ve ödül alanlar sahnede toplu hatıra fotoğraf çektirdi.