BURSA (AA) – Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, kamu bankalarının öncülüğünde gerçekleştirilen faiz indirimlerini değerli bulduklarını, özel bankaların da sürece destek olmasıyla bu hassas dönemi en az hasarla atlatmaya çalışacaklarını bildirdi.
Odadan yapılan açıklamaya göre, BTSO'nun çevrim içi gerçekleştirilen ekim ayı meclis toplantısında konuşan Burkay, Türkiye'nin, gerek üretim dinamikleri gerekse de art arda yakaladığı ihracat rekoru başarısıyla yüksek büyüme performansını yılın ikinci çeyreğine de taşımayı başardığını söyledi.
Burkay, küresel ölçekte bozulan tedarik zinciri ve bu konudaki bölgesel çözüm arayışlarının başta Bursa olmak üzere üretim gücü yüksek şehirleriyle Türkiye'nin ön plana çıkmasına olanak sağladığını aktardı.
Yabancı ve yerli firmaların artan yatırım iştahına dönük finansal kaynak arayışlarının arttığı bir dönemde Merkez Bankası'nın aldığı faiz kararının sürpriz olarak değerlendirildiğini dile getiren Burkay, "İş dünyası temsilcileri olarak öngörülebilir ve finansal istikrarla sürdürülebilir üretimi, güçlü bir kalkınma stratejisinin ilk adımı olarak görüyoruz. Yatırımı cazip kılacak faiz oranları ve enflasyonla mücadeleyle birlikte döviz kurlarının öngörülebilir bir yapıya kavuşması en önemli beklentilerimiz arasında. Bu bakımdan kamu bankalarının öncülüğünde gerçekleştirilen faiz indirimlerini değerli buluyoruz. Özel bankalarımızın da sürece destek olmasıyla bu hassas dönemi en az hasarla atlatmaya çalışacağız." değerlendirmesinde bulundu.
– "Teknoloji yatırımları firmaların rekabetteki konumunu belirleyecek"
BTSO çatısı altında yaklaşık 8 yıl önce startı verilen birçok örnek projenin sektörlerin dönüşümü için gerekli altyapıyı oluşturduğunu belirten Burkay, makro projelerin krizlere karşı güçlü bir panzehir niteliği taşıdığını vurguladı.
Son yıllarda birçok firmanın sürdürülebilirlik, enerji verimliliği, dijitalleşme ve elektronik ticaret ile akıllı üretim alanlarına yöneldiğinin altını çizen Burkay, şunları kaydetti:
"Uyum süreci aynı zamanda yüksek yatırımları ve dolayısıyla finansman ihtiyaçlarını da ortaya çıkardı. Avrupa Birliği'nin 2050 yılına kadar öngördüğü bu süreci 1 trilyon avro gibi bir kaynakla desteklediğini de dikkate aldığımızda ihtiyaç duyulan finansman çok daha iyi anlaşılacaktır. Bu nedenle teknoloji ve geleceğe yönelik kaynak ayırma düzeyimiz, ülkemizin küresel rekabetteki yerini de belirleyecektir. Bu noktada ülkemizde de yeşil dönüşüme ayak uydurabilmek için firmalarımıza ve sektörlerimize finansman desteklerinin sunulması gerekiyor. Oda olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her koşulda üyelerimizin yanında yer almaya devam edeceğiz."