İSTANBUL (AA) – Arıcılık ve bal sektörünün uluslararası düzeydeki tüm paydaşlarını bir araya getirmek amacıyla düzenlenen 7. Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi başladı.
Güvenilir Ürün Platformu'ndan yapılan açıklamaya göre, arıcıların teorik bilgi edinmeleri ve uygulama ile ilgili konularda deneyimlerini artırmayı hedefleyen, arıcılığının sorunlarının, konularında uzman yerli ve yabancı akademisyenlerin ve arıcıların katılımıyla ele alınacağı kongre 19 Kasım'a kadar sürecek.
Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamaya yer verilen Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, Türkiye'nin sahip olduğu zengin bitki örtüsünden ve endemik çeşitlilikten bahsetti.
Dünyada bilinen 27 bal arısı alt türünün 6 tanesinin Türkiye'de bulunduğunu kaydeden Şahin, arıcılık sektörünün tarım, gıda ve gelecek için stratejik olduğunu, eğitim ve beslenme noktasında vazgeçilemeyeceğini bildirdi.
Şahin, sektörde yaşanan sorunlara değinerek, "Dünyada kilometrekareye düşen kovan sayısı 1 civarındadır. Ülkemizde ise bu rakam 9-10 kovandır. Bal verimimiz koloni başına ortalama 14 kilogram civarındadır. 10 yıl öncesine baktığımızda kilometrekareye düşen kovan sayısı 4, bal verimimiz 19 kilogramdı. Koloni sayısı artırılarak bal üretiminin artmayacağını anlamalıyız. Dolayısıyla bal üretimimizi artırıcı koloni yönetim tekniklerini bilmemiz ve uygulamamız gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
Ziya Şahin, kimliklendirilerek ve parmak izlerini çıkartarak Türk balının dünya ile yarışır duruma getirilmesi gerektiğini vurguladı.
– "Arılar olmazsa dünyanın sadece 4 yıl ömrü kalacağı tahmin edilmektedir"
Bee'o Propolis Kurucusu ve Genel Müdürü Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı da arıların ve arıcılığın dünya için öneminden bahsederek, "Öyle ki tozlaşmanın yüzde 80'ine katkı sağlayarak hem üretim hem de doğal döngüde büyük rol oynayan arıların nesli tükenirse, dünyanın sadece 4 yıl ömrü kalacağı tahmin edilmektedir. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), bu görüşü destekler nitelikte veriler sunmaktadır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de daha önce üretilmeyen propolisi ilk kez "Sözleşmeli Arıcılık Modeli" ile üretmek ve işleme yöntemini geliştirerek insan tüketimine uygun hale getirmek için 2013'te firmalarını İTÜ Arı Teknokent'te kurduklarını anımsatan Samancı, şu bilgileri verdi:
"Şu anda Türkiye genelinde 5 bin sözleşmeli arıcımız ve 550 bin arı kovanımızla çalışmalara devam ediyoruz. Türkiye'nin ilk ve tek yerli Anadolu propolisi üreticisi Bee'o ailesi olarak, Anadolu'nun dört bir yanından elde edilen değerli arı ürünlerini tüketici ile buluştururken, Türkiye'de ilk defa uyguladığımız modelimizle arıcılarımıza alım garantisi, ekipman ve eğitim desteği sağlıyoruz. Onların haklarını, kendi haklarımız gibi koruma altına alıyoruz ve arıcılarımızı ailemizin bir parçası yapıyoruz. Ayrıca, satılan her ürünümüzden elde edilen gelirin bir kısmını ayırarak, arıcılarımıza yeni arıcılık malzemesi alarak desteklerimizi sürdürüyoruz."
– "Bu bölge dünyada çam balı üretiminde birinci"
Aslı Elif Tanuğur Samancı, orman yangınlarının arıcılar ve arıcılık sektörüne olumsuz etkilerine değinerek, geçen yıl yaşanan yangınlarda bölgenin önemli değerlerinden olan çam ağaçlarının zarar gördüğünü anımsattı.
FAO verilerine göre Türkiye'nin dünya bal üretiminde ikinci sırada yer aldığını, dünya kovan potansiyelinin yüzde 8,5'ine sahip olduğunu kaydeden Samancı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"TÜİK 2020 yılı verilerine göre ise Türkiye'de 8,2 milyon arı kovanı, 80 bin arıcılık yapan işletme ve sektörden geçimini sağlayan 150 binden fazla aile mevcuttur. Ülkemizde toplam 109 bin 330 ton bal üretilmektedir. Muğla, 935 bin 463 kovan kapasitesiyle Ege bölgesinde ilk sırayı almaktadır. Dünyada çam balı üretiminde birinci olan ve çam balı üretiminin yüzde 92'sini karşılayan bu bölge yangınla büyük zarar almıştır."
Samancı, Türkiye ve dünya arıcılığının teknik ve ekonomik sorunları ile çözüm yollarının tartışılacağı, Muğla çam balının ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtılacağı, arıcılığın ve arı ürünlerinin dünü, bugünü ve yarınının konuşulacağı kongre kapsamında yer aldıkları için çok mutlu olduklarını bildirdi.
